Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde Tıp Bayramı dolayısıyla hekimleri kabul etti.
Burada yaptığı konuşmaya tüm sağlık çalışanlarını selamlayarak ve 14 Mart Tıp Bayramı'nı tebrik ederek başlayan Erdoğan, "Kadınlar Gününde, 8 Mart'ta 'sadece 8 Mart Kadınlar Günü olmaz, 365 gün Kadınlar Günüdür, Anneler Günüdür' demiştik. Ben Tıp Bayramı için de 'her an Tıp Bayramıdır' diyorum. Çünkü nerede, ne zaman, hangi an doktora ihtiyacımızın olacağı belli mi? Değil. Öyleyse her an Tıp Bayramı" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
'DEDEM SARIKAMIŞ'TA DONARAK ÖLDÜ'
- Millet olarak biz bu ülkeyi kahramanlıklar üzerinde kurduk. Hala da aynı şekilde yaşatıyoruz. Hekimlerimizin kahramanlıkları bu tablonun bir parçasını oluşturuyor. Şuanda onlar cephedeler. Bir taraftan Mehmedimiz savaşırken onlarda arka planda tedavileri için hazır kıta bekliyorlar. Balkan savaşında, 1. dünya savaşında hekimlerimizin yaptığı hizmetler varki insanın gözleri yaşarıyor. Mehmedimiz bir başka düşmanla mücadele ediyordu o zaman. O da hastalıklardı. Çanakkale Savaşı'nda cephe gerisinde hastalıktan hayatlarını kaybetmişler. Aynı şekilde Sarıkamış'ta da soğuk ve hastalık vardı. Benim dedemde orada donarak öldü. Sarıkamış'ta çıkarılan askerlerin üstlerinin çıplak olduğu görülür. Ayaklarında çarıkları yoktu. Tüfekleri ona sarılmış donarak şehit olmuşlardı.
'EY ABD, BAK BUNLAR PKK'NIN TA KENDİSİ'
'SAĞLIK ÇALIŞANLARINA SALDIRILARA MÜSAMAHA GÖSTERMEYECEĞİZ'
- Hiçbir acı hiçbir mazeret sağlık personele fiziki saldırı yapılmasını normal gösteremez. Sağlık çalışanlarımızın daima yanlarında olduğumuzun, onlara yönelik saldırılara müsamaha göstermeyeceğimizin bilinmesini istiyorum.
'ETKİSİZ HALE GETİRİLEN TERÖRİST SAYISI 3 BİN 486 OLDU'
'AMERİKA'NIN BURADA NE İŞİ VAR?'
- Amerika'nın burada sınırı mı var? Koalisyon güçlerinin burada sınırı mı var? Ne işi var onların burada? Niye geliyorlar buraya? Kimi korumaya geliyorlar? Suriye zaten şu anda Rusya ile beraber rejim hareket ediyor. Öyleyse koalisyon güçleri kimle hareket ediyor? Söyleyeyim. YPG ve burada beraber hareket ettiği PYD. İlk anlarda 5 bin tır buraya silah getirdiler. 2 bin buraya bunlar kargo uçaklarıyla silah, mühimmat getirdiler. Düşünebiliyor musunuz, onların bu kadar silah, mühimmat getirdikleri yere biz, Kızılayımız ile AFAD'ımız ile Diyanet Vakfımız ile insani yardım taşıyoruz. Aramızdaki fark bu.
'SURİYE'DEKİ 20 ÜS NİYE KURULDU?'
- Kendilerine bunları hep söyledim. Sayın Tillerson'a da özellikle bunları anlattım. 'Siz bu silahları buraya niye getiriyorsunuz? Kime karşı getiriyorsunuz? Çünkü bu sınırın ötesinde sadece biz varız. Bunları buraya niye getiriyorsunuz?' İnanır mısınız ses yok. Suriye'de 20 tane üs kuruldu. Peki bu üsler burada niye var? Akla 2 şey gelir. Ya Türkiye, ya İran. Herhalde Rusya'ya karşı bu işi kullanacak değil. O zaten 3. Dünya Savaşı'nın ifadesi anlamına gelir. Bunları hep konuşuyoruz. Ama Tıp Bayramı'nda da bunları konuşmamızda fayda var. Çünkü her şeye hazır olacağız.
'BEN EKONOMİSTİM, NÜFUSUMUZ YAŞLANIRSA BU MİLLETE YAZIK OLUR'
- Eğer nüfusumuz yaşlanırsa bu millete yazık olur. Bazıları bizim üç çocuk tavsiyemize kendilerince istihza ile yaklaşıyor. Ama nüfusumuz millet olarak en büyük gücümüzdür, bunu korumak zorundayız. Siz doktorlarımızdan da bu konuda yardım istiyorum. Genç dinamik nüfus, asıl sermaye budur. Bir ekonomistim ben. Ülkelerin kalkınmasında bize ekonomide dört madde sayarlardı; insan, emek, sermaye, üretim. Ben siyasette bunu teke indirdim. Başarının sırrı sadece insandır.
'ŞEHİR HASTANELERİ BENİM AŞKIM'
- Bu benim aşkımdır, şehir hastanelerimiz. Belediye Başkanlığı döneminden bu benim geleceğe yönelik projelerim içindeydi. Elhamdülillah buna başladık. Birinci derecede 30 büyük şehrimizde bunların olması şart. Ondan sonra sıra sıra diğer şehirlerimize bunları küçülterek devam ettirmek. Bu projeyi geleceğin sağlık modeli olarak görüyorum.