Bakan Nebati: Hiç kusura bakmayın siz ötekileştirdiniz, biz 'biriz, beraberiz' dedik
© AABakan Nebati
© AA
Abone ol
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, "Hiç kusura bakmayın siz ötekileştirdiniz, biz 'biriz, beraberiz' dedik. Siz kendi mensup olduğunuz mezhebi ifade etmekten utandınız, biz size 'mezhebinizin özelliklerini çıkın rahat bir şekilde söyleyin' özgürlüğünü sağladık" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, bir otelde düzenlenen Mersin İş Dünyası Buluşması'nda, iş dünyası temsilcileriyle farklı platformlarda bir araya gelip istişarede bulunmaya önem verdiklerini söyledi.
Nebati, Türkiye'de geçmişte hayal olan birçok şeyin somutlaştırıldığını belirterek şöyle konuştu:
"Biz, Ayasofya'nın müzeden camiye çevrilmesinden sonra 'Gerekirse Sultanahmet'i de müzeye çeviririz' diyenlere rağmen çalışıyoruz, üretiyoruz. Biz daha 1990'lı yıllarda kendisini ifade etmekte zorlanan, utanan, korkanların şimdi çıkıp 'Ben Aleviyim' diyebilecek özgürlüğünü sağlayan bir iktidarın bakanı olarak söylüyoruz bunları. Kendisini hiçbir şekilde ötekileştirmeyen, ayrı görmeyen, 'onlar' diye bakılmayan, tamamının biz olarak görüldüğü bir iktidarın bakış açısıyla konuşuyoruz ve söylüyoruz. Hiç kusura bakmayın siz ötekileştirdiniz, biz 'biriz, beraberiz' dedik. Siz kendi mensup olduğunuz mezhebi ifade etmekten utandınız, biz size 'mezhebinizin özelliklerini çıkın rahat bir şekilde söyleyin' özgürlüğünü sağladık. Siz Tunceli derken biz 'Dersim' demeyi öğrettik sizlere. Siz Kürtlere 'Kürtçe konuşamazsınız' dediğinizde 'Kürtler konuşabilir' dedik."
'Tek başına faizi odağına alan para politikaları çözüm üretemedi'
Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaşadıklarımız bize açık ve net bir şekilde göstermiştir ki tek başına faizi odağına alan para politikaları, ülkemizin yapısal sorunlarımıza çözüm üretememiştir. Tam aksine yüksek faiz ortamında yaşanan kısa vadeli sermaye girişleri, yapısal sorunların daha da derinleşmesine yol açmıştır. Bu nedenle, ülkemizin iç dinamiklerini dikkate alarak yeni bir yol haritası çizmemiz, yeni bir politika seti belirlememiz elzem hale gelmişti. Özellikle son yıllarda küresel salgın ve jeopolitik sorunlar başta olmak üzere üst üste gelen çoklu küresel krizler, tüm dünyada hızlı ve kökten bir değişim ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bölgeselleşme, kendi kendine yetebilme gibi kavramların ön plana çıktığı bu yeni dönemde, gelişmiş ekonomiler tarafından 'tek doğru' gibi lanse edilen, ezbere uygulanan konvansiyonel yöntem ve reçetelerin gelişmekte olan ekonomiler için yetersiz kaldığı aşikardır."
Türkiye Ekonomi Modeli kapsamındaki politikaların başarısının, büyümede, istihdamda, ihracatta ve turizmde elde edilen iyi sonuçlarla tescillendiğini vurgulayan Nebati, Türkiye'nin 2022'de yüzde 5,6 ile dünyada en hızlı büyüme performansı sergileyen ülkelerden biri olduğuna dikkati çekti.
Mersin'deki firmaların ihracat başarısının ve bu imkanları getiren iktidarın alkışlanması gerektiğini belirten Nebati, "Dün söylüyor 'Işıltılı gözler buraya gelmiş'. Ya biz umutluyuz, umut doluyuz. Mersin'i, limanı gördüğümüz zaman, 'Liman bana yetmiyor, konteyner bana yetmiyor' dediği zaman heyecanlanıyoruz, gözlerimiz ışıldıyor, umudumuz artıyor." ifadesini kullandı.
'Küresel ihracattaki payını artıran bir Türkiye var'
Bakan Nebati, ekonomik aktivitedeki iyileşmeye iş gücü piyasasın da eşlik ettiğini anlatarak, şöyle konuştu:
"İstihdam, salgının en şiddetli dönemine kıyasla yaklaşık 6,5 milyon kişi artarak 2023 yılı şubat ayı itibarıyla toplam 31,5 milyon kişiye ulaşmış, küresel tedarik zincirlerinde yaşanan sorunları da avantaja çevirmeyi başaran bir ülkemiz var. İhracatını 255 milyar doların üzerine yükseltirken, küresel ihracattaki payını da artıran bir Türkiye var. Diğer birçok ülke, turizmde halen salgın kaynaklı yaralarını sarma aşamasındayken, biz 2022'de 51,4 milyon ziyaretçi ve 46,3 milyar dolarlık turizm geliriyle rekor kırdık. Üstelik tüm bu başarılar, küresel ekonominin oldukça zorlu bir süreçten geçtiği bir dönemde elde edilmiştir. Bilinmelidir ki bu zor dönemde kaydetmeyi başardığımız tüm bu somut başarı ve kazanımlar, bugüne değin salt siyasi veya iktisadi çıkar kaygılarıyla karamsar tablolar çizmek dışında hiçbir şey yapmayanları nasıl ki hep boşa çıkarttıysa, bundan sonra da asla farklı olmayacaktır."