DÜNYA

Bozdağ: Rejimin YPG'yi korumak için Afrin'e girmesi felakete yol açar

Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ Suriye ordusunun Afrin'e girmesinin söz konusu olmadığını savunurken, "Rejimin YPG'yi korumak için Afrin'e girmesi felakete yol açar" dedi.
Sitede oku

Bozdağ'ın açıklamalarından satır başları:

CHP'den çocuk istismarını önlemek için Meclis araştırması talebi
Her türlü ahlaksızlığa karşı, her türlü saldırıya karşı çocuklarımızı korumak hepimizin vazifesidir. Öncelikle de hükümetimizin, güvenlik güçlerimizin ve devlet kurumlarının başta gelen vazifesisidir. Hükümetimiz bünyesinde bir komisyon oluşturuldu. İlave tedbirler için 6 bakandan oluşan komisyon oluşturuldu. Sadece cezalarla bu meseleyi ele alamayız. Başka düzenlemeler de hayata geçirilecektir. Bu tür suçlara karşı çocuklarımızı koruyucu adımlar atmaya hepimizin özen göstermesi lazım. Sorumluluk 80 milyon insanımıza aittir. Birlikte mücadele edersek elde edemeyeceğimiz netice yoktur.
'GERİ DÖNÜŞ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR'
  • Bölge terör örgütlerinden ve teröristlerden arındırılıncaya, bölgede huzur, barış ve istikrar yeniden tesis edilinceye, sınır güvenliğimiz, bölgede yaşayan Türkmen, Arap, Kürt kardeşlerimiz, sınır boylarında yaşayan vatandaşlarımız ve ülkemiz tehdit altından kurtarılıncaya kadar bu harekat devam edecektir.
  • Zeytin Dalı Harekatı planlandığı şekilde devam etmektedir. Türkiye kararlıdır, geri dönüş söz konusu değildir, olmayacaktır da… Bugüne kadar etkisiz hale getirilen terörist sayısı 1651'dir.
'AFRİN İDDİASI GERÇEK DIŞI'
Suriye devlet televizyonu: Hükümet yanlısı milisler birkaç saat içinde Afrin'e girecek
(Suriye ordusunun YPG ile anlaşmalı olarak Afrin'e gireceği iddiaları üzerine) Suriye resmi haber ajansı SANA, Suriye rejimine bağlı bazı güçlerin Afrin'e gireceğine dair bir haber geçtiyse de bu haber resmi makamlar tarafından doğrulanmamıştır, gerçek dışıdır, gerçekle alakası yoktur. Güvenlik kaynaklarımızın verdiği bilgiye göre de Suriye makamlarının güvenlik gücü göndermesi söz konusu değildir.
'HEM TÜRKİYE'NİN HEM SURİYE'NİN ORTAK DÜŞMANI'
  • PYD/YPG terör örgütleri Türkiye'nin de Suriye'nin de ortak düşmanıdır. Çünkü bu terör örgütleri Suriye devletini bölmek, topraklarını bölmek, siyasi birliğini bozmak, ve o topraklar üzerinde Suriye devletinin egemenliğini yok etmek için kurulmuş ve mücadele eden terör örgütleridir. Aynı şekilde Türkiye devletinin toprak bütünlüğüne, sınır güvenliğine ve vatandaşlarımızın can ve mal emniyetine karşı da tehdit oluşturmaktadır. Bu terör örgütleri hem Türkiye'nin hem de Suriye'nin ortak düşmanıdır. Rejimin PYD/YPG terör örgütlerini müdafaa için Afrin'e birlik sevk etme gibi bir düşünceye varması veya bu yönde adım atması bölge bakımından çok büyük felaketlere yol açar.
'SURİYE YÖNETİMİNİN BÖYLE BİR ADIM ATMAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ'
  • Böyle bir adım bölgede başka olumsuzluklara yol açacağı gibi Suriye devletinin de bölünmesine yeşil ışık yakmak anlamına gelir ki Suriye yönetiminin de kendi ülkelerini bölecek bir adım atmayacağını düşünüyoruz. Ancak herhangi bir şekilde böyle bir olumsuz adım atılırsa elbette ki bu adımın çok ciddi sonuçları olur. Hem Türkiye için olur hem Suriye için olur hem bölge için olur. Türkiye'nin hedefi çok nettir ve pozisyonu da nettir, terörden bölgeyi arındırmaktır. Türkiye'nin bu pozisyonunun değişmesi söz konusu değildir.
'MENBİÇ'TE SON SÖZÜ BİZ SÖYLERİZ'
  • Türkiye çok nettir Menbiç konusunda. Menbiç'te, PYD/YPG/KCK/DEAŞ terör unsurlarının oradan temizlenmesi şarttır. Eğer ABD oradan onları çekmezse, orada varlıkları devam ederse, bu Türkiye'ye karşı tehdit devam ediyor demektir. Türkiye, kendisinin tehdit altında bırakılmasına göz yumamaz. O nedenle Menbiç'te teröristleri oradan çıkarmak kendi geleceğimiz bakımından hayati öneme sahiptir. Eğer netice çıkmazsa bu görüşmelerde, elbette son sözü Türkiye söyleyecektir. O zaman oradaki teröristleri Afrin'dekileri nasıl temizlediyse aynı şekilde temizleyecektir. Umarız ki böyle bir harekata gerek kalmadan diyalog yoluyla bu konu çözülür.
14 MART'TA MOSKOVA'DA DIŞİŞLERİ BAKANLARI TOPLANACAK
  • Suriye'deki sorunlara çözüm için Türkiye, İran ve Rusya arasında görüşmeler devam ediyor. 14 Mart'ta dışişleri bakanlarımız Moskova'da bir toplantı yapacaktır. Aynı şekilde 16 Mart'ta Astana'da İran'ın katılımıyla üçlü dışişleri bakanları toplantısı yapılacaktır. Nisan'ın başında şu anda tarihi tam netleşmiş değil ama üst düzeyli işbirliği konseyi toplanacak ve arkasından da yine İran, Rusya devlet başkanlarının katılımıyla Türkiye'de bir üçlü zirve yapılması söz konusudur. Bütün bu gelişmeler de Suriye konusunda Türkiye'nin pozisyonuyla İran ve Rusya'nın bazı konulara bakış farklılıkları bulunsa dahi işbirliğini sürdürdüğünün somut göstergeleridir. Türkiye Zeytin Dalı Harekatı'nı bütün hedefleri gerçekleştirene dek, son teröristi etkisiz hale getirene dek devam ettirecektir burada bir geri adım söz konusu değildir.

'TTB YÖNETİM KURULU VATANINI SEVEN TÜRK TABİPLERİNİ TEMSİL ETMEMEKTEDİR'

    Erdoğan'dan TTB ve TBB'ye: Bunlar ne hukuku ne de tabipliği kendi saltanatı altına alamazlar
    Türk Tabipler Birliğinin yönetim kurulu, vatanını, milletini seven Türk tabiplerini temsil etmemektedir. Onlar sadece kendilerini temsil ediyorlar. Ama bir şekilde seçim sistemiyle oraya seçilebiliyorlar. Son açıklamalar, bu konuda bir neşter açılması zaruretini ortaya koymuştur. Millet de bizden bu konuda adım atmamızı beklemektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklaması üzerine Başbakanımızın bir talimatı olmuştur. Başbakanlıkta bu konuda bir hazırlık devam etmektedir, ancak hazırlık henüz tamamlanmış değildir.
    Yorum yaz