CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçen hafta partisinin grup toplantısında Adalet Bakanlığı'nın hakim ve savcılara bir eğitim kitapçığı dağıttığından bahsetti. “Bu kitapçıkta ‘tahliye konusunda HSK ile mutlaka istişarede bulunulduktan sonra irade oluşturulacaktır’ diyor" diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye'de hak ve hukukun kalmadığını belirtti.
Hürriyet'ten Hande Fırat da Yılmaz ile görüşerek konu hakkındaki fikrini sordu. Yılmaz'ın ifadeleri şöyle:
"Hâkim ve savcı soruşturmaları iki ayaklıdır. Biri ilk derece mahkemelerinde yürütülen soruşturmalardır, diğeri ise bizim yürüttüğümüz disiplin soruşturmalarıdır. Disiplin soruşturmaları sebebiyle, —bunlar arasında terör örgütü üyesi olmaları dışında görevi kötü kullanarak örgüt lehine işlediği eylemlerle ilgili soruşturmalar da var- bizde bir delil havuzu oluştu. Mahkemelerdeki yargılamalarda bizdeki deliller olmuyor. Yani bizdeki soruşturma dosyasındaki deliller, onlar da bulunmayabiliyor. Adalet Bakanlığı bu sebeple ‘HSK ile istişare edin’ dedi. Yoksa ‘Tahliye etmeden önce HSK’ya sorun’ gibi bir şey olması mümkün değil.
Anayasa’ya göre de mümkün değil. Anayasa açık, hiçbir makam ve merci yargı yetkisini kullanmada mahkemelere emir, talimat veremez, gönderemez, tavsiye ve telkinde bile bulunamaz. Bunun cezası var. Hiçbir hukukçu da böyle bir eylem içine girmez. Yüreğini, örgüte satanları hariç tutuyorum, tüm hukukçuların yüreği hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, hukuk devleti ateşi ile yanar. Bunların gizli kalması bir şekilde bilinmemesi mümkün mü?”
'BELKİ DAĞINIKLIĞI GİDERMEK İÇİN YAZILMIŞTIR'
“Adalet Bakanlığı, kitapçığı kaleme alırken kullandığı ifadelerde hata mı yaptı” sorusuna ise Yılmaz, “Belki kaleme alınırken o ilk zamanlarda dağınıklık, sıkıntılı uygulamaları gidermek ve bütünlüğü sağlamak için yapılan davranışlardır” yanıtını verdi.