- Sputnik Türkiye, 1920, 06.02.2023
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremi
6 Şubat’ta biri 7.7 diğeri 7.6 büyüklüğünde Kahramanmaraş merkezli iki deprem, Türkiye’nin on şehrini vurdu. Deprem çok büyük can kaybı ve yıkıma yol açarken, Türkiye'de milli yas ilan edildi.

Adıyaman'da 54. saatte kurtarılan Gizem Özkan: Enkaz altında ilk 1 saat çok zor

© AAGizem Özkan
Gizem Özkan - Sputnik Türkiye, 1920, 12.02.2023
Abone ol
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerden Adıyaman'da yıkılan bir binanın altından 54 saat sonra çıkarılan 28 yaşındaki eczacı Gizem Özkan, ilk 1 saatin çok zor geçtiğini ve şarkı mırıldanarak kendini rahatlatmaya çalıştığını söyledi.
Depremin yıkıma neden olduğu illerden askeri uçaklarla İzmir'e getirilen 193 yaralının kentteki hastanelerde tedavileri sürüyor.
Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesindeki afetzedeler de yeniden yaşama tutunmanın buruk sevincini taşıyor.

Depreme Adıyaman'ın merkezinde yaşadıkları 6 katlı apartmanın 4. katındaki evlerinde yakalanan eczacı Gizem Özkan, enkaz altındaki anlarını ve duygularını anlattı.
Bina yıkılınca 7 kişilik ailesinin beton yığınlar altında kaldığını söyleyen Özkan, tüm aile fertlerinin yıkıntılardan kurtarıldığını, ancak yaşadıkları korku dolu saatlerin unutulamayacağını belirtti.

Gizem Özkan, deprem sonrasında enkaz altında geçen saatler boyunca en büyük sıkıntısının "nefes alamamak" olduğunu ifade ederek, "Çok büyük çaresizlik. Nefes alamıyorsun, üstünde kocaman bir şey var. Dört taraftan sarılmış şekildesin, nefes alabileceğin yer yok. Benim üstüm sıkışmıştı, altım sıkışmamıştı. Şöyle koltuk altımı kaldırdığım zaman ayaklarımın olduğu alandan nefes pompalıyordum kendime doğru. Biraz yatıp kalktığım zaman tekrar koltuk altını açıp ayaklarımdaki havayı tekrar pompalıyordum. Oksijen ne kadardı bilmiyorum ama komik bir rakamdır herhalde. Ama insan çok ihtiyaç duyuyor" dedi.
Özkan, enkazda geçen saatler boyunca kendini rahatlatmak için çok sevdiği bir şarkıyı mırıldandığını, kendisine ninni gibi gelen bu şarkının adını da gizli tutmak istediğini söyledi.
Yıkıntılar altındayken en çok özlediği şeyin ise su içmek olduğunu belirten Özkan, günyüzüne kavuşunca su içebilmeyi düşlediğini dile getirdi.
Uyanık kaldığı saatler boyunca sürekli çevresindeki eşyalara vurarak ses çıkarmaya çalıştığını ifade eden Özkan, şöyle devam etti:
"İlk 1 saat çok zor. Gerçekten tüm kalbinle ölmek istiyorsun. Artçı depremler oluyor. Bir saat sonra insan alışıyor. Ses duyunca kurtulma ihtimalin olunca kendine geliyorsun. Ben sürekli vuruyordum, sesim gelmemiş herhalde. Sonra çok uzaktan bir ses geldi. Hatta şeyi düşündüm ben, 'İnsan göçük altındayken ses nasıl kilometrelerce uzaktaymış gibi gelir?' Biraz tuhafıma gitti."
Özkan, beton bloklar altındayken ilk duyduğu sesi iyi hatırladığını, ancak enkazdan çıkarılırken baygın olduğunu anlattı.
Gizem Özkan, yaşadığı için çok mutlu olduğunu, kırıklar nedeniyle tedavi gördüğü hastaneden çıktığında da ailesine kavuşacağı anı sabırsızlıkla beklediğini söyledi.
Hayatın değerini çok daha iyi anladığını ifade eden Özkan, şu çağrıda bulundu:
"(İnsanlar) umutlarını kaybetmesinler, ne olursa olsun kaybetmesinler. Ben enkaz altındayken 'bu son yaşım' diye düşünürken çok şükür olmadı. Bağıra bağıra söyleyeceğim, ne istiyorsanız, ne yapmak istiyorsanız bir dakika bile ertelemeyin."
Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала