Cumhuriyet'ten Dilek Şen'in haberine göre Türkiye’nin 16 ilinde yaşayan 2004 kişiyle ve İstanbul’daki AK Parti, CHP, HDP, MHP taraftarıyla yapılan araştırma, tüm parti taraftarlarının 'ötekisi'nin HDP taraftarları olduğunu, 'sakıncalı' bulunan konuların aile ve arkadaşlar arasında bile konuşulamadığını, herkesin kendi takip ettiği medyayı tarafsız bulduğunu ve toplumun en çok 'Suriyelilerin evlerine dönmesi' konusunda uzlaştığını ortaya koyuyor.
Araştırmaya göre, katılımcıların kendilerini en yakın hissettikleri siyasi parti, yüzde 43 oranıyla AK Parti. İkinci sırayı yüzde 21.5 ile CHP, üçüncü sırayı 11.5 ile MHP alıyor. HDP taraftarları, diğer tüm parti taraflarlarınca 'en uzak hissedilen parti taraftarı' olarak tanımlanıyor. Araştırmaya katılanlar arasında en fazla dışlandığını düşünen parti taraftarlarının da HDP’liler olduğu görülüyor. HDP taraftarlarının yüzde 43’ü karakollarda, yüzde 35’i devlet dairelerinde, yüzde 31’i iş başvurularında kendilerine kötü davranıldığını düşünüyor. Parti taraftarları, diğer parti taraftarları ile kendilerini karşılaştırdıklarında, kendilerini ahlaki olarak daha üstün görüyor.
FARKLI PARTİLERDEN SEÇMENLER, ÇOCUKLARININ BİRBİRLERİYLE OYNAMASINI İSTEMİYOR
Katılımcıların, 'ülkesi yararına çalışan', 'vatansever', 'onurlu', 'zeki', 'cömert', 'açık fikirli' gibi sıfatların tamamını kendi parti taraftarlarına atfettiği görülüyor. Buna karşılık, diğer parti taraftarlarının özellikleri ise 'kötü sıfatlar' ile tanımlanıyor. 'Ülkeye tehdit oluşturan', 'bencil', 'iki yüzlü', 'zalim' bu sıfatlardan bazıları. Siyasi kutuplaşmanın önemli göstergelerinden biri de, parti taraftarlarının diğer parti taraftarlarına karşı hissettikleri mesafe. Araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 79’u kızlarının en uzak hissettikleri partinin taraftarlarından biriyle evlenmesini istemiyor. Yüzde 74’ü o partinin taraftarlarıyla iş yapmak, yüzde 68’i de çocuklarının o partinin taraftarlarından birinin çocuğuyla oynamasını istemediğini belirtiyor.
Katılımcıların yüzde 64’ü, 'OHAL uygulaması hakkında bir tartışmaya' aileleriyle yedikleri bir yemekte katılabileceğini söylüyor. Arkadaşlarıyla yedikleri bir yemekte bu tartışmaya katılacağını söyleyenlerin oranı ise yüzde 57. Mahalle toplantısında bu konuyu tartışacaklarını söyleyenlerin oranı yüzde 45 iken, Facebook ve Twitter’da tartışabileceklerini söyleyenlerin oranı ise yüzde 25. Bu oranlar, katılımcıların, 'sakıncalı bulunan konuları' aile ve arkadaşlar arasında bile konuşmaktan çekindiğini gösteriyor.
AK PARTİLİLER YENİÇAĞ'I DA TARAFSIZ BULUYOR
Araştırma, herkesin kendi takip ettiği medyayı tarafsız bulduğunu gösteriyor. CHP taraftarları, Halk TV, Fox TV, CNN Türk ve Cumhuriyet’i tarafsız bulurken; AK Parti taraftarları, A Haber, Sabah, Yeniçağ ve TRT 1’in tarafsız olduğunu düşünüyor.
Gelecekle ilgili kaygılarda ise ortaklaşma söz konusu. Katılımcıların yüzde 90’ı terör saldırısı olmasından, yüzde 51’i ekonomik kriz çıkmasından endişeleniyor. Katılımcılara göre, Türkiye’nin en önemli sorunu işsizlik. Buna karşın 'Ülkemizin durumu iyiye gidiyor' diyenlerin oranı ise yüzde 48.
ABD EN BÜYÜK TEHDİT
'Suriyelilerin evlerine dönmesi' ortaklığın en geniş görüldüğü konu. 'Suriyeliler evlerine gönderilmeli mi?' sorusuna 'Evet' yanıtı veren AK Partililerin oranı yüzde 83.2, CHP’lilerin yüzde 92.8, HDP’lilerin yüzde 75, MHP’lilerin ise yüzde 88. Amerika Birleşik Devletleri, tüm katılımcılara göre en büyük tehdit. 'Avrupalı devletler, Türkiye’yi parçalamak istiyor' görüşüne katılanların oranı da yüzde 87.
EN ÇOK GÜVENİLEN KURUM ORDU
DW Türkçe'nin aktardığına göre de en çok güvenilen kurumların başında ordu geliyor. İkinci sırada yer alan Cumhurbaşkanlığını ise üniversiteler, hükümet ve mahkemeler takip ediyor.
Araştırmaya katılanlara Türkiye toplumunda en fazla kırılmaya yol açan olaylar sorulduğunda 15 Temmuz darbe girişimi yüzde 42,4 ile ilk sırada, Kürt sorunu ise yüzde 34,9 oranla ikinci sırada yer alıyor. Gezi eylemleri ise 27,1 ile üçüncü sırada görülüyor.
'DİĞER PARTİLER YÜRÜYÜŞ YAPMASIN' DİYENLER YÜZDE 44
Katılımcıların yüzde 47'si kendilerini en uzak hissettikleri parti taraftarlarının yürüyüş yapmasına olumsuz yaklaşıyor. Yüzde 44 oranında katılımcı uzak hissettikleri partinin toplantı düzenlemesini, yüzde 43 ise basın açıklaması yapmasını onaylamıyor. Başka grupların telefonlarının dinlenmesini onaylayanların oranı ise yüzde 50.