DÜNYA

Eski CIA çalışanı: ABD'deki seçimlere Rusya değil FBI müdahale etti

ABD'de 2016'daki başkanlık seçimlerine Rusya'nın müdahalesiyle ilgili bugüne dek kanıtlanamamış iddiaları reddeden eski CIA analisti Ray McGovern, asıl müdahaleyi Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) yaptığına dair kanıtlara dikkat çekti.
Sitede oku

Üst düzey FBI ajanı, Trump’ı eleştirdiği gerekçesiyle Rusya soruşturmasından uzaklaştırıldı
Consortiumnews.com portalına konuşan eski CIA analisti Ray McGovern, ABD seçimlerine Rusya'nın müdahale ettiği iddialarına ilişkin Rusyagate'in FBIgate'e dönüşmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu belirtti. Rusya ile ilgili iddiaların tersine, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) dahil Amerikan gizli servislerinin müdahale çabasına ilişkin kanıt olduğuna dikkat çekti.

'BÜTÜN KRİTİK SORUŞTURMALARDA KİLİT ROL OYNADI'

Kanıtların odağında hem başkanlık seçimini kazanan Donald Trump'ın Demokrat Partili rakibi Hillary Clinton'ın e-postalarıyla ilgili FBI soruşturmasını yöneten hem de 'Rusya'nın elinde Trump'a şantaj yapabileceği malzemeler bulunduğunu' iddia eden meşhur 'Trump Dosyası'ndan sorumlu olan üst düzey ajan Peter Strzok var. Rusya soruşturmasının başına Özel Savcı olarak getirilen eski FBI Başkanlarından Robert Mueller, ekibine aldığı Strzok'u sosyal medyada Trump karşıtı paylaşımlarda bulunduğunun ortaya çıkması üzerine bu soruşturmadan uzaklaştırmıştı.

Trump FBI'a 'savaş açtı'
'KANIT, SEVGİLİSİYLE YAZIŞMALARI'

McGovern, Strzok ile kız arkadaşı olan FBI avukatı Lisa Page arasındaki cep telefonu yazışmalarına dikkat çekerek, bunların gizli servislerin demokratik süreci bozma çabalarının 'fiziksel kanıtı' olduğunu söyledi.

'TRUMP'A KARŞI EYLEM İLANI'

Strzok ile Page'in FBI'ın kendilerine verdiği cep telefonlarından yaptıkları SMS yazışmalarında, 'Trump'ın kötülüğünden ülkeyi korumak' için görev başında kalmaktan ve FBI içindeki nüfuzu kullanmaktan söz ediliyor. 

'GÜVENLİK 101 DERSİNDE NE YAPIYORDUN?'

Strzok'un Trump karşıtlığı skandalının patlaması üzerine Adalet Bakanlığı ikili arasındaki 10 bin yazışmadan ilk etapta 375'ini yayımlamıştı. Eski CIA analisti, Strzok'un FBI telefonlarından yazışmalarının izlenmeyeceğini düşündüğüne göre Güvenlik 101 dersi sırasında uyuduğu ya da yine sevgilisiyle yazışmakla meşgul olduğu esprisini yaptı.

FBI Başkanı'ndan öz savunma teknikleri
'DERİN DEVLETTEN DEMOKRASİYE DARBE'

''Birdenbire elimize Amerikan istihbarat topluluğunun ABD'deki demokratik sürece kısa devre yaptırmaya çalıştığına dair belge niteliğinde kanıtlar geçti. Bu da bir yıldan uzun süredir Rusyagate'in servis edilmesini yeni ve karanlık bir bağlama sokuyor. Artık öyle gözüküyor ki, ABD seçiminin sonucuyla ilgili hile yapmak isteyenler Ruslar değil, Amerikan istihbarat servislerinin üst düzey yetkilileri. Bu karanlık karakterlere bazen 'derin devlet' de deniyor'' çıkışını yapan McGovern, bu komplolarda FBI Başkan Yardımcısı Andrew McCabe'nin önemli rol oynadığını ve nitekim emekliliğe hazırlandığını açıklamak zorunda kaldığını belirtti.

'OBAMA'NIN ÜST DÜZEY YETKİLİLERİ'

''İronik şekilde Strzok-Page yazışmaları Rusyagate soruşturmasında fena halde eksik olan bir şeyi içeriyor: Yolsuzluk niyeti ve eylemiyle ilgili ilk elden kanıt. Trump'ı Beyaz Saray'a getirmeye yönelik Rusya ile Trump'ın gizli işbirliğine dair aylardır nefes nefese 'kanıt' aranmasından sonra şimdi elimizde olan tek şey, Obama yönetiminin üst düzey yetkililerinin Trump'ı Beyaz Saray'dan uzak tutmak için gizlice işbirliği yaptığına dair gerçek kanıtlar'' vurgusu yapan 30 yıllık ordu ve istihbarat analisti, süreci şöyle değerlendirdi:

'18 AYLIK KARALAMA KAMPANYASI'

''FBI, Obama yönetiminin üst düzey yetkililerinin emirleriyle Trump'ın ekibine yönelik yasadışı şekilde telefon dinleme ve elektronik takip yaparak soruşturma yürüttü. Clinton bağlantılı şekilde eski bir İngiliz istihbaratçıya hazırlatılan ve müstehcenlikle dolup taşan Trump Dosyası'nı da hiçbir kanıta dayanmadığı halde medyaya sızdırdı. FBI, 18 ay boyunca bunları yaparak Trump'ı karalama kampanyası yürüttü.''

'CLINTON'A KALKAN OLDULAR'

Gizli servis çalışanlarının, Demokrat Partili başkan adayı Hillary Clinton ile çevresini, yalan ifade verme ve devlet sırrı sızdırma suçlamalarına karşı korumak için karışık teknikler kullandığını da aktaran McGovern, telefon dinleme ve elektronik takipten sorumlu Ulusal Güvenlik Kurumu'nun (NSA) tüm teknik gücüne rağmen Moskova'nın ABD'deki başkanlık seçimlerine müdahale ettiği yönünde ikna edici delil ve kanıt sunamadığının altını çizdi.

Yorum yaz