Hürriyet'in haberine göre Erbaş'ın Oktar hakkındaki ifadeleri şöyle:
"Bizim de gördüğümüz zaman tüylerimizi diken diken eden, zaten bakmakta doğru değil öyle bir kanala. Bu kişi vaktiyle Yahudilik, Masonluk kitabını hazırlayan bir grubun başındaydı. Şimdi kendisi Mason olduğunu söylüyor. Tamamen akli dengesi herhalde bozulmuş. O konuda ceza aldı. Yahudilere ve Masonlara hakaretten ceza aldı. Şimdi öyle. Cezaevinde yatış sebeplerinden birisi de Atatürk’e hakarettir. 90’lı ya da 80’li yıllarda ben çok iyi biliyorum Atatürk’e hakaretten cezaevinde kaldı ama şimdi en büyük Atatürkçü olarak kendisini söylüyor. Dengesi bozulmuş bir insan. Biz bunun doğru olmadığını söylüyoruz. Ama o televizyonu kapatma yetkisi Diyanet İşleri Başkanlığı'nda değil ki, yetki kimdeyse onun kapatması lazım. İnşallahlar, maşallahlar havada uçuşuyor, dini bir takım referanslar ve orada dansöz oynatıyorsun böyle bir şey olabilir mi?"
Erbaş, tartışmalara sebep olan müftü nikahı konusunda da şu bilgiyi verdi:
"2 ay önce devletin ilgili kurumları çalışmaları tamamladı. Biz de genelgemizi hazırladık. İhtiyaç duyulan yerlerde müftüler nikah kıymaya başladı. İyi bir çalışma yapıldı. Görevlilerimiz 5 günlük eğitime tabi tutuldu. Bu konuda eksiğimiz kalmadı. (Başkan Yardımcısı Huriye Martı’nın verdiği bilgiye göre) Müftü nikahı konusunda başvurular var ama şu ana kadar 7 müftü nikahı kıyıldı. Genelge çıktıktan sonra bekleyen nikahlar da kıyılacak."