Cezaevi camisinin imamı olan mahkum Server Memetov, aldığı hapis cezasının 3 yılını geride bıraktı. Daha 4 yıl yatacak olan Memetov, Sputnik muhabirlerine camii gezdirdi.
'HİÇBİR BASKI YOK'
Mahkumların namazlarını rahat kılması için yerin ısıtmalı olduğunu belirten imam, şunu anlattı: “Hareket çizelgemiz var ama tüm namazlarımızı camide yapıyorum, buraya erişim her zaman açık. Bu konuda hiçbir baskı yok. Günde beş namazımızın beşini de kılıyoruz. Bayramlarda buraya Simferopol imamı Muhammed Ağa geliyor, şeker getiriyor, bayramımızı kutluyor. Bayram namazını kılıyoruz, her şey şeriata uygun. Gelen şekerleri tüm Müslüman mahkumlara ve özürlüler ile hastalara dağıtıyoruz."
Mahkumların manevi olarak gelişmesi ve aydınlatması için Kırım müftülüğü cezaevine kitap gönderdiğini kaydeden Memetov, serbest kaldıktan sonra kendini dine vermek ve cezaevlerindeki din kardeşlerine bu konuda yardım etmek istediğini söyledi.
Server Memetov, “Henüz dini eğitimim yok ama serbest kaldıktan sonra almayı düşünüyorum. Sonra mahkumlarla görüşüp onlara umut aşılayabilmek için cezaevine erişim almayı planlıyorum. Her bir mahkuma serbest kalmayı diliyorum, anne babalarımızın bizleri beklediğini söylüyorum, insanları iyi halden tahliye olmaya çalışmaları yönünde teşvik ediyorum” dedi.
Bu arada Rusya Federasyonu’na bağlı Kırım Cumhuriyeti’nin tüm cezaevlerinin menüsünden domuz eti tamamen çıkarıldı, sadece sığır eti kullanılıyor.
CAMİNİN YANI BAŞINDAKİ KİLİSE
Camiye 200 metre mesafede de Ortodoks kilisesi yer alıyor. 3 yılı aşkın süredir bu cezaevinde bulunan Valentin Krılov, daha önce Protestanların dini eğitim kurumu olan İncil Enstitüsü’nden mezun olmuştu ama suç işleyerek cezaevine girdi ve burada Ortodoks olmaya karar verdi.
Krılov, “Cezaevini arazisinde kilise ve caminin olması şaşırtıcı. Dine uzak insanlar bile buraya düştükten sonra dini arayışa giriyor. Tanrının bana verdiği güç kadar yardımcı olmaya çalışıyorum. Doktorlar ölümcül hastalıklar karşısında, ‘Bizden bu kadar tanrıya havale ediyoruz’ diyor. Biz de öyle, böyle bir yere düştükten sonra gücümüzün kısıtlı olduğunu anlayıp tanrıdan destek bekliyoruz” dedi.
Cezaevine geldiği ilk günden itibaren kiliseye yönelik tutumunun değiştiğini dile getiren mahkum, “Mahkeme ceza kararını veriyor ama ruhumuz din sayesinde huzur buluyor. Buraya gelmeden önce çok kötü birisiydim, alkoliktim. Suç işledim, daha sonra tanrıma geldim. Onunla birlikte burayı artık cezaevi değil okul olarak görmeye başladım” ifadelerini kullandı.
Kilisedeki süs ve ikonların mahkumlar tarafından yapıldığına dikkat çeken Krılov, “Serbest kalan birçok kişi, buraya kendi ikonlarını gönderiyor” dedi.
Serbest kaldıktan sonra rehabilitasyon merkezinde çalışmak istediğini dile getiren Krılov, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben Hıristiyan rehabilitasyon merkezinden geçtim. Serbest kaldıktan sonra da oraya dönerek diğer insanlara yardım etmek istiyorum. Uyuşturucu bağımlılarına, alkoliklere ve evsizlere yardım etmek istiyorum."
MAHKUMLARIN YENİ HAYATI
Mahkumların dini vecibelerini yerine getirme hakkının hiçbir şekilde kısıtlanmadığını dile getiren 1 sayılı cezaevinin yetkilisi Maksim Romanov, haftada bir kez din adamlarının geldiğini belirterek, “Cezaevi arazisinde cami ve kilise inşa edildi. Günlük programa uygun olarak mahkumlar ibadetlerini yapmak için oraya gidebiliyor. Halihazırda camiyi 30, kiliseyi de 50 kişi düzenli olarak ziyaret ediyor” dedi.
Dinin insana yeni hayat yolunu seçmeye yardımcı ettiğinden emin olduğunu dile getiren Romanov, “Eğer bin kişiden 5’i tüm kalbiyle tanrıya dönerse, din sayesinde kurtulmuşlar demek. Kulağa ne kadar tuhaf gelse de din, düzelme yoluna girmeye yardımcı oluyor. Kendini dine veren mahkumların davranışlarından onların iyiye değiştiğini görebiliyoruz. Önemli olan mahkumların samimi şekilde bunu istemesi” ifadelerini kullandı.
'İMAN SAKALDA DEĞİL'
11 yıldır düzenli olarak 1 sayılı cezaevine gelerek mahkumları ziyaret eden Kırım Müftü Yardımcısı Muhammed İslamov, cezaevinin hiçbir şekilde Müslüman mahkumların namaz ve orucuna karışmadığını, Müslümanların kendi dini vecibelerini serbest şekilde yerine getirebildiğini doğruladı. Cezaevine düşenlerin sakallarını tıraş etmeye zorlanmasının doğal olduğunu kaydeden İslamov, bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
“İnsan nerede bulunduğunu anlamalı. Bu bir ıslah müessesesi, buranın bir rejimi ve kuralları var. İman sakalda değil, iman insanın kalbinde ve niyetlerinde."