Bakan Nebati: Türkiye'nin ithal isimlerle kaybedecek bir dakikası dahi yok
© İHA / ARDACAN UZUN - CİHAT POLAT - MEHMET EKREM CEYLAN
Abone ol
Kocaeli’de iş insanlarıyla bir araya gelen Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Türkiye’nin tekrar 90’lardaki gibi yönetim krizleriyle, masaların altında dönen türlü ayak oyunlarıyla, ithal isimler ve boş masallarla kaybedecek değil 5 senesi, bir dakikası bile yoktur” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, dünya ekonomisindeki gelişmelere ilişkin, "Tüm ülkelerin maruz kaldığı, 2. Dünya Savaşı sonrasında belki de yaşanan bu en zorlu süreçten Türkiye, güçlenerek ve büyüyerek çıkmayı başarmıştır" dedi.
Kocaeli Valiliğini ziyaret eden Nebati, Vali Seddar Yavuz'dan kentteki çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Basına kapalı gerçekleşen ziyaretin ardından Nebati, Kocaeli Ticaret Odası'nda düzenlenen "İş Dünyası Buluşması" programına katıldı.
Nebati, burada yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin adeta dinamosu olan Kocaeli'nin, sadece sanayisiyle değil, tarımdan turizme kadar bütün değerleriyle Türkiye'nin adeta parlayan bir yıldızı konumunda olduğunu söyledi.
Kocaeli'nin sahip olduğu ekonomik potansiyeli rakamlarla anlatan Nebati, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki iktidarları boyunca kentin ihracatının şahlandığını ve 11 kattan fazla artırdığını kaydetti.
'Bu yıla daha olumlu bir ortamda giriş yaptık'
Nebati, 2020 yılında zirve yapan salgının etkilerinin azaldığı süreçte, 2022 yılının şubat ayında başlayan Ukrayna kriziyle küresel ekonominin yeni bir sarsıntı yaşadığını anlatarak, emtia fiyatlarındaki hızlı yükselişler, tedarik sorunları ve artan nakliye maliyetleriyle tüm ülkelerde enflasyonun son yarım asrın zirvesini test ettiğini dile getirdi.
Bu yıla daha olumlu bir ortamda giriş yaptıklarına işaret eden Nebati, şöyle devam etti:
"Son dönemde emtia fiyatlarındaki gerilemeyi, para politikalarındaki sıkılaşmanın yavaş yavaş sonlarına gelinmesiyle birlikte küresel finansal koşullardaki iyileşmeyi ve Çin'in salgın önlemlerini gevşetmeye başlamasını olumlu gelişmeler olarak gözlemliyoruz. Tüm ülkelerin maruz kaldığı, 2. Dünya Savaşı sonrasında belki de yaşanan bu en zorlu süreçten Türkiye, güçlenerek ve büyüyerek çıkmayı başarmıştır. Bu başarının temelinde, Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde 20 yıldan bu yana elde ettiğimiz kazanımlarla birlikte yatırım, istihdam, üretim ve ihracata odaklanan Türkiye Ekonomi Modelimiz vardır. Ekonomimiz, 2022 yılının ilk üç çeyreğinde yüzde 6,2 büyüyerek G-20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülkelerden biri olmuştur. 2022 yılının ilk 11 ayında istihdamımız 1 milyon 618 bin kişi artarak toplam istihdamımız 31,6 milyon kişiyle tarihi zirvesine ulaşmıştır. İhracatımız 2022 yılının her ayında rekor tazelemiş ve yıl sonunda 254,2 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Diğer taraftan turizm sektörümüz de 2022 yılında oldukça güçlü bir performans sergiledi. 2022 yılında, turizmin altın yılı olan 2019 yılını da aşmış olacağız. Öncü göstergeler, turizmdeki bu başarımızı 2023 yılında da sürdüreceğimize işaret ediyor. 2022 yılında artan enerji fiyatları ve altın ithalatı nedeniyle cari açık artış gösterse de enerji ve altın hariç cari fazla vermeye devam ediyoruz."
'Enflasyonda da son dönemde belirgin bir gerilemeye şahit olduk'
Nebati, hükümetlerimiz döneminde mali disiplin alanındaki güçlü ve kararlı duruşlarını hep sürdürdüklerinin altını çizerek, "Kur Korumalı Mevduat ve Katılma Hesaplarının Hazineye yük olacağına dair eleştiride bulunanlar, bütçe gerçekleşmelerinden sonra adeta lal olmuş durumdalar. Zira, 2022 yılında uyguladığımız tüm sübvansiyonlara, enflasyonla mücadele kapsamında vazgeçtiğimiz vergilere ve sağladığımız ilave sosyal desteklere rağmen bütçe açığının milli gelire oranı son 20 yılın en iyi performanslarından birini göstermiştir. AB tanımlı borç stokunun milli gelire oranını ise 2022 yılı üçüncü çeyrekte yüzde 34,8'e kadar indirdik ki bu oran yüzde 60 olan Maastricht Kriterinin ve yüzde 86 olan AB ortalamasının oldukça altında kalmıştır" diye konuştu.
