EKONOMİ RAPORU

ABD'nin çelik ve alüminyum kararı uluslararası ticari düzene zarar verir mi?

İktisatçı Öner Günçavdı, ABD'nin çelik ve alüminyuma vergi kararını 'stratejik oyun' olarak niteledi, dünyada artan popülizmin tehlikelerine dikkat çekti. ABD'nin liderliğindeki tek kutuplu dünya düzeninin geride kaldığına vurgu yapan Günçavdı, uluslararası sistemde reform yapılması gerektiğini söyledi.
Sitede oku

Macron ile Trump, çelik ve alüminyuma gümrük vergilerini görüştü
'Korumacı' bir politika izleyen ABD Başkanı Donald Trump, ithal çeliğe yüzde 25 ve alüminyuma yüzde 10 oranında gümrük tarifesi uygulanması kararını imzaladı. Bu, 'Ticaret savaşının fitili ateşlendi' yorumuna neden olurken, Çin ve Avrupa Birliği'nin (AB) yanı sıra Kanada, Meksika ve Brezilya karara tepki gösterdi. Bu kararın uluslararası ticari düzene zarar vereceği uyarısı yapılırken, karşı hamlelerle önlem alınacağı kaydedildi.

İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Öner Günçavdı, RS FM'de ABD'nin yürüttüğü 'korumacı' politika doğrultusunda dünya ticaretinin nereye evrileceği ile bu kararın Çin, AB ve Türkiye ekonomilerine yansımalarını değerlendirdi.

'TRUMP'IN HAMLESİ İÇ POLİTİKAYA YÖNELİK'

Günçavdı, Başkan Donald Trump'ın tepkilere neden olan bu hamlelerini; 'iç politikaya yönelik, Amerikan ekonomisinde globalleşmenin ortaya çıkardığı işsizlik-istihdam gibi sorunlarla baş edebilmek için atılan adımlar' olarak değerlendirirken, globalleşmenin etkilerine vurgu yaptı:

"Globalleşmenin etkilerinden gelişmiş piyasa ekonomilerinin de en az gelişmekte olan ülke ekonomileri kadar olumsuz yönde etkilendiği ortaya çıkıyor. Dünya ticareti ve finansal sistem aşırı derecede globalleşip birbirine benzer bir hale gelirken, ekonomilerin kendi içindeki idari yapıları, lokal ekonomilerini yönetme şekilleri birbirlerine benzemiyor, farklılaşıyor."

Merkel: AB, ABD'nin çelik ve alüminyuma ek gümrük vergilerinden muaf tutulsun
'BU KARARIN TÜKETİCİYE ETKİSİ OLUMSUZ OLACAK'

Prof. Dr. Öner Günçavdı, ABD'de ithalata getirilen vergiler gibi adımların yerel üreticiyi destekleyici yanı olmasına karşın tüketiciye olumsuz yansıyacağını söyledi.

Günçavdı, "Bir taraftan istihdam artışı sağlanacak ancak diğer yandan tüketici fiyatlarının yükselmesi devavantajı ortaya çıkacak. Globalleşmenin zararları olduğu kadar yararları da mevcut. Zira ucuza elde edilen girdiler, tüketim malları, tüketici refahını da olumlu etkiliyor. Amerika ya da başka ülkeler bu yöne kaymaları durumunda yerel ekonomilerde ortaya çıkabilecek bu tür maliyetleri kaldırmak zorunda" diye konuştu.

‘SORUN YAYGINLAŞMADAN LOKAL DÜZEYDEYKEN ÇÖZÜLMELİ'

ABD ile ticaret yapan diğer ülkelerin bu karara misilleme yapmasının sonuçlarını da değerlendiren Öner Günçavdı, milli ekonominin ihtiyaçlarını kendi bünyesinde karşılayarak, milletlerarası ticari faaliyetlerin azaldığı 'otarşi' tehlikesine dikkat çekti. Benzer bir durumun Birinci ve İkinci Dünya Savaşı öncesinde yaşandığını hatırlatan Günçavdı, bu tip korumacı davranışların ardından çıkan siyasi yansımaların istenmeyen sonuçlara neden olduğunu söyledi.

ABD Başkanı Trump'ın bu 'stratejik oyunu'nun siyasi sebep ve yansımaları olduğunun da altını çizen Prof. Dr. Günçavdı, "Özellikle Kuzey Kore ile olan görüşmeler, Kuzey Kore ve Çin'i bir ölçüde masaya oturtmaya çalışmak gibi. Ancak bunun sadece Amerikan ekonomisi, Çin ya da Türkiye gibi ülkeler için değil tüm ülkeler üzerinde çok ciddi etkileri olacaktır. ABD ciddi bir pazardır, bir referans piyasadır, likidite kaynağıdır. O yüzden bu sorunun yaygınlaşmadan, lokal düzeyde halledilmesinde yarar var" diye konuştu.

