00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
GÜN ORTASI 29 EKİM ÖZEL
01:01
54 dk
EKONOMİ PANORAMA 29 EKİM ÖZEL
02:01
54 dk
FUTBOL SAATİ 29 EKİM ÖZEL
03:02
55 dk
HABERLER
07:00
7 dk
HABERLER
08:00
5 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
5 dk
DÜNYA HABERİ
11:07
14 dk
PARANIN HAREKETİ
11:22
14 dk
HABERLER
12:00
5 dk
HABERLER
15:00
6 dk
HABERLER
16:00
4 dk
HABERLER
17:31
4 dk
YOL ARKADAŞI
'Al sana bir Kürt, al sana bir Kürt daha'
17:35
85 dk
HABERLER
19:00
15 dk
HABERLER
07:00
9 dk
HABERLER
08:00
7 dk
HABERLER
09:00
5 dk
HABERLER
11:00
5 dk
DÜNYA HABERİ
11:07
13 dk
PARANIN HAREKETİ
11:22
14 dk
HABERLER
12:00
5 dk
YAPAY ZEKA GÜNLÜĞÜ
Serhat Ayan'la Yapay Zeka Günlüğü
14:05
55 dk
ANKARA FARKI
İsmet Özçelik'le Ankara Farkı
15:02
58 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
16:00
1 dk
EKSEN
Ceyda Karan'la Eksen
16:01
89 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
17:30
1 dk
YOL ARKADAŞI
Mustafa Hoş'la Yol Arkadaşı
17:33
87 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
19:00
1 dk
ÖZEL HABER
ABD erken oy kullanma verileri: Salıncak eyaletlerde kim önde?
19:21
2 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
 - Sputnik Türkiye, 1920
EKSEN
Ceyda Karan’ın hazırladığı Eksen’de her gün dünyanın farklı bölgelerine dair gelişmeler masaya yatırılıyor.

'İsrail’in güvenlik konsepti çöktü, ABD güç boşluğunu engellemeye çalışıyor'

Ceyda Karan'la Eksen
Abone ol
İsmail Hakkı Pekin’e göre, Türkiye, İsrail-Filistin çatışmasına karışmamalı insani yardımın ötesine geçmemeli. ABD’nin Ankara’dan talepleri olabileceğini belirten Pekin, çatışmanın büyümesiyle bölgenin harikasının yeniden değişmesi riskinin de bulunduğu yorumunu yaptı.
İsrail’in 7 Ekim’deki Hamas baskını karşısında Gazze Şeridi’ne yönelik ağır misillemesine eşlik eden kara harekatı başladı. İsrail ordusu, tüneller ağıyla örülü Gazze’de sivil nüfusta büyük kayıplara yol açmasının dünya çapındaki tepkiye aldırmadan operasyonlarını sürdürüyor. ABD yönetimi ateşkes çağrılarını savuşturarak İsrail’e tam destek sunarken, çatışmanın bölgesel olarak yayılması tehlikesine dikkat çekiliyor.
Gazze’deki çatışmayı, bölgesel savaş risklerini, Ortadoğu’daki güç dengelerini, ABD’nin hedefini ve Türkiye’nin izlemesi gereken politikayı, Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı ve İstinye Üniversitesi GÜVSAM koordinatörü İsmail Hakkı Pekin ile konuştuk.

‘Bu hızla, beş aydan evvel bitmez savaş’

İsmail Hakkı Pekin’e göre, İsrail’in Gazze’de başlattığı kara operasyonu HAMAS’ın tünelleri nedeniyle zorlu geçecek. İsrail’in HAMAS’ı bitirmeye yeminli göründüğünü belirten Pekin, göğüs göğüse çarpışmalara dökülmesiyle savaşın beş aydan az sürmeyeceğine işaret ettiği değerlendirmesinde bulundu:
“Üç tane konu var. Bunlardan birisi işin insani boyutu. O boyut maalesef büyük ölçüde ihmal ediliyor. İkinci boyut, İsrail’in HAMAS’I ortadan kaldırmaya yönelik niyeti. Bu tabii daha başlangıçta çünkü bu iş çok daha uzun gelecek gibi geliyor. HAMAS, tüneller ile meskun mahalde çok rahat vurup kaçıp saklanabiliyor. Bu konuda İsrail’in yapabileceği fazla bir şey yok. Yapacağı HAMAS militanlarının ortaya çıkmasını sağlamak. Nasıl sağlayacaklar? Uçaklarla, bombalarla vs. Öyle dışarı çıkartıp ele geçirmek istiyorlar. O da zor biraz. Bu da göğüs göğse muharebe demek. O yüzden beş aydan az sürmeyeceğini değerlendiriyorum. Tabii dünyanın veya Avrupa’nın ekonomik durumu müsaade eder mi, aynı zamanda dünyadaki enerji dengeleri bu bölgede uzun süreli bir savaşa uygun olur mu, ona bakmak lazım. Üçüncü konu da, bu savaşın genişlememesi gerekiyor. ABD de genişlememesi için elinden geleni yapıyor.”

