Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik, ABD'nin Türkiye'ye karşı 'samimiyetsiz davranmaya devam ettiğini' ifade etti. Çevik, Yenibirlik gazetesinde bugün yayınlanan köşesinde, "ABD'nin Tillerson'ın Ankara ziyaretinde Türkiye'nin verdiği mesajları almadığını, PKK, YPG ve PYD'ye desteğe devam ettiğini" belirterek, 'samimiyet testinden sınıfta kaldığını' yazdı.
"Daha birkaç hafta önce Türkiye ve ABD en yüksek düzeyde bir seri görüşme yaptı ve iki ülke arasında derinleşen sorunlar masaya yatırıldı… Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan işi gücü bıraktı ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'a doğrudan üç saat 15 dakika süren bir görüşmede Türkiye'nin rahatsızlıklarını detaylı bir şekilde anlattı… Yani Cumhurbaşkanımız bu işe o kadar önem verdi ki bunu Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu'na bile bırakmak istemedi…
Bütün bunlardan sonra ne beklersiniz? ABD mesajı alacak, ilişkilerin yeniden raya oturtulması için bir dizi adımlar atacak… İvedi sorunların görüşülmesi için gelecek günlerde sorunları ele alacak üç heyet toplanacak ama bu arada ABD'den verilen mesajlar son derece olumsuz… Tillerson'un Ankara ziyaretinden sonra bundan sonra sözlerin değil hareketlerin kıymet kazanacağı bir döneme girdiğimizi söylemiştik… Ne yazık ki ABD'den gelen hamleler hiç de iç açıcı olmadı…
'ABD, ZEYTİN DALI HAREKATI'NI ÇELMELEMEYE ÇALIŞIYOR'
Bir kere ABD; YPG, PYD ve PKK'ya verdiği desteği çekeceğine dair en ufak bir emare yok… Tam aksine ABD'de sanki "nasıl bir kılıf bulsak da PYD ve YPG'yi Türkiye'nin gözünde meşrulaştırsak" gibi bir hava var… Hala YPG ve PYD'nin PKK'nın ayrılmaz parçaları olduğunu anlamıyorlar veya anlamak istemiyorlar… ABD'de artık bütün yorumcular YPG ve PYD'nin PKK'nın Suriye uzantısı olduğunu kabul ediyor ama ne Amerikalı generaller ne de Beyaz Saray bunu kabullenmek istemiyor…
Yani ABD samimiyet imtihanında ciddi bir şekilde sınıfta kaldı… Görülüyor ki ABD'nin bu işi tatlıya bağlamaya hiç niyeti yok… Yakında Afrin harekâtı biter ve dikkatler Menbiç ve Fırat'ın doğusuna çevrilince Tillerson bir daha Ankara'ya gelmek zorunda kalır… Bakalım o zaman Ankara'da kimi muhatap bulabilecek?"