Bakanlık, incelemeye izin vermediği yazısında gerekçeleri şöyle sıraladı:
“Üsküdar’da faaliyet gösteren Türkiye Gençlik Vakfı Üsküdar Şubesi’nin, Üsküdar Belediyesi’ne sunduğu dilekçesi ile Üsküdar’da temsilciliği bulunan diğer STK’larla birlikte Halep’te yaşanan dramı protesto etmek amacıyla bir basın bildirisi okumayı planladıkları ve bu amaçla belediyeden ses sistemi talebinde bulundukları, Üsküdar Belediyesince talebe olumlu cevap verilerek içinde ses sistemi bulunan belediyeye ait bir aracın personelsiz olarak tahsis edildiği, aracın hoparlöründen suç içeren sözler sarf ettiği iddia edilen kişinin Üsküdar Belediyesi ile bir ilgisinin olmadığının anlaşıldığı anlaşılmıştır."
Üsküdar Belediyesi’ne ait bir araçla 13 Aralık 2016 tarihinde Üsküdar sahilinde hilafet çağrıları yapılmış, 16 Nisan'daki referanduma yönelik anonslarda “En kısa zamanda İslam birliğini yeniden tesis etmeli ve halifemizi seçmeliyiz” denilmişti.
Üsküdar Belediyesi’ne ait bir araçtan yapılan hilafet çağrısına ilişkin suç duyurusunu değerlendiren İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı kovuşturmaya gerek görmemişti. Kararın gerekçesi olarak, 'şahsi siyasi görüşler ve anlayışlar çerçevesinde bir çözüm yolu' ifade edildiği vurgulanmış, suç duyurusuna dayanak olarak gösterilen ‘anayasal düzene aykırı konuşma’ iddiasının gerçeği yansıtmadığı belirtilmişti.