‘İsrail’in güvenlik konsepti çöktü, ABD güç boşluğunu engellemeye çalışıyor’

Pekin’e göre 7 Kasım’da İsrail’in savunma konsepti çökerken, ABD oluşan güç boşluğunu doldurmaya çalışıyor. Küresel çapta diğer cephelerdeki duruma dikkat çeken Pekin, dengelerin bozulmasının daha büyük bir Ortadoğu savaşını da tetikleyebileceği görüşünde. Pekin, Washington’ın bu yüzden hem İran hem Hizbullah’a mesaj verdiğini söyledi:
“7 Kasım’da İsrail’in güvenlik konsepti çöktü. 2000’e yakın HAMAS militanı girdi ve İsrail’in koskoca tümenini darmadağın etti ve İsrail 4-5 saat hiçbir şey yapamadı. Yani bu İsrail için de ABD için de korkunç bir olay. Hemen bir güç boşluğu oluştu çünkü sonuçta İsrail bir denge unsuru. Güç boşluğu oluşunca da ABD bu boşluğu doldurmak için gemilerini gönderdi. O gemilerin oraya gelmesinin asıl sebebi, dengeyi sağlamak. ABD birliklerini konuşlandırdı, hem İran’a hem Hizbullah’a gereken mesajları gönderdi. Avrupa unsurları da az olmakla birlikte bölgeye geldi. Sonuçta ABD mevcut durumu muhafaza ettiği müddetçe büyük bir savaş olacağını sanmıyorum.

Ama denge bozulursa mesela güneyde Çin ve Rusya farklı bir davranışta bulunursa, Filipinler ve Çin arasında bir olay olursa iş değişir. Tayvan’ın pek sesinin çıkacağını sanmıyorum çünkü ABD’nin bu meşguliyet içindeyken kendilerine yardım edemeyeceğini biliyorlar. Yani oralarda bir şey çıktığında, ABD buradan kuvvet çektiği anda güç boşluğu oluşur ve o zaman denge bozulur ve büyük Ortadoğu savaşı çıkabilir. Ama şu aşamada çıkma şansı yok."

‘Bir tek İsrail’in işine yarıyor savaş’

Dünyadaki enerji dengelerine ve petrol üretimindeki dengelere dikkat çeken İsmail Hakkı Pekin’e göre kimse bir büyük savaş istemiyor. Ancak Pekin, bir tek İsrail’in ‘başkalarını bulaştırmak suretiyle’ devletini genişletip güvenlik sistemini yeniden tesis etmek için savaşı isteyen taraf olduğu değerlendirmesinde bulundu. Pekin diğer yandan İsrail’den tersine göç ihtimaline atıfta bulundu:
“Özellikle OPEC+ üyeleri, Rusya dahil olmak üzere, üretime dikkat ediyorlar. Çünkü enerji üretiminin durması hem petrol ithal eden hem de ihraç eden ülkeleri zor durumda bırakabilir. Çünkü petrol varil fiyatları artabilir. Şu anda üretim devam ettiği için bu ihtimal gözükmüyor. Dolayısıyla bu büyük savaşı kimse istemiyor.

