DÜNYA

Selvi: Gül, Gezi’den bu yana Erdoğan’ın yanında değil, karşısında bir pozisyon aldı

Hürriyet gazetesi köşe yazarı Abdulkadir Selvi, son günlerdeki Abdullah Gül tartışmaları hakkında bir yazı kaleme aldı. Selvi, Gül'le ilgili tartışmaların, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı tasfiye etmek isteyen çevrelerin" hamlesi sonucu başladığını ileri sürdü.
Sitede oku

Abdulkadir Selvi'nin "Abdullah Gül tartışmalar için ne diyor?" başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle:

'GÜL'DEN BAŞKASI OLAMAZDI'

"Açık konuşmayı, net yazmayı tercih ederim.

'Abdullah Gül, 100 bin imza ile Erdoğan’ın karşısına çıkabilir'
Gül ile AK Parti arasındaki mesafenin açılmasında en önemli etken, Erdoğan'ı tasfiye etmek isteyen çevrelerin, Gül merkezli senaryoları piyasaya sürmeleri oldu. Çünkü Erdoğan'ı tasfiye etmek ancak AK Parti içinden güçlü bir isimle mümkündü. O da Gül'den başkası olamazdı. Abdullah Bey, bu hesapların içinde miydi, dışında mıydı bilinmez. Ama hiçbir zaman çıkıp, bu beklentileri boşa çıkaracak bir adım atmadı. Gezi'den bu yana Erdoğan'ın yanında değil, karşısında bir pozisyon aldı. 15 Temmuz gecesi hariç. Şimdi uzun bir kronoloji verecek durumda değilim."

'İLGİNÇ SENARYO'

Abdüllatif Şener: Gül, Erdoğan'la kıyasıya bir yarışa girebilecek kişilikte değil
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Kasım 2017 tarihli grup toplantısında, "AK Parti içinde sureti haktan görülenler var" demişti. O zaman neyi kastediyor diye kulak kabarttım. ABD'de Erdoğan düşmanlığının tavan yaptığı, Amerika Erdoğan'ı tasfiye edecek söylentilerinin dolaştığı, Zarrab davasının bir kâbus gibi Türkiye'nin üzerine çöktüğü günlerdi. İstanbul iş çevrelerinden pişen, Ankara'ya düşen bir modelden söz ediliyordu. Kulislerde, "Geçiş sürecinde Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olsun. Ekonomi yönetimini Ali Babacan üstlensin. Erdoğan ve ailesinin hukuku korunsun" söylentisi dolaşıyordu. İlk duyduğumda, "Bu bir senaryo değil, Erdoğan'a karşı darbe girişimi" dedim. "Erdoğan'ın tasfiyesi amaçlanıyor. Ancak hesap etmedikleri bir şey var. Erdoğan bununla mücadele eder" diye tepki gösterdim. Erdoğan'ı tasfiye planları hazırlayanların Erdoğan'ı tanımadıkları belliydi. Darbeye boyun eğmeyen adam, senaryolara mı eyvallah diyecekti. Ancak onların Gül ve Babacan'ı tanıdıklarından da emin değildim. Gül ve Babacan'ın bu tür senaryolardan haberleri yoktu. O nedenle ciddiye alıp, yazmadım. Peki bugün neden yazma gereği duydum? Ne o gün ne bugün Gül ve Babacan'ın bu tür ara rejim modellerinin içinde, yanında, yöresinde olmadığından eminim. Ancak belli ki Erdoğan'ı tasfiye etmek isteyenlerin Abdullah Gül'e sarılması AK Parti'de bir rahatsızlığa yol açmış. Bu tür yanlış algılara son verecek kişi ise Abdullah Gül'den başkası değil. Tabii isterse."

Yorum yaz