https://anlatilaninotesi.com.tr/20230717/1073625531.html
Prof. Dr. Aslanoğlu: Türkiye'nin 270 milyar dolar döviz rezervine ihtiyacı var
Prof. Dr. Aslanoğlu: Türkiye'nin 270 milyar dolar döviz rezervine ihtiyacı var
Sputnik Türkiye
Prof. Dr. Aslanoğlu, “Bir yıl içinde ödememiz gereken borç, üzerine 60 milyar dolar da cari açığı ekleyince neredeyse 270 milyar dolar” dedi. 17.07.2023, Sputnik Türkiye
2023-07-17T15:00+0300
2023-07-17T15:00+0300
2023-07-26T15:04+0300
anlat bana
radyo
yatırım
döviz
katma değer vergisi (kdv)
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e7/07/1a/1074013091_1:0:710:399_1920x0_80_0_0_b2efe40c700c2c4b946b773b47a7e5bc.jpg
Prof. Dr. Aslanoğlu: Türkiye'nin 270 milyar dolar döviz rezervine ihtiyacı var
Sputnik Türkiye
Meliha Okur ile Anlat Bana, Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu ve Abdullah Tolu eşliğinde gündeme ışık tutuyor.
Radyo Sputnik’te yayınlanan Meliha Okur’la Anlat Bana programına Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu konuk oldu.Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu ekonomideki son gelişmeleri ele alırken, cari açıktan döviz ihtiyacına kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin ciddi bir bütçe açığına doğru gittiğini kaydeden Aslanoğlu bunun adaletli vergi sistemiyle yok edilebileceğini söyledi.Aslanoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:“Çok dikkat edilmesi gereken ve makro dengeleri çok etkileyecek bir sıkıntı var. Biz Türkiye’nin bütçe dengelerini tutturmaya gayret ettik ama yapısal tarafta aşamadığımız sorunlar var. O sorunlar böyle dönemlerde daha da fazla karşımıza çıkıyor. Türkiye’de her ülkede olduğu gibi bütçe gelirlerinde vergi geliri asli gelirdir. En çok onun güçlü olması istenir. O vergi gelirlerinden de doğrudan yani gelirden alınan vergilerin payının yüksek olması beklenir. Bu bizde yıllar içinde bozulmuş ve geriye de dönülmemiş bir sıkıntının yansımasını gösteriyor. Yüzde 70’e yakın vergi tahsilatı dolaylı yani KDV, ÖTV gibi her birimizin gelirimiz ne olursa olsun ödediğimiz vergilerden oluşurken, yüzde 30’u doğrudan vergilerden oluşuyor ve yüzde 30’un da 3’te 2’si ücretlerden alınıyor. Yani ücretli her yaptığı alışverişten vergi ödemek konumunda. Burada adaletli bir vergi sisteminin gelirden vergi almayı esas alan bir yapıda olması gerekir. Biz kayıt dışı ekonomi nedeniyle bunu başaramıyoruz. Burada vergi oranları yüksek olsun, gelirden yüksek vergi alınsın demiyorum. Gelir elde eden herkesin makul bir oranda vergi ödemesinden bahsediyorum. Her çalışan, her işveren vergisini verirse zaten o tabana yaymak dediğimiz şey olursa, doğrudan vergilerin payını artırabilirsek KDV, ÖTV gibi dolaylı vergilerle ürünleri dünyaya kıyasla kat kat fazla ücretle almak zorunda kalmayız.”‘Yabancı yatırımcıyı çekmek gerek’Türkiye’nin döviz ihtiyacından söz eden Aslanoğlu, şunları söyledi:“Dolar bizim basamadığımız bir para cinsi. Basamadığımız bir para cinsinden açığımız var ve buna da ihtiyacımız var. Bir ülkenin döviz ihtiyacı, cari açık dediğimiz ödemeler dengesinde bir yerlerde doğar. Biz şu anki ortamda 55-60 milyar dolarlık yıllık açıkla gidiyoruz. 