Bir tek İsrail istiyor gibi geliyor. O da başkalarını da bulaştırmak suretiyle HAMAS’ı ortadan kaldrmak, kuzeyden güneye süpürmek ve bu bölgede bir İsrail devletini kurup güvenlik sistemini yeni baştan tesis etmek istiyor. Bir tek İsrail’in işine yarıyor savaş. Ama o da kendi toplumunu tutabilirlerse... Göç de olabilir tersine, İsrail’den Avrupa’ya göç olabilir. Sonuçta insanlar ölüyor. Asker kaybının çok daha fazla olduğunu söylüyorlar. Savunma bakanları ‘Bölgeye girdik ama çok ağır bedeller ödedik’ gibi laflar söyleniyor. Bunlar kolay laflar değil. Büyük ihtimalle büyük bir tepki var. Yani bu savaşı böyle devam ettirirlerse bu hızla, beş aydan evvel bitmez savaş. En az beş ay, belki birkaç seneye uzayabilir. Bu biraz da Rusya-Ukrayna cephesiyle ve Asya-Pasifik cephesiyle ilgili bir konu. Herkes de susmuş bekliyor. Direkt yardım edecek kimse de yok.”

‘Netanyahu’nun devam etmesi zor’

“Ben Netanyahu’nun bir süre sonra yani savaşın bitimini beklemeden ayrılacağını değerlendiriyorum. Bir defa bunlarla baş etmesi mümkün değil. Evet şimdilik halk susuyor ama çok büyük bir aleyhinde kampanya var ve halk da istemiyor. ‘Savaşa sen sebep oldun, bizi koruyamadın’ gibi çok büyük bir baskı var üzerinde. Tabii şimdilik ses çıkarmıyor. Ordu ile Netanyahu arasında sorunlar var. İstihbarat ve Netanyahu arasında da sorunlar var. Bu durumda birçok şey savaş sonuna bırakılmış."

‘ABD’nin yapmak istediği, Körfez’i ve Doğu Akdeniz’i kontrol etmek’

Netanyahu hükümetinin iktidarda kalamayacak kadar çok baskıya uğramaya başladığının altını çizen İsmail Hakkı Pekin, ABD’nin Ortadoğu’da İsrail ve YPG aracılığı ile enerji hattını ve Doğu Akdeniz’i kontrol etmek istediği görüşünü dile getirdi:
“Bu savaşın sonunda ne olabilir, İsrail nereye gelebilir? Çünkü İsrail, ABD için önemli. Eğer ABD bu bölgeyi elinde tutmak istiyorsa, kontrol etmek istiyorsa, İsrail’i korumak durumunda. Hatta bırakın İsrail’i, bizim güneyimizdeki PKK-YPG olayını da büyütmek durumunda ki oradaki üslerine takviyeler gönderiyor. Ama nereye kadar gönderebilir? Kongre’de mırıldanmalar var. Ukrayna’ya ve İsrail’e yardım, İsrail’e topların gönderilmesi, 14,5 milyar dolar bütçe ayrılması vs. bunlar da Amerikan halkının homurdanmasına sebep oluyor. Savaşın bedelini neden ödediklerini soruyorlar. Aynı şey Rusya-Ukrayna Savaşı için Avrupa’da oluyor. Genel olarak dünya ekonomisinde sorunlar var. Durum, Avrupa’nın veya doğalgaz ithal eden ülkelerin zorda kalmasına neden olurken, Amerikalılar biraz para kazanıyor kaya gazını satarak. ABD’nin yapmak istediği, Ortadoğu’da İsrail’i ve YPG’yi o bölgede sağlam tutmak suretiyle, petrol ve enerji bölgesini ve Körfez’i kontrol etmek, Doğu Akdeniz’i kontrol etmek. Bakın gemiler oraya geldi.”

‘Zaman lehlerine işlemiyor’

Hürmüz Boğazı’ndan petrolün yüzde 66’sının geçtiğini anımsatan Pekin, ABD’nin meseleyi İran’la hesaplaşacak boyutlara götürmeyeceği görüşünde. Pekin zamanın da İsrail ve ABD lehine işlemediğinin altını çizdi:
“ABD bu işi İran’la hesaplaşacak boyutlara götürmez. Şu aşamada götürmez. Ne zaman götürür biliyor musunuz? Körfez’i kontrol etti, Doğu Akdeniz’i kontrol etti ve İran ile Rusya’yı enerji akımının dışında bıraktı, o zaman Hürmüz Boğazı kapansa bile sorun olmaz. Ama bu aşamada Hürmüz Boğazı’ndan dünya petrolünün yüzde 66’sı geçiyor. Bunu yapması mümkün değil şu aşamada. Zamana ihtiyacı var ama o zamanı da kolay kolay kazanabileceğini sanmıyorum. Zaman lehlerine işlemiyor. Bu antipati devamlı artıyor. ABD karşıtlığı, İsrail karşıtlığı, Yahudi karşıtlığı konusu artıyor. Bu işin yolu barışla çözülmesi. Ama kimse kendi jeopolitik kazanımlarından ödün vermek istemiyor. Asıl sorun burada.”