Enflasyon rakamlarına değinen Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Enflasyonda da son dönemde belirgin bir gerilemeye şahit olduk. İlerleyen aylarda Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi enflasyon yüzde 50, 40 ve 30'lara doğru gerileyecektir. Ayrıca, enflasyonun olumsuz etkilerinden vatandaşımızı korumak için aldığımız tedbirlerin bazılarını sizlere hatırlatmak isterim. Meskenlerde yüzde 18 olan KDV oranını 8'e indirdik. Evlerde doğal gazın yüzde 80'ini elektriğin ise yüzde 60'ını sübvanse ettik. Bu kapsamda, hane halkı aylık 1000 lira doğal gaz faturası ödüyorsa o evin ısınması işin yaklaşık 4 bin lira faturayı da bütçemizden karşılıyoruz. Cari açıktan dem vuranların bunları da görmesi, bizim insan odaklı politikalarla ilerlediğimizi de söylemesi gerekir. Gıda, temizlik ürünleri ve yeme içme hizmetlerinde KDV indirimlerine gittik. 290,4 milyar lira vergi gelirinden vazgeçtik. 2023 yılında net asgari ücreti yüzde 54,7 artırarak 8 bin 506 liraya yükselttik. Asgari ücretten gelir ve damga vergisi kesintisini kaldırdık ve bu uygulamayı tüm ücret gelirleri için geçerli kıldık. Bu yıl için işverenlere sağlayacağımız asgari ücret desteğini 100 liradan 400 liraya çıkardık."
'Kazancın yüzde 50'sini gelir vergisinden muaf tuttuk'
Nebati, verdikleri desteklerle bir taraftan sosyal korumayı, diğer taraftan da iş dünyasının daha rekabetçi bir hale dönüşmesini sağladıklarını belirterek, böylece selektif kredi yaklaşımlarını katkısıyla KOBİ kredilerinin, bugün ticari kredilerdeki büyümenin sürükleyicisi konumunda olduğunu kaydetti.
Kur etkisinden arındırılmış yıllık KOBİ kredi büyümesi uzun dönem ortalamasının, tam 4 katına yükselerek yüzde 89,2 seviyesine geldiğini aktaran Nebati, KOBİ'lerin kullandıkları kredi hacminin, 2022 başında 1 trilyon liranın hafif sınırlı üzerindeyken, yıl sonu itibarıyla 2 trilyon lirayı aşmış durumda olduğunu bildirdi.
Nebati, bu yaklaşımlarını sürdürdüklerini, 200 milyar lira kefalet imkanı karşılığında yaklaşık 250 milyar liralık finansmanı başta KOBİ'ler olmak üzere tüm işletmelerin kullanımına sunduklarını dile getirerek, katılımcılara bu paketlerden yararlanmalarını tavsiye etti.
Diğer taraftan vergi kanunlarında modellerinin önemli bir amacı olan ihracatı teşvik edecek pek çok düzenlemeyi de hayata geçirdiklerini anlatan Nebati, "İhracat yapan kurumların ihracattan elde ettikleri kazançlarına uygulanacak kurumlar vergisi oranını 1 puan indirdik. Sektör ayrımı yapılmaksızın imal ettikleri malları doğrudan ihraç eden imalatçılara, ihracat bedelinin yüzde 10'una kadar devreden KDV tutarı ile sınırlı olarak iade talep etme imkanı getirdik. Tam mükellef gerçek kişilerin, elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle gerçekleştirdikleri mal ihracatı kapsamında elde ettikleri kazancın yüzde 50'sini gelir vergisinden muaf tuttuk" ifadelerini kullandı.
'Dört bir yanımız eser ve hizmet siyasetimizin abidevi örnekleriyle dolu'
Nebati, son 20 yılda ülkenin dört bir köşesinin yepyeni bir çehre kazandığını, gece gündüz beraberce verdikleri tüm emeklerin karşılığını bulduğuna değinerek, şöyle devam etti:
"Dört bir yanımız eser ve hizmet siyasetimizin abidevi örnekleriyle doludur. 90'lı yıllarda, bir kurulup bir dağılan koalisyon hükümetleriyle sürekli yönetim krizleri yaşayan, içe kapanık Türkiye'yi bir hatırlayın. Bir de milletimizin iradesini arkasına alan Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde adeta şaha kalkan Türkiye'mize bakın. Hz. Mevlana 'Mücevherler vakitle alınabilir ama vakitler mücevherle alınamaz' diyor. Türkiye'nin tekrar 90'lardaki gibi yönetim krizleriyle masaların altında dönen türlü ayak oyunlarıyla ithal isimler ve boş masallarla kaybedecek değil 5 senesi, bir dakikası bile yoktur. Milletimiz, 20 yıldan bu yana iradesini nasıl net bir şekilde istikrardan, kalkınmadan, güçlü ve büyüyen Türkiye'den yana koyduysa bu sefer de kaosa ve kendisine aslında hizmetkarlık değil, efendilik yapmak isteyenlerin algı oyunlarına kesinlikle geçit vermeyecektir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Türkiye'nin istikameti belli, önü açıktır. Bizim 'Türkiye Yüzyılı' vizyonumuz esasen bir vizyon olmanın ötesinde, her gün sizlerle beraber inşa ettiğimiz yarınlarımızdır. Ülkemizin bu kutlu yolculuğunda, fabrikalarda, tarlalarda, bilgisayar başında veya ihracat peşinde dünyanın öteki ucunda emek veren, ter döken her birinize ve tüm vatandaşlarımıza en kalbi duygularımla şükranlarımı sunuyorum. Daha beraberce yazacağımız nice başarı hikayeleri var. Türkiye Yüzyılını inşa edecek olan da işte bizim bu birliğimiz ve ortak gayretlerimizdir. Ne diyoruz o halde; 'Durmak yok, yola devam.' Beraber çalışacağız, beraber terleyeceğiz, beraber koşturacağız. Birlikte Türkiye Yüzyılını inşa edeceğiz. Çalışarak, çalışarak, çalışarak..."
Bakan Nebati'nin konuşmasının ardından toplantı, basına kapalı devam etti.
