MULTİMEDYA

Başbakan Yıldırım 'Gönül Dağı'na konuk oldu: Otobüsçülüğe 1978'de başladım

Sitede oku

Programın çekimleri Osmangazi Köprüsü Yalova (Hersek) gişelerinde başladı. Mercedes'in '302' model otobüsünün direksiyonuna geçen Başbakan Yıldırım, Kocaeli-İstanbul TEM Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü güzergahını takip etti. Yıldırım, seyahat esnasında yapılan sohbette, Wilco van Herpen'in "Kaç senedir araba kullanmadınız?" sorusunu söyle cevapladı:

"Şöyle söyleyeyim, herhalde 15 senedir doğru dürüst araba kullanmıyorum. Tabi Bakanlık, Başbakanlık döneminde çok fırsatımız olmuyor araç kullanmak için. Benim için bu büyük bir fırsat oldu, direksiyon başına da geçmiş olduk böylece, eski günlerimi hatırladım. Bu otobüs, şu anda sürdüğümüz otobüsün benim için çok büyük bir anlamı var, büyük bir sürpriz oldu bana. 1978'de ben otobüsçülüğe başladım, o zaman aldığımız otobüs bu. Yani aynı model otobüs, o zamanlar çok meşhurdu, böyle otobüsü olana bayağı bir farklı gözle bakılırdı.

'UÇAKLARI DAHA FAZLA GÖREYİM DİYE SIRT ÜSTÜ YATAR SEYREDERDİM'

Erdoğan: Çocukken uçak sesi duyacağımız zaman mahallede sırt üstü yatıp geçişini izlerdik, nereden nereye
"Şimdi siz köyde doğdunuz, büyüdünüz" diyen Herpen, Başbakan'a çocukken nasıl biri olduğunu sordu.

Yıldırım, "Benim ablam var benden bir büyük, biz 10 kardeşiz. Ben 1955 yılında doğdum, ilkokulu köyümde okudum, Refahiye Kayı köyünde okudum. Ondan sonra orta ve lise için İstanbul'a geldim. Çocukken tabii bizim köyde şeyimiz iyiydi, aile büyük bir aile ve köyün de en ileri gelen ailesiydik. Hem okuduk, hem işlere yardım ettik. Tarım işleriyle, hayvancılık işleriyle çok uğraşırdık. Babam celepçilik yapardı, ben de ona yardım ederdim. Tarlalarda biçmek için, ekmek için okuldan çıkınca, bazen de okula gitmezdim, gider babama yardım ederdim. Yazın tarla biçerken uçaklar geçerdi gökyüzünden. Çok merak ederdim bu uçaklarda acaba kimler var, nereye gidiyorlar, keşke ben de içinde olsam diye. Hatta uçak gözden kaybolmasın diye sırt üstü yatar daha fazla göreyim diye seyrederdim" dedi.

'ADETA KONTROLLÜ SERBESTLİK GİBİ YAŞIYORUZ'

Aslında başbakanların, bakanların, kendileri gibi görevlerdeki insanların hayatının çok parlak ve cazip olmadığını vurgulayan Yıldırım, "Niye? Adeta kontrollü serbestlik gibi yaşıyoruz, istediğiniz gibi hareket edemiyorsunuz. Koruma, güvenlik, çok insan etrafınızda oluyor, normal sade vatandaş gibi hareket etmek istiyorsunuz, edemiyorsunuz. Tabii korumalarınız endişeleniyor bir şey olacak diye, siz de böyle etrafınızın kuşatılmış olmasından hoşlanmıyorsunuz, insanlarla kucaklaşmak istiyorsunuz, oturup çay içmek, sohbet etmek, dertleşmek istiyorsunuz; öyle zorluklar yaşıyoruz. Ama ben mümkün mertebe fırsat buldukça vatandaşların arasına girmeyi tercih ediyorum" ifadesini kullandı.

1 / 6
Başbakan Yıldırım, Mercedes'in '302' model otobüsünün direksiyonuna geçti.
2 / 6
15 senedir doğru dürüst araba kullanmadığını söyleyen Yıldırım, "Şu anda sürdüğümüz otobüsün benim için çok büyük bir anlamı var, büyük bir sürpriz oldu bana. 1978'de ben otobüsçülüğe başladım, o zaman aldığımız otobüs bu. Yani aynı model otobüs, o zamanlar çok meşhurdu, böyle otobüsü olana bayağı bir farklı gözle bakılırdı" dedi.
3 / 6
Wilco van Herpen'in, "Siz de benim gibi bir köy çocuğusunuz" dediği Yıldırım, otobüs işine 1978'de babası ile başladığını, 1984'e kadar bu işi devam ettirdiklerini ve Türkiye'nin her yerine bu vesileyle yolcu taşımacılığı yaptıklarını söyledi.
4 / 6
Kornayı deneyen Yıldırım, esprili bir şekilde "Korna da havalı baya" dedi.
5 / 6
Başbakan Yıldırım, kokoreç sevip sevmediğini sorduğu Wilco van Herpen'in çok sevdiğini ifade etmesi üzerine, "Müthiş bir şey. Ben orta-lise eğitimimi Kasımpaşa'da yaptım, Kasımpaşa'nın meşhurdur kokoreci. Bizim Cumhurbaşkanımız da kokoreci sever. Belki bir gün Cumhurbaşkanımızla da program yaparsın" dedi.
6 / 6
Yıldırım, insanın yaptığı işten memnun olduğu müddetçe hayattan zevk aldığını ancak memnun değilse mutlaka bir değişiklik gerektiğini dile getirdi.
Yorum yaz