ABD'nin alüminyum ve çelik vergisine Çin'den sert tepki
‘ÇİN PİYASALARINDAKİ RİSKLER, DÜNYA EKONOMİSİNİ TEHDİT EDER'

İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Öner Günçavdı, ABD'nin hamlesine karşılık Çin'den gelebilecek karşı hamlelerin dünya ticaretine yansımalarını da değerlendirdi.

Çin'in hammadde ve ara mallar üreten bir ülke olarak sadece ABD için değil tüm dünya için girdi anlamında tedarik ülkesi olduğuna dikkat çeken Günçavdı, Çin'deki koşullarda üretim yapabilecek, teknolojide o yetkinlikte olan başka bir ülke olmadığını belirtti.

Öner Günçavdı, Çin mali sisteminden kaynaklanabilecek küresel boyuttaki tehlikeye de vurgu yaptı: "Çin mali sistemi sağlam bir yapıya sahip değil. İstikrarlı bir yapısı yok, devlet güdümünde bir bankacılık sistemi var. Dünya piyasaları için de ciddi risk yaratan bir piyasadır. Dolayısıyla böyle bir ticaret savaşında bu piyasanın ortaya çıkarabileceği riskler dünya ekonomisini de tehdit edebilir."

Trump’ın çeliğe gümrük vergisi kararı Türkiye’yi nasıl etkileyecek?
‘TİCARET SAVAŞINDAN TÜRKİYE DE OLUMSUZ ETKİLENİR'

Prof. Dr. Öner Günçavdı'ya göre, olası bir 'ticaret savaşı'nda Türkiye ise doğrudan ADB ile ticaretten değil Avrupa Birliği ile ticaret üzerinden bu işten zararlı çıkabilir.
ABD'nin iyi bir ihracat pazarı olduğuna vurgu yapan Günçavdı, Türkiye için ticarette AB ülkelerinin ise ABD'den çok daha önemli bir yeri olduğunu belirtti: "Türkiye, dünya piyasalarında fiyatlara etkisi olmayan bir ülke. Dolayısıyla Amerika ile girilecek bir ticari savaş, Türkiye'nin aleyhine sonuçlar ortaya çıkarabilir. Öte yandan Türkiye, Gümrük Birliği anlaşması ile ikinci ülkelere ticaretini bağlamış durumda. Dolayısıyla ABD ile AB'nin gireceği böyle bir savaşın bize, Avrupa ülkeleri üzerinden yansımaları olabilir."

Trump imzaladı: Çeliğe yüzde 25, alüminyuma yüzde 10 gümrük vergisi
‘ULUSLARARASI SİSTEM GÖZDEN GEÇİRİLMELİ'

İktisatçı Prof. Dr. Öner Günçavdı, sadece Amerika'da değil tüm dünyada popülist politikalara doğru bir evrilişin olduğuna vurgu yaparak, "Ülkeler karşılıklı ticari, ekonomik ve siyasi ilişkileri geliştirdikleri sürece barış tesis edilebiliyor. Ancak bu ayrışmalar başladığı zaman, ülkeler arasında sorunlar da ortaya çıkamaya başlıyor" dedi.

Tek kutuplu dünya düzeninin geride kaldığını ifade eden Günçavdı, uluslararası sistemin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi: "Dünya ekonomisi artık 1946'daki ya da 1960'lardaki dünya ekonomisi değil. O dönemde Amerika'nın liderliği ve tek kutuplu bir dünyanın yönetimi daha kolaydı. Ancak geldiğimiz noktada artık uluslararası kurumsal çevre yetmiyor. Nihai çözüm, uluslararası sistemin ve ilişkilerin tekrar gözden geçirilmesi ile mümkün olabilecek. Birleşmiş Milletler'den tutun da ekonomik organizasyonlara kadar bütün yapıların tekrar gözden geçirilmesi lazım. Sadece Türkiye'nin reforma ihtiyacı yok, uluslararası sistemin de reforma ihtiyacı var. Dün Rusya yoktu, Çin yoktu, Hindistan, Türkiye yoktu ama şimdi bunlar var. Dolayısıyla bu ülkeler uluslararası sistem içerisinde hem siyasi hem ekonomik olarak var olmak istiyorlar. Bundan kaçış yok."

Yorum yaz