Erdoğan ve Makedonya Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov, baş başa ve heyetler arası gerçekleştirdikleri görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
'GERİ DÖNMEK ZORUNDA KALDILAR'
- Bugün akşam saatlerine doğru oradaki Şii milis güçlerinin bazı pikaplarıyla on kadar, Afrin'e doğru bir hareketliliği tespit edilmiş fakat daha sonra top atışları yapılınca geri dönmek durumunda kaldılar ve o dosya da o şekilde şimdilik kapanmış vaziyette.
'BEDELİNİ ÇOK AĞIR ÖDERLER'
(Afrin'e ilerlemeye çalışan Suriye hükümet güçleri) Dün gerek Sayın Putin ve Sayın Ruhani ile yaptığımız görüşmelerde, bu konularda zaten mutabakatımız var. Maalesef bu tür terör örgütlerinin bazen biliyorsunuz kendilerine göre aldıkları kararlarla attıkları yanlış adımlar oluyor. Bunlara tabi fırsat vermemiz mümkün değil. Bunun bedelini de çok ağır öderler.
'FETÖ'YÜ BALKAN COĞRAFYASINDAN SÖKÜP ATACAĞIZ'
- Makedonya terörle mücadele konusunda da iş birliğimizi artırmakta kararlı olduğunu Sayın Cumhurbaşkanıyla ortaya koymuştur. Özellikle FETÖ her iki ülke için de ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu örgütün kökünü dünyanın her tarafında kazımak noktasında kararlıyız. Tabii Makedonya da FETÖ'nün yapılanmasını gerçekleştirdiği ülkelerden bir tanesidir. Bu kapsamda Makedonya'nın FETÖ ile mücadelede atacağı somut adımları gerçekten görmek istiyoruz. Bugün değerli dostum bu konuda atılabilecek adımları da çok açık, net bizlerle paylaştı. FETÖ'yü inşallah dostlarımızın da desteğiyle Balkan coğrafyasından söküp atacağız.
İSİM KRİZİ: İLK TANIYAN ÜLKE OLDUK
Makedonya'nın Yunanistan ile yaşadığı isim sorununa ilişkin olarak tarafların karşılıklı iradeleriyle bu sorunu aşacaklarını umut ediyoruz. Makedonya'nın Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşmesi de bu çerçevede kritik önemi haizdir. Türkiye bu hususta da Makedonya'ya geleneksel desteğini sürdürmektedir. Değerli dostumun bu ziyaretinin tüm ikili münasebetlerimiz ve bu konulardaki iş birliğimizi derinleştirmesini de ümit ediyorum. Burada hiçbir tereddüt söz konusu değil. Zaten biz anayasal ismini ilk tanıyan ülke olduk. Bugün neredeysek bundan sonra da yine aynı yerde olacağız. Türkiye diplomaside hiçbir zaman ikircikli tavır takınmamıştır. Biz kararımızı verdikten sonra artık ölürüz, oradan bir daha dönmeyiz.