Avukat Mustafa Alper Oral: 'Bankalar en hafif kusurlarından bile sorumludur'

Bankalarla müşteri arasında hesap açılırken yapılan sözleşme gereği, müşterinin parasını koruma yükümlülüğü bankaya aittir. Ancak son dönemde dijitalleşmenin artması, şubelerin kapanması ve kişisel verilerin kolayca ele geçirilmesi, hesaplardan para çekilmesi, başka hesaplara aktarım ve adımıza kredi çekilmesi gibi dolandırıcılık vakalarında artışa neden oldu. Bu gibi durumlarda Yargıtay kararları uyarınca bankalar, en hafif kusurlarından dahi sorumludur. Çünkü bankalar, güven kurumu olarak kurallara tabi özel finans yapılarıdır ve müşterilerine karşı objektif kusursuz sorumluluk taşırlar.

Sim kart kopyalama, kötü amaçlı yazılımlar, sahte mobil uygulamalar ve sosyal mühendislik gibi yöntemlerle dolandırıcılar tüketicileri hedef alıyor. Özellikle kendini banka görevlisi gibi tanıtan kişiler, kişisel bilgileri ele geçirip vatandaşları yanlış yönlendirerek hesaplarını boşaltıyor veya adlarına kredi çektiriyor. Hiç kredi kullanmamış ev hanımları ya da hastanede tedavi gören yaşlılar bile bu yolla mağdur ediliyor. Bu kişilerin yalnızca kolluğa başvurmaları yeterli değil; hak kaybı yaşamamaları için derhal uzman bir avukata başvurarak tüketici hakem heyetine, ara buluculuğa veya tüketici mahkemelerine yönelmeleri gerekir.

Bazı durumlarda GSM operatörleri üzerinden yapılan sim kart kopyalama gibi işlemler söz konusu olsa da, uygulamada bilirkişi raporlarında genellikle bankaların kusurlu bulunduğunu görüyoruz. Dolandırıcılar, birden fazla bankada hesabı olan kişilerin tüm bilgilerine erişebiliyor ve bu da banka içinden bilgi sızdırıldığı yönündeki şüpheleri güçlendiriyor. Vatandaşlar hiçbir bilgi talebine yanıt vermemeli, işlemlerini doğrudan banka şubelerinden yapmalı, şüpheli durumlarda ise derhal kolluk kuvvetleriyle ve bir hukukçu ile iletişime geçmelidir. Belgelerle hareket edilmeli, süreç titizlikle takip edilmelidir çünkü söz uçar, yazı kalır.