Bölge ülkelerinin ve başta ABD ve Fransa olmak üzere Batılı ülkelerin bu topraklarda süren terör ve kaçakçılıkla mücadele çabaları sonuçsuz kaldı. Bunun da ötesinde söz konusu çabalar, yasadışı örgütlerin faaliyetlerine hız vermesine ve yakın bir geçmişe kadar sınırları güvenli bir şekilde korunan yeni ülkelerde yayılmasına neden oldu.
Suç faaliyetlerinin yeni türleriyle birlikte köle ticareti, Sahra Çölü ve Sahel bölgelerindeki ülkelerin yönetimlerine yönelik en büyük meydan okuma, zira bu olgunun, silah, uyuşturucu kaçakçılığının ve yasadışı göçün yanında terör ve organize suçlarla da güçlü bir bağı bulunuyor.
Terör örgütleri tarafından gerçekleştirilen bu yasadışı faaliyet, bölgenin yoksul ülkelerindeki standartlara göre insanlara ciddi gelirler sağlıyor. Bu ülkelerin yönetimlerinin elindeyse, suçlarla mücadele edecek ve halkı bu tehditten koruyacak kadar yeterli kaynak bulunmuyor.
21. YÜZYILIN BAŞLARINDA YAYILDI
İnsan ticareti, 21. yüzyılın başlarında hızla yayılan ve bölgenin en çok kar getiren ticaret türü olan en tehlikeli olgulardan biri olarak değerlendiriliyor. Köle ticareti, sağladığı mali kaynaklar ve bu alandaki gelişmiş iletişim kanallarıyla yerli ve yabancı birçok tacirin ilgi odağında. Gelişmiş ağlar, terör ve bölücülük yanlısı örgütlerin ve suç çetelerinin paraya ulaşmasını son derece kolay hale getirdi.
ERKEKLER İŞÇİ, KADINLAR SEKS KÖLESİ
Köle ticaretinde dönen toplam ciro milyarlarca doları buluyor. Kaçırılan, en aşağılayıcı ve ağır işlerde çalıştırılan erkek, kadın ve çocuklar, köle tacirlerinin kurbanları oluyor. Kölelik, erkekler için insani olmayan koşullarda işçi haklarının dikkate alınmadığı ağır işlerde çalışmak, kadınlar içinse kölelik hayatından pek de farklı olmayan ağır ev işleriyle ilgilenmek ya da seks kölesi olarak çalıştırılmak anlamına geliyor. Kaçırılan çocuklara ise genelde sokaklarda dilencilik ya da seyyar satıcılık yaptırılıyor, kimileriyse seks kölesi olarak kullanılıyor.