Molinari, İstanbul'daki Beylerbeyi Sarayı'nda gerçekleştirilen söyleşinin sunum kısmında, Erdoğan için, "Gözünü hiç kaydırmıyor ve ellerini oynatmıyor, şık bir mavi takım elbise giyiyor ve bıyıkları çok bakımlı. Çekinmez bir lider imajı veriyor. Duygularını depreştiren tek an, İslam inancından bahsettiği an oluyor: Benim için bu, her şey demek. Onun bana emrettiği her şey, benim önceliğimdir" dedi.
Papa ile görüşmesindeki temel konunun ne olacağı sorulan Erdoğan, "Kudüs'ün statüsü," yanıtını vererek, bu konudaki duruşundan ve zaman kaybetmeden tüm Hristiyan dünyasına doğru bir mesaj vermesinden ötürü Papa'ya teşekkür edeceğini söyledi.
Filistinlilerin, Arap dünyası tarafından da izole edilmiş gibi göründüğü belirtilen, Türkiye ve Vatikan'ın bu konuda nasıl bir girişimi olabileceği sorulan Erdoğan, Kudüs'ün statüsünün korunması açıklamasını yineledi.
Erdoğan, İtalya'ya da, Filistin'i en kısa sürede tanıması için çağrıda bulundu.
'SADECE HRİSTİYAN AZINLIĞA ODAKLANMAK HATA OLUR'
'SURİYE'DE TOPRAK İSTEMİYORUZ'
Rakka'ya operasyon düzenlenirken PYD-YPG'nin, IŞİD ile anlaşma yaparak, çok sayıda teröristin kaçmasını sağladığını söyleyen Erdoğan, bunların pek çoğunun Afrin'de olduğunu belirtti.
Afrin'deki Zeytin Dalı Operasyonu'nun ne kadar süreceği sorulan Erdoğan, "Çok açık olacağım: biz toprak istemiyoruz. Suriye'nin bütünlüğüne katkı sağlayacağız" dedi.
İtalyan gazetecinin, "Türk ordusu, Afrin'e Kürtlerle mücadele etmek için girdi. Askerî hedefleriniz nedir?" sorusuna da, "Öncelikle sorunuzu düzeltmeme izin verin: Türk ordusu, dediğiniz gibi ‘Kürt silahlı gruplarla' mücadele etmek için orada değil. Suriyeli Kürtlerle sorunumuz yok. Sadece teröristlerle mücadele ediyoruz. Buna hakkımız var," diye karşılık verdi.
Erdoğan, Afrin'deki sivil ölümleri iddialarına da, "Operasyonun başında dört sivil öldü ve Hatay ve Kilis'e atılan roketlerden dolayı 90 kişi yaralandı. Bizi sivilleri öldürmekle itham eden, insanları kalkan olarak kullanan YPG'li teröristlerdir" ifadesiyle cevap verdi.
'AVRUPA SİYASETİNDE BENDEN KIDEMLİSİ YOK'
AB'nin, müzakereleri bloke ettiğini söyleyen Erdoğan, bunun ilerlemesindeki eksikliği Türkiye'ye mal ettiğini savundu. Erdoğan, tam üyelik istediklerini, diğer seçeneklerin ise kendilerini tatmin etmediğini de ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda AB'deki direnişin, Türkiye'deki OHAL ve insan haklarını ihlal bakımından anlaşmazlıklarla ilintili olduğunun hatırlatılması üzerine, AB'nin en kısa sürede üyelik için önlerindeki tüm engelleri kaldırmasını beklediklerini söyleyerek, "Türkiye'nin (AB'ye) katılımı, iç siyasi meselelere feda edilemez" dedi.
Şu an Avrupa siyasetinde kendisinden daha kıdemli bir siyasetçi olmadığını söyleyen Erdoğan, PKK yanlılarının, Avrupa Parlamentosu'nda bayrak açmalarına izin verilmesine üzüldüğünü dile getirdi.
'İNANCIM HER ŞEYDEN ÖNCE GELİR'
Bir inanç insanı olan Papa ile bir araya geleceği hatırlatılan Erdoğan, kendisinin de inançlı olduğunu ve bunun kendisi için ne kadar önemli olduğu sorusuna, "Dindar olmak, inanç, benim için her şey demek. İnancımın bana emrettiklerinden daha azını yapamam ve bunlar benim için birer öncelik," diye cevapladı.
Erdoğan, Türkiye'nin geleceği için hayalini de, en gelişmiş 10 ülke arasına girmesi olduğunu ifade etti.
'KAPSAYICI POLİTİKALARA İHTİYAÇ VAR'
Bir NATO üyesi olarak, Rusya ile S-400 füze savunma sistemi anlaşması yapmalarına ilişkin tepkilere de değinen Erdoğan, "Bu anlaşmayı NATO ile ilişkilendirmek yanlıştır. Yunanistan da NATO üyesi ama S-300'e sahip" dedi.
Kuzey Irak'taki referanduma ilişkin de konuşan Erdoğan, buradaki yönetimin yaptığı bu hatanın, Bağdat ve Erbil arasındaki bir diyalogla ortadan kaldırılabileceğini ve kendilerinin de bundan yana olduklarını ifade etti.