Fatih Altaylı: Üstünde fiyat etiketi taşıyan yalakaların beni anlamalarını beklemiyorum
© Fotoğraf : TwitterFatih Altaylı
© Fotoğraf : Twitter
Abone ol
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, firari iş insanı Sezgin Baran Korkmaz'la gerçekleştirdiği görüşmeye yöneltilen tepkileri yorumladı. Altaylı, "Bir partinin, bir holdingin, bir şirketin, bir sanatçının PR danışmanı olmayı gazetecilik zannedenler beni anlamazlar. Üstünde fiyat etiketi taşıyan yalakaların anlamalarını da beklemiyorum zaten" dedi.
Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, 'Siz anlamazsınız, bu gazeteciliktir' başlığıyla yayımlanan yazısında firari iş insanı Sezgin Baran Korkmaz ile gerçekleştirdiği görüşmeye gelen tepkileri değerlendirdi.
'Kimsenin yazmadığını yazdığı için bir grup sözde gazetecinin kendisine saldırdığını' söyleyen Altaylı, "Galiba onların kendi aralarındaki 'Omerta'yı, yani sessizlik yeminini bozdum. Tatil organizasyonlarını ellerinden aldım sanki" ifadesini kullandı. Altaylı, eleştirilerini şöyle sürdürdü:
- "Sezgin Baran Korkmaz niye beni aramış, niye bana anlatmış. Acaba tatile götürdüğü sizlerden daha fazla güvenilir olduğum ve söylediklerini yazacağıma inandığı için olabilir mi, ne dersiniz! Bildiklerini çıkar için kendine saklamayıp, halkla paylaşan bir gazeteci türünün az sayıdaki örneğinden biri olduğum için olabilir mi?
- Gazetecilikle sınıf atlamaya, çevre değiştirmeye çalışmadığım, hala 45 yıllık, 50 yıllık en yenisi 20 yıllık arkadaşlarımla takıldığım için olabilir mi! Bu yüzden de kendisiyle hiç tanışmadığım, öncesinde tek kelime bile konuşmadığım, hatta Galatasaray Kulübü'ne üye olmasını açıkça engellediğim halde benimle konuşmuş olabilir mi! Ne dersiniz 'namus abideleri'?"
Altaylı, bir de "Şunun yanıtı niye yok, bunun yanıtı niye yok?" diye soran bir grubun olduğunu söyledi. "Kimin adına şantaj ve aracılık yapılmış niye sormamışım. Niye sormayayım. Sordum elbette" diyen Altaylı, aldığı yanıtın "Bir ekip adına" olduğunu ifade etti.
'İzinsiz satır yazamayan haysiyetsiz gazeteci bozuntuları şimdi bana saldırıyorlar'
Bu görüşmeyi kaleme alması sonrası aynı soruya yanıt bulabilmek için Korkmaz'ı arayan başka gazetecilerin de olduğunu belirten Altaylı, "Onlar alabildi mi bunun yanıtını! Onlar da alamadı. Ben başka sorular da sordum. 12 dakikalık bandın bazı gazetecilere dinletilen bölümü dışındaki 9 dakikasında neler olduğunu mesela! Ya da bu bandı niye kendi sosyal medyasından yayınlamadığını" diye yazdı