“İnsanlar açlık grevinin 60’lı günlerinde bize bir şey olmasından kaygılıydılar. 310’uncu güne geldik. Bu durum tekerrür; kaygıya alışma ve açlığın kendisine alışma haline dönüşmesin. Açlığımıza alışmayın. Artık bir komisyonun olup olmadığından emin değiliz, karar alıyor mu bilmiyoruz. Kapısına giden ailelerimiz, avukatlarımız gözaltına alınıyor. Biz artık hücre hücre eriyoruz. İşimize nasıl döndürmek isterlerse öyle döndürsünler.”
ÖZAKÇA: BERAAT ETTİM, BENİ NEDEN İADE ETMİYORSUNUZ?
OHAL Komisyonu’nun kendilerini oyaladığını söyleyen Özakça şöyle konuştu:
“KHK’larla insanlar işlerine dönüyorlar. Birileri için böyle bir yöntem uygulanırken bize komisyonun adres gösterilmesi ikircikli, çelişkili bir durum yaratıyor. Komisyon bizi oyalıyor, süreci daha da öteliyor. Açlık grevimiz devam ettiği için her geçen günün bizde yarattığı tahribatlar artarak devam ediyor. Ayaklarımda, bacaklarımda yanma şeklinde ağrı var. Aniden gelişen bu ağrı yüzünden uyuyamıyorum. Uyuyamamak ise ani kilo kaybına neden oldu. Komisyon bekliyor ama bizim bekleyecek zamanımız yok. Bizim sayacımız her gün, her saniye atıyor. Komisyon ya da başka bir yöntemle bizimle ilgili acilen karar verilmesi gerekiyor. Ben beraat ettim. Beni neden döndürmüyorsunuz?”
Eşi tutuklandığı gün açlık grevine başlayan Esra Özakça ise 235. gününde. Esra Özakça, “Her gün yaşamımızdan gidiyor. 57 kilodan 38 kiloya düştüm. İki hafta içinde karar verecek denildi ve aylarca sürdü. Bizler için hayati risk var” dedi.