Kargo yönetiminde dijital dönüşüm: Carrtell’in hikayesi
“Çok ilginç bir hikayem var. 15-16 yaşından beri sokaklarda ticaret yapıyorum. Babam da ticaret erbabı. Ben yeni nesil bir girişimci olarak çıktım piyasaya. Lise hayatımı Bilfen’de okudum sonra Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’ni kazandım. Sonra okulu bıraktım. İlk online radyo yayınlayan web sitesini kurmuştum örneğin. Anlatsam kimse inanmaz. 300’den fazla radyonun online yayınlandığı ilk web sitesini biz yaptık. Sonrasında forum sitesi açtım. Günde 50-60 bin organik görüntülenme alırdım. Sonrasında kitlelere ulaşmayı çok iyi öğrendim.
Sabancı Üniversitesi’nde okurken çok iyi imkanlarla karşılaştım. Çeşitli insanlarla ve holdinglerdeki kuruluşlarla ilişki geliştirmeye başladım. Sonrasında bir araç çağırma uygulaması yaptım. O zamanlar Türkiye’de Über vardı. O dönemlerde birisi beni buldu çünkü babam otobüsçüydü. Türkiye’nin en büyük otobüs şirketlerinden birisinin partneriydi babam. Bu üç ülkede yönettiğimiz operasyonlarda aile işine verdiğim destekle çok şey öğrendim. Babanızın da olsa önemli bir tecrübe getiriyor. Şirketin tamamı bizim değildi tabii. Yönetici partner tarafındaydık. Sonra babam bana 20-25 tane otobüs verdi ve Kocaeli bölgesini verdi. Ben 21 yaşında Kocaeli’de otogarda yolcu taşıma işine girdim.
Babama internetten bilet satmayı önerdim. İlk başta karşı çıktı. Sonra Obilet çıktı. Düşündüğüm şeylerin, birilerinin hayali olduğunu, uyguladıklarını ve düşündüklerimin kayda değer olduğunu gördüm. Sonrasında bir gün araç çağırma uygulaması Zuppin’in sahibi Adnan Bey bana ulaştı. LinkedIn üzerinden beni buldu. Adam evini satıp bu uygulamaya yatırmış. 81 ilde 8 bin tane araç var. Ne yapacağız? Yolcu bulacağız. Über geldi yaptı, biz de yaparız dedik. Fakat elimizde bütçe yok. Yatırım bulma lüksümüz de yok. Sistemin anahtarını bana verdi. Nasıl pazarlayacağız bu ürünü peki? Para yok, hiçbir şey yok. Neredeyim? Üniversite’de. Kahve dükkanlarında oturup, bağıra bağıra anlatıyordum. ‘Dün gece Zuppin ile Taksim’e gittik çok uygundu’ diyordum. Mesela Nişantaşı’na gidiyordum. Mekandan çıkarken kalabalığı görünce önden şoförü arıyordum. Beş dakika sonra gelmesini söylüyordum. Çıkışta tak Zuppin ile çağırdığımı söyleyip biniyordum. Böyle böyle işi büyüttük, sürücü ve yolcu ekosistemini geliştirdik. Teknoloji girişimciliğinin ne olduğunu burada anlamaya başladım.”