‘Katliamlar olağan hale gelir diye korkuyorum’

İsrail’in tam bir intikam hırsıyla binlerce çocuğu katlettiğini belirten Pekin, bu duruma ‘soykırım’ denebileceği belirtti:
“İnsani durumu herkes biliyor. Rusya’nın önerdiği ateşkesi kabul etmiyor ABD ve İsrail. ‘Duraksamayı’ bile kabul etmiyorlar. Niye? Boşluk bırakırlarsa HAMAS’ın güçleneceği gibi argümanları var. Tam bir intikam hırsıyla büyük bir katliam yapılıyor. Buna soykırım da diyebilirsiniz. Üç-dört bin çocuk öldürülmüş şimdiye kadar. 3 bin 700’dü en son baktığımda. Dolayısıyla bir süre sonra, olağan hale gelir diye korkuyorum. Nasıl Rusya-Ukrayna Savaşı bir şekilde kenara atıldı bu başladı, başka yerde çatışma çıktığında burası olağan hale gelir. Arap ülkeleri zaten pek ilgilenmiyor Filistinlilerle. Özellikle Abraham antlaşmalarından sonra.”

‘ABD’nin Türkiye’den beklentileri var’

İsmail Hakkı Pekin’e göre HAMAS’ı bitirmek mümkün değil. Asimetrik savaş avantajını kullanan HAMAS’ı yok etmek için İsrail’in bölgeyi insandan arındırmak zorunda olduğunu söyleyen Pekin, Antony Blinken’ın Türkiye’ye isteklerde bulunmak için geleceğini görüşünde:
“HAMAS’ı Gazze’de bitirmeleri mümkün mü? Mümkün değil. Asimetrik savaşın asıl özelliği buradır. Biriyle savaşıyorsunuz ve sonuçta herkesi öldürmeniz lazım. HAMAS’ın militanlarına alan vermemeniz lazım o da çok zor. Mümkün değil. Tek bir şey kalıyor, bölgeyi insansızlaştırmak. Sanırım şu anda 400 bin kişi kalmış kuzeyde. Onların da gidecek yerleri yok. Güneye gidecekler. Asıl Mısır’dan bir şey bekliyorlar. Türkiye’ye işte Blinken gelir mi gelmez mi, gelecek diye bilmiyorum son durum nedir. Blinken da Tel-Aviv’e gelirken Türkiye’ye uğrarsa, beklentileri var Türkiye’den. Onun için gelebilir diye değerlendiriyorum.”

‘Bu bizim savaşımız değil, bu savaşı dinler savaşına çevirmeye çalışıyorlar’

Pekin’e göre, savaşa bir şekilde dahil olmak Türkiye’nin çıkarlarına değil. Suriye ve Afganistan’dan olduğu gibi Filistin’den de bir göç dalgası gelebileceği uyarısında bulunan Pekin, bölgenin kana bulanmasında ABD’nin emperyalist amaçlarına dikkat çekti. ABD’nin Türkiye’de kimi talepleri olabileceğine işaret eden Pekin, İsrail-Filistin savaşının bir din savaşı olarak görülmemesi gerektiğini de vurguladı:
“Türkiye, insani yardım dışında fazla bir şey yapmaz. Bu savaşa katılmamamız gerekiyor. Bu bizim savaşımız değil. Bu savaşı dinler savaşına çevirmeye çalışıyorlar. Dinler savaşı da değil. Bu tam emperyalist ülkelerin, ABD ve İsrail’in bölgedeki savaşı. Bölgedeki enerjiyi kontrol etme savaşı. Yani ABD kendi dünya düzenini buradaki insanlara bir şekilde dayatıyor. Rusya ve Çin’i bu işin dışında bırakıyor. Türkiye zaten oraya birlik gönderemez ama başka türlü de girişmemek lazım. Gizli saklı veya farklı unsurlarla bir takım kişilerin oraya gitmesi, savaşması gibi konulara girilmemeli resmi olarak. Çünkü çok önemli bir tehlike var. Bu tehlikenin başında ABD geliyor. Ekonomi ve diğer alanlarda çok zor durumda kalabiliriz. İstemediğimiz bir şeyin içerisine çekilebiliriz. Terörist destekçisi tarzı bir imaj oluşturulabilir.

