Milli Gazete'de yer alan habere göre, dün partisinin genel merkezindeki basın toplantısında bir iddiayı gündeme getirdi.
Mersin'de yaşandığı belirtilen olayla ilgili Karamollaoğlu, şunları söyledi:
Sadece ibadet etmek istediklerinde kendilerine verildiği belirtiliyor. Nezarethane 24 saat gözetim altında. Erkek güvenlik görevlileri tarafından takip ediliyor. Başka iddialar da var ama şimdilik çok fazla detaya inmek istemiyorum. Bu iddialar doğru mu? Zorla başörtüsü çıkarma sadece Mersin’deki gözaltılara ait bir uygulama mı, yoksa Türkiye genelinde yaygın bir durum mu? Güvenlik gerekçesi ile alındığı söyleniyorsa etek, pantolon, gömlek, tişört değil de sadece başörtüsü mü güvenlik açısından tehlike oluşturuyor? Bizim sözlerimiz her zaman hükümete uyarı mahiyetindedir. Bir gerçeği gün yüzüne çıkarmak için söylüyorum. Eğer bize yanlış bilgi ulaştıysa hükümetin bir an önce buna ilişkin inceleme başlatmasını istiyoruz. Sonuna kadar konunun takipçisi olacağız."
Karamollaoğlu, '28 Şubat’la hesaplaşıyoruz' diyenlerin 'Necmettin Erbakan’ın yolundan gidiyoruz' diyerek kimseyi kandırmayacağını ifade etti ve şunları kaydetti:
“Kimse kimseyi kandırmasın. 28 Şubat’la hesaplaşmak bankalardan bir gecede 50 milyar doları hortumlayanların yakasına yapışmakla olur. 28 Şubat’la hesaplaşmak, 1 yılda faize 70 milyar ödemekle değil, tıpkı Erbakan gibi 1 yılda denk bütçe yapmakla olur. 28 Şubat’la hesaplaşmak ABD ile ortak mekanizma kurmakla değil. D-8’lere sahip çıkmakla olur. 28 Şubat’la hesaplaşmak şeker fabrikalarını haraç mezat satmakla değil, 14 şeker fabrikası daha yapmakla olur. Atanamayan öğretmeni atamakla olur. Emekliyi, asgari ücretliyi, taşeron işçiyi açlığa mahkûm etmekle değil, milletin hakkını millete vermekle olur.”
Hükümetin olağanüstü hal (OHAL) süresini ve kanun hükmünde kararnameleri (KHK) FETÖ’ye dayandırarak sürekli yenilediğini söyleyen Karamollaoğlu, şöyle devam etti:
“Aslında tam olarak mücadele edilemediğini görüyoruz. Böyle sinsi bir hareketle böyle mücadele edilmez. Pinpon topu ile oynar gibi hükümetle oynuyorlar. Kim onlar, 15 Temmuz darbesini planlayanlardır. Hükümet bu durum karşısında ne yaptığının farkında değil. Binlerce, on binlerce masum insanı mağdur ediyor. Mersin’de karşılaşılan hadise de budur. Bunun hükümete bir fayda sağlamadığı da görülüyor. Bunu kim planlıyor? Bunu çözmeden FETÖ ile mücadelede başarılı olunamaz."