207 milyar dolar kısa vadeli dış borcumuz var. Yani bir yıl içinde ödememiz gereken borç, üzerine 60 milyar dolar da cari açığı ekleyince neredeyse 270 milyar dolar Türkiye’nin brüt döviz rezervinin olması gerekiyor. Şu anda 100-110 milyar dolarlık bir rezervle gidiyoruz ki bunun netine baktığımızda sıfırlar civarında. Yani döviz varlığımız var ama bir o kadar da döviz yükümlülüğümüz var. Swap dediğimiz herkesin bildiği Merkez Bankası’nın TL ile dövizi takas ederek oluşturduğu rezervleri düşersek orası da eksi. Yani ciddi bir döviz ihtiyacı var ülkenin ama diğer taraftan arz tarafında sıkıntı var. Bugüne kadar rezervleri kullanarak dışardan bizden talep edilen kısmı karşıladık ama orada artık limitlere yaklaştığımız için bu parayı bulmamız gerekiyor. Türkiye’nin doğrudan yatırıma, yabancı yatırımcının şirket kurmasına, borsaya yabancı yatırımın gelmesine, yabancı ülkelerin uzun vadeli kredi açmasına, Türkiye’de mevduat yapmasına kadar birçok kanalla döviz çekmeye ihtiyacımız var. Rezervi hızlı kullandığımız için şimdi de rezervin yerine koymamız gereken hızlı adımları atmaya çalışıyoruz. Finansman, bizi finanse edin bize döviz getirin deyince olmuyor. Yatırımcı bir getiri bekliyor. İlk olarak Türkiye’nin cari açığını azaltması gerekiyor. Bunlar bir günde değişecek konular değil. İhracatta yüzde 2- 3 olan yüksek teknoloji ürünün payını yüzde 20’lere çıkarmamız lazım. Bunlar planlamayla olur, kamu-özel işbirliği ile eğitim sistemini reforme ederek olur.”
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2023
Meliha Okur
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/0c/11/1051867473_268:0:1334:1066_100x100_80_0_0_2f0b7f56392bc96e5f71d23a99d15773.jpg
Meliha Okur
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/0c/11/1051867473_268:0:1334:1066_100x100_80_0_0_2f0b7f56392bc96e5f71d23a99d15773.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e7/07/1a/1074013091_178:0:710:399_1920x0_80_0_0_fef8ed433a3f42cead486becd0c22a3c.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Meliha Okur
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/0c/11/1051867473_268:0:1334:1066_100x100_80_0_0_2f0b7f56392bc96e5f71d23a99d15773.jpg
аудио, radyo, yatırım, döviz, katma değer vergisi (kdv)
аудио, radyo, yatırım, döviz, katma değer vergisi (kdv)
Prof. Dr. Aslanoğlu: Türkiye'nin 270 milyar dolar döviz rezervine ihtiyacı var
15:00 17.07.2023 (güncellendi: 15:04 26.07.2023) Prof. Dr. Aslanoğlu, “Bir yıl içinde ödememiz gereken borç, üzerine 60 milyar dolar da cari açığı ekleyince neredeyse 270 milyar dolar” dedi.
Radyo Sputnik’te yayınlanan Meliha Okur’la Anlat Bana programına Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu konuk oldu.
Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu ekonomideki son gelişmeleri ele alırken, cari açıktan döviz ihtiyacına kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin ciddi bir bütçe açığına doğru gittiğini kaydeden Aslanoğlu bunun adaletli vergi sistemiyle yok edilebileceğini söyledi.
Aslanoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çok dikkat edilmesi gereken ve makro dengeleri çok etkileyecek bir sıkıntı var. Biz Türkiye’nin bütçe dengelerini tutturmaya gayret ettik ama yapısal tarafta aşamadığımız sorunlar var. O sorunlar böyle dönemlerde daha da fazla karşımıza çıkıyor. Türkiye’de her ülkede olduğu gibi bütçe gelirlerinde vergi geliri asli gelirdir. En çok onun güçlü olması istenir. O vergi gelirlerinden de doğrudan yani gelirden alınan vergilerin payının yüksek olması beklenir. Bu bizde yıllar içinde bozulmuş ve geriye de dönülmemiş bir sıkıntının yansımasını gösteriyor. Yüzde 70’e yakın vergi tahsilatı dolaylı yani KDV, ÖTV gibi her birimizin gelirimiz ne olursa olsun ödediğimiz vergilerden oluşurken, yüzde 30’u doğrudan vergilerden oluşuyor ve yüzde 30’un da 3’te 2’si ücretlerden alınıyor. Yani ücretli her yaptığı alışverişten vergi ödemek konumunda. Burada adaletli bir vergi sisteminin gelirden vergi almayı esas alan bir yapıda olması gerekir. Biz kayıt dışı ekonomi nedeniyle bunu başaramıyoruz. Burada vergi oranları yüksek olsun, gelirden yüksek vergi alınsın demiyorum. Gelir elde eden herkesin makul bir oranda vergi ödemesinden bahsediyorum. Her çalışan, her işveren vergisini verirse zaten o tabana yaymak dediğimiz şey olursa, doğrudan vergilerin payını artırabilirsek KDV, ÖTV gibi dolaylı vergilerle ürünleri dünyaya kıyasla kat kat fazla ücretle almak zorunda kalmayız.”
‘Yabancı yatırımcıyı çekmek gerek’
Türkiye’nin döviz ihtiyacından söz eden Aslanoğlu, şunları söyledi:
“Dolar bizim basamadığımız bir para cinsi. Basamadığımız bir para cinsinden açığımız var ve buna da ihtiyacımız var. Bir ülkenin döviz ihtiyacı, cari açık dediğimiz ödemeler dengesinde bir yerlerde doğar. Biz şu anki ortamda 55-60 milyar dolarlık yıllık açıkla gidiyoruz. 207 milyar dolar kısa vadeli dış borcumuz var. Yani bir yıl içinde ödememiz gereken borç, üzerine 60 milyar dolar da cari açığı ekleyince neredeyse 270 milyar dolar Türkiye’nin brüt döviz rezervinin olması gerekiyor. Şu anda 100-110 milyar dolarlık bir rezervle gidiyoruz ki bunun netine baktığımızda sıfırlar civarında. Yani döviz varlığımız var ama bir o kadar da döviz yükümlülüğümüz var. Swap dediğimiz herkesin bildiği Merkez Bankası’nın TL ile dövizi takas ederek oluşturduğu rezervleri düşersek orası da eksi. Yani ciddi bir döviz ihtiyacı var ülkenin ama diğer taraftan arz tarafında sıkıntı var. Bugüne kadar rezervleri kullanarak dışardan bizden talep edilen kısmı karşıladık ama orada artık limitlere yaklaştığımız için bu parayı bulmamız gerekiyor. Türkiye’nin doğrudan yatırıma, yabancı yatırımcının şirket kurmasına, borsaya yabancı yatırımın gelmesine, yabancı ülkelerin uzun vadeli kredi açmasına, Türkiye’de mevduat yapmasına kadar birçok kanalla döviz çekmeye ihtiyacımız var. Rezervi hızlı kullandığımız için şimdi de rezervin yerine koymamız gereken hızlı adımları atmaya çalışıyoruz. Finansman, bizi finanse edin bize döviz getirin deyince olmuyor. Yatırımcı bir getiri bekliyor. İlk olarak Türkiye’nin cari açığını azaltması gerekiyor. Bunlar bir günde değişecek konular değil. İhracatta yüzde 2- 3 olan yüksek teknoloji ürünün payını yüzde 20’lere çıkarmamız lazım. Bunlar planlamayla olur, kamu-özel işbirliği ile eğitim sistemini reforme ederek olur.”