Kaçak bungalov faciasında yeniden yargılama başladı: 'Kendi canımızı zor kurtardık, müşterileri ikaz eden de olmadı'
20:09 03.07.2025 (güncellendi: 20:18 03.07.2025)

© Sputnik
Abone ol
Kırklareli'nde İğneada beldesinde 2023 yılında 6 kişinin hayatını kaybettiği bungalov faciasıyla ilgili 4 sanığın yeniden yargılanmasına başlandı. Duruşmada tanıklardan biri mahkeme başkanının 'neden müşterileri ikaz etmediniz?' sorusunu "Kendi canımızı zor kurtardık. Müşterileri ikaz eden de olmadı" şeklinde yanıt verdi.
Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesinde 2023 yılında yaşanan selde sürüklenen bungalovlar nedeniyle 6 kişi yaşamını yitirdi. Yaşanan olay sonucu bungalovların ruhsatsız olduğu ortaya çıktı.
İstinaf mahkemesince kararın bozulmasına ilişkin Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma" suçundan hapis cezası istemiyle yargılanan, tutuklu sanık Bülent B. ile olayda hayatını kaybedenlerin yakınları Safiye Yaşa, Kadir Yaşa, Mehmet Han Yaşa, Emine Solmaz ve Çiçek Dinç yer aldı.
Tutuksuz sanık Cenan A, Sevcan U. ve Büşra G. ise SEGBİS ile duruşmaya bağlandı.
Duruşmada dinlenen iki tanıktan Rahmi G. ifadesinde, 1 Eylül'de eşi ile olayın yaşandığı tesiste işe başladıklarını anlattı.
Rahmi G,'nin ifadesine göre yağış gece saatlerinde başladı ve sabah tesis çalışanlarından Burhan K'nin haber vermesi üzerine bulundukları bölgeden ormana kaçtılar.
Son anda kurtulduklarını anlatan Rahmi G, şunları söyledi:
"Biz çıktığımızda dize kadar su vardı. Kepçe ile iki Afganistan uyruklu çalışan suyun geldiği yöne doğru gidiyordu. Kısa süre sonra kepçe çok hızlı gelmeye başladı ve biri de kepçenin yanında 'kaçın sel geliyor' diye bağırarak koşuyordu. Biz ormanlık alana çıktık, oradan İğneada'ya doğru yürüdük."
Rahmi G. Mahkeme Başkanı'nın "neden müşterileri ikaz etmediniz?" sorusunu "Kendi canımızı zor kurtardık. Müşterileri ikaz eden de olmadı" cevabını verdi.
''Basın var sakın konuşmayın' dedi'
Tanık Nesrin G. ise müşterileri uyarmaın aklına gelmediğini şu ifadelerle aktardı:
"Hiç aklıma gelmedi, saniyelerle yarıştık. Ben kaçarken çukura düştüm, beni zor kurtardılar ve ormana kaçtık. Olaydan bir gün sonra Bülent Bey'i olay yerinde gördüm. Olay sonrası Bülent Bey, 'basın var sakın konuşmayın' dedi. Olaydan iki ay sonra da orada çalıştığımız 5 günlük maaşımız bize verildi."
Mühür göstermelikti iddiası
Tutuklu sanık Bülent B. tahliyesini isteyerek en ağır şekilde adli kontrol hükümlerine razı olduğunu söyledi.
Bülent B. savunmasında, AFAD'dan uyarı mesajı gelmediğini, yapılan uyarıları da görmediğini ve duymadığını ve bungalovların sel sonucu değil, selle birlikte taşınan kütüklerin çarpması sonucu yıkıldığını ifade etti.
Yaşanan olayın doğal afet olduğunu söyleyen Bülent B, bölgede ekolojik tarım için tesis kurduğunu ve tüm yetkililerin kendisine destek verdiğini iddia etti.
Tesisi ziyaret eden, projeyi duyan bürokratların, kendisini destekleyen söylemleri sonrası işine devam ettiğini öne süren Bülent B, şunları aktardı:
"Tesisle ilgili verilen mühürleme göstermelikti. Arka taraftaki yapıya mühür vuruldu. Bana devam etmem ve tesisin Türkiye'ye örnek bir proje olacağı söylendi. Orada bir doğal afet oldu ve bu yüzden 22 aydır tutukluyum. Ben bütün kurumlardan görüş almıştım. Tüm yapıları DSİ raporuna göre inşa ettik. Oraya 9 metre yükseklikte su gelmiş. Tahliyemi talep ediyorum, en ağır şekilde adli kontrol hükümlerine razıyım."
Savcılık mütalaasında, işletme sahibi sanık Bülent B'nin tutukluluk, diğer sanıkların adli kontrol hükümlerinin devamını talep ederek donör disklerin (fiziksel arızalı disklerde verilere erişim sağlanması için laboratuvarda yapılacak çalışmalar sırasında kullanılan ikinci bir disk) çözümlenmesi için bilirkişiye gönderilmesini talep etti.
Bir süre ara verilen duruşmada mahkeme sanık Bülent B'nin tutukluluk halinin, tutuksuz sanıklar Cenan A, Sevcan U. ve Büşra G'nin adli kontrol hükümlerinin devamına, donör disklerin bilirkişiye gönderilmesine, dosyadaki eksik hususların giderilmesine karar verdi ve duruşma ertelendi.
Olayda hayatını kaybedenlerin yakınları duruşma sonrası adliye önünde basın açıklaması yaptı.
Dava süreci
Demirköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında işletme yetkililerinden 5 kişi gözaltına alınmış, bir kişi savcılık ifadesi sonrası serbest bırakılmış, sulh ceza hakimliğine sevk edilen 3 şüpheli tutuklanmış, bir şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Tutuklanan şüphelilerden ikisi ara tutukluluk değerlendirmesinde adli kontrol şartıyla serbest kalmıştı.
Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 8 Kasım 2024 tarihli son duruşmada tutuklu sanık işletme sahibi Bülent B. "bilinçli taksirle öldürme" suçundan 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmış, tutuklu halinin devamına karar verilmişti.
Diğer tutuksuz sanıklardan Cenan A. ile Büşra G. 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırılmış, haklarındaki adli kontrol hükümlerinin devam etmesine, bu kişilerin 2 yıl turizm faaliyetlerinden menedilmesine hükmedilmiş, sanık Sevcan U'nun ise beraatine karar verilmişti.
Gerekçeli kararın açıklanmasının ardından kamp alanında konakladığı sırada selde hayatını kaybeden Rahile ve Ahmet Baki Şimşek ile Suna Duman, Ümit Solmaz, Selman ve Mihriban Bağışlar'ın yakını müştekiler, karara itiraz ederek istinaf mahkemesine başvurmuştu.

