Deniz Yücel de, hapishaneden tahliye edildikten sonra yaptığı ilk açıklamada, tutuklanmasına ve tahliye edilmesine anlam veremediğini şu sözlerle ifade etmişti:
"Bugün cezaevinden çıkarken '3. Sulh Ceza Hakimliği 13 Şubat tarihli tutukluluğa devam' yazan bir kağıt verildi. Ama yine de çıktım. Bu arada niye çıktım, 1 sene önce niye tutuklandım hala bilmiyorum. Neyse önemli değil. Sonuçta şunu biliyorum ne geçen sene benim tutuklanmam daha doğrusu rehin alınmam; ne bu sene bugün bırakılmam hukuk devletiyle hiçbir alakası yok."
Deniz Yücel, tutuklu bulunduğu Silivri'deki hapishaneden tahliye oldu, Almanya'ya döndü ancak Yücel'in tahliyesinin duyulduğu dakikalarda, Silivri'den bir haber daha geldi. Fethullah Gülen yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında yargılanan gazeteci Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak ile akademisyen Mehmet Altan'ın da aralarında olduğu altı sanığa 'anayasayı ihlâl' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'ndan Bidebunudinle programına katılan ceza hukukçusu Prof. Ersan Şen, Deniz Yücel'in tahliyesini ve Altan kardeşler ile Nazlı Ilıcak'a verilen ağırlaştırılmış müebbet cezasını değerlendirdi.
Tutuklama tedbirinin uygulanmasında standart sağlanamadığına dikkati çeken Prof. Şen, "Tutuklama tedbirinin tatbiki uzun süredir. Maalesef özel yetkili mahkemelerle gelen kültür bozukluğu, tutuklama tedbirini, örgüt kavramını, telefon dinleme gibi hususları bize miras bıraktı. 81 vilayetin farklı mahkemelerinde, her olayın farklı hikâyesi olacağı için, elbette aynı kararları beklemeye gerek yok. Bağımsızlık, tarafsızlık ilkeleri çerçevesinde, her hâkim kararlarında muhtardır" diye konuştu.
Prof. Şen, Deniz Yücel'in tahliyesinin ardından kamuoyunda, "Siyasi nedenlerle tutukluydu, siyasi nedenlerle serbest kaldı" algısının hâkim olduğuna değinerek, "Biz ne kadar konuşursak konuşalım, ne anlatırsak anlatalım, bu algı oturduğunda millet yine inanmak istediğine inanacaktır" ifadesini kullandı.
Altan kardeşler ve Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 6 kişiye verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını da yorumlayan Şen, "Son derece ağır bir karardır" dedi. Şen, Mehmet Altan ve Şahin Alpay hakkında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği hak ihlâli kararının yerel mahkeme tarafından uygulanmamasını hatırlatarak, "Tutuklama çok elzemse, yerel mahkeme Anayasa Mahkemesi'nin kararına uyup tahliye edecekti. Sonra tutuklama şartlarını gerektirecek delillerin elde edildiğinden bahsederek, yeniden tutuklama tedbiri uygulayacaktı" ifadesini kullandı. Şen, "Delil yoksa?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Delil yoksa, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını nasıl verdi?"