Enerji Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Altınöz: Kriz çalışanların üzerine yıkılmasın

“Söz konusu açıklamada Sayın Bakanımız diyor ki ‘Ben artık kamuda emekli olan kadar yeni istihdam yapacağım’ Yani vatandaşın ihtiyacı önemli değil. Türkiye nüfus olarak büyüyen bir ülke, insanların ihtiyaçları her geçen gün değişiyor. Siz ülkenizin her yıl büyüdüğünü görerek gururlanmak mı istersiniz, yerinde saydığını mı görmek istersiniz? Biz şunu diyoruz; bize şunu diyebilirler ‘Biz ihtiyaca binaen personel alacağız, bir fazlasını almayacağız’ biz buna sonuna kadar destek oluruz. Ama bugün eğitimde boş geçen sınıflar varsa, öğretmen açığınız varsa ‘ben almayacağım emekli olan kadar alacağım’ diyorsanız birilerinin eğitim hakkını elinden alıyorsunuz demektir. Bugün sağlıkta, hastanelerde bazı branşlarda insanlar randevu alamıyorsa, sağlık hizmetlerine ulaşmakta zorluk yaşıyorsa birilerinin sağlıklı yaşam hakkını elinden alıyorsunuz.”

“Memurlar adına konuşmak istiyorum; belirli yerlerde personel yoğunluğu olsa bile kamunun birçok yerinde personel eksikliği nedeniyle arkadaşlarımız yoğun iş temposunda çalışmak zorunda. Ben birkaç yıldır izin kullanamayan arkadaşım olduğunu bizzat biliyorum. Siz diyorsunuz ki buraya 3 yıl adam almayacağım. 'Devletin devamlılığı esastır' cümlesine muhalif bir cümle bu. 'Ben personel almayacağım' demek devletin devamlılığına ne yazık ki sekte vurur diyoruz. Bu konuda cümlenin, tavrın en azından değişmesini istiyoruz. ‘Biz ihtiyaç kadar personel istihdam edeceğiz’ noktasını öneriyoruz. Devletin devamlılığı tehlikeye girer, hizmetler aksar, vatandaşımız madur olur.”

“Bizim 3. dönem toplu sözleşmemizde personel servisi ile ilgili bir madde geçmiş, orada karşılıklı işveren heyeti ile birlikte karara bağlanmış, imza altına alınmış. Geçen yıl 7’ncisini yaptık. Orada şunu diyor; ‘Bakanlık bağlı ilgili ilişkili kuruluşların merkez teşkilatlarında çalışan personele servis verilir’ diyor. Bu kazanılmış bir hak. Yaklaşık 10 yıldır uygulanagelen bir madde bu. Türkiye’de milyonlarca memur servisten faydalanıyor. Siz çıkıyorsunuz altına imza attığınız, Resmî Gazetede yayınladığınız 2023 yılında yapılmış toplu sözleşmeyi hiç dikkate almadan diyorsunuz ki ‘Ben artık servisi kaldırdım. Toplu taşıma kullansınlar’ servis zaten toplu taşıma. Soruyoruz; Resmî Gazetede yayınlanmış bir toplu sözleşme hükmü Maliye Bakanlığı’nın genelgesinin üzerinde midir, altında mıdır? Biz merak ediyoruz.”

“En son bakan beyin açıklamasında ‘biz lojman kira bedellerini rayiç bedel üzerinden güncelleyeceğiz’ dediler. Rayiç bedel nedir bilmiyoruz, lojman mevzuatında rayiç diye bir şey yok. Devletimiz 2022 yılında kiracıları korumak için yüzde 25 sınırı getirdi. Şu anda da devam ediyor. Doğal olarak yüzde 25’i aşan kısımlar ile ilgili de fahiş artış kelimesi defalarca hükümet yetkilileri tarafından dillendirilmişti. Ocak ayında tüm Türkiye’deki kamu lojmanlarında zaten yüzde 25 artış yansıtıldı. Sayın Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ‘Ben piyasa koşullarındaki rayiç bedelleri dikkate alarak bir daha zam yapacağım’ diyor. Piyasadaki fiyatlara fahiş diyor, sonra da ‘bu fahiş fiyatları dikkate alarak lojmanları güncelleyeceğim’ diyor. Bu ikisi arasında ciddi bir çelişki var. Piyasa koşullarındaki fiyatlar fahişse neden dikkate alıyorsun, bu fiyatlar fahiş değil de gerçek fiyatlarsa bu yüzde 25 sınırını neden vatandaşına dayatıyorsun. Biz bunun içinden çıkamadık. Böyle tasarruf olmaz.”

“Sendikalara ne yazık ki danışılmadı. Tabii ki siyasi irade her yaptığını birilerine danışacak diye bir kural yok ama özellikle memurlarla, işçilerle ilgili konularda anayasanın belirlediği kurallara göre kurulmuş sendikaların muhatap kabul edilmeden bu şekilde yapılan işlemlerin sonuçlarının çok iyi olmadığını hep gördük. Sosyal tarafların dikkate alınmadan, istişare mekanizması işletilmeden yapılan işlerin ileride ülkemizin başına başka belalar, sıkıntılar açtığı geçmiş örneklerle baki. Bunun da böyle olacağı kanaati de herkeste hâsıl olmuş durumda ne yazık ki.”