Suriye ordusunun terörle mücadelede başarı elde ettiği her seferinde insani mola talebinin geldiğine dikkat çeken Caferi, "Guta'daki siviller gerçekten de terör gruplarının ablukasından acı çekiyor. Militanlar, sivillerin bölgeden çıkmasına engel olarak onları canlı kalkan olarak kullanıyor ve insani yardım spekülasyonu yapıyor" ifadelerini kullandı.
'SURİYE HÜKÜMETİNİN SİVİLLERİ KORUMAK İÇİN ALDIĞI TEDBİRLERİ GÖRMEZDEN GELİYORLAR'
'DOĞU GUTA'DAKİ İLERLEYİŞE ENGEL OLMAK İSTİYORLAR'
Washington'un, Suriye Gözlemevi'nin Doğu Guta'da düzenlediği iddia ettiği kimyasal saldırılarla ilgili yeni soruşturma talebini değerlendiren Caferi, bu konuda şu yorumda bulundu:
"Suriye hükümeti, her yerde her zaman ve her koşulda her türlü kitle imha silahının kullanımını kınıyor. Bu açıklamalar tamamen asılsız. İngiliz istihbaratının sözde Suriye Gözlemevi'nin idaresi ve finansmanına katılımı detaylarına girmeden şunu söylemeliyim ki bu örgütün tüm yalan açıklamaları silahlı terör gruplarını korumaya yönelik. Bu gözlemevi Suriye ordusu ve müttefiklerinin Doğu Guta'daki ilerleyişine engel olmaya çalışıyor".
'DEFALARCA MEKTUP GÖNDERDİK'
'KÖRFEZ ÜLKELERİ BAŞI ÇEKİYOR'
"Suriye'ye karşı savaşta başlıca rolü Suudi Arabistan ile Katar oynuyor" diyen Caferi, "Körfezin diğer ülkelerinin de katkısı var ama daha az. 7 yıl geçtikten sonra onların krize katılımını anlatma ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Bunu, Avustralyalı yazar Tim Andersen, ‘Suriye'ye karşı çirkin savaş' adlı kitabında anlattı" diye ekledi.