Ben Türkiye’nin çok daha itidalli mesajlar vermesini, insani yardım üzerinde durmasını, gerekirse yaralıları tedavi etmesini bekliyorum. Ben Türkiye’den şeyi bile beklediklerini değerlendiriyorum: Amerikalıların tezini gerçekleştirmek. Gazze’nin temizlenmesi, HAMAS’ın çıkartılması. Oranın ya bir uluslararası örgüte ya da Mahmud Abbas’a verilmesi olabilir. O konuda destek istiyor olabilirler. Bazı unsurların ya da Filistinlilerin ve ailelerinin Türkiye’ye gelmesi gibi bir durum olabilir. Ama Mısır çok diretiyor. Bölgede sorun istemiyor. Belki geçici olarak 100-150 bin kişi gelebilir diyor ama fazlasını istemiyor. Filistinliler gerekirse gelebilir diye değerlendiriyorum. Bizden istediklerine bağlı.

Bölgede personel naklini sağlayan ulaştırma ve komuta kontrol gemileri var Amerikalıların. Bizden deniz desteği isteyebilirler. O deniz desteği yani bu tip faaliyetler için de yani savaş bitinceye kadar kalma sonra geri dönme tarzı isteklerle gelebilirler. Bunları duyunca ‘Olmaz’ diyebiliyoruz ama Suriye’de oldu, Afganlarla oldu.”

‘Müslüman Kardeşler ideolojisi var, taban zorluyor’

Devletlerin insani boyutu düşünmeden menfaatleri uğruna konumlandığını hatırlatan Pekin, Türkiye yönetiminin aldığı farklı tutumların ‘tabanı dengeleme’ çabalarının da tezahürü olduğunu söyledi. Bölgede haritanın değişebileceği gelişmelerle ortaya çıkan risklere atıfta bulunan Pekin, Ankara’nın hiçbir şekilde krize müdahil olmaması gerektiğinin altını çizdi:
“İnsanlar kendi menfaatleri neredeyse orada duruyorlar. Emin olun, kimse işin insani boyutunu düşünmüyor. Belki iki-üç ülke vardır. Birilerinin buraya yardım etmesi lazım. Aslında BM’nin teşkilatlarının bu tip insani felaketler için mutlaka yeni baştan düşünmeleri, örgütlenmeleri lazım. Şu an Afrika’da da, Latin Amerika’da da var aynı şeyler. Burada savaş bizim yakınımızda. İdeolojiden kaynaklanan tutarsızlıklar var. ‘Müslüman Kardeşler’ ideolojisi. Benzerlikler var. Türkiye’yi bu zorluyor. Taban var. Bir taban bunu dikte ettirmeye çalışıyor. Çok büyük bir taban olduğunu düşünmüyorum ama müdahale için baskı yapıyorlar.

Türkiye’nin mümkün olduğunca bu savaştan uzak durması lazım. Çünkü bu savaşın sonunda bölge haritası değişebilir. Savaş biraz daha büyürse, Büyük Ortadoğu Savaşı haline gelir. Ve bu savaş Asya-Pasifik, Rusya-Ukrayna cephesinde olmayacak şekilde kısıtlanıp, bölgenin parçalanmasına ve sınırların değişmesine yol açabileceğini düşünüyorum. Bu iş büyürse böyle bir risk var. Rusya kendi derdiyle uğraşıyor ama Çin biraz gözükmeyen yardımlar yapıyor. Denge oluşturmaya çalışıyor. Ama şu anda Çin ve Rusya’nın kurmaya çalıştığı denge, ABD’yi dengelemiyor. Belki bu biraz daha uzarsa o zaman Rusya’nın ve Çin’in ağırlığını koymasıyla savaş farklı bir boyuta gelebilir. Barış ön plana çıkabilir. Zamana ihtiyaç var. Tehlikenin boyutlarını bilmeleri gerekiyor. ABD biliyor. Ne kadar para harcanacak, savaşın maliyeti ne olacak, bölgeye ve ülkelere ne olacak… İyi bakmamız lazım. Biz bu işin ne kadar farkındayız, ona da bakmamız lazım. Bizim de bütünlüğümüz ve güvenliğimiz tehlikeye düşer bu savaş büyürse. Son olarak da bu bir din savaşı değil, bunu dinler savaşı haline getirmememiz gerekiyor.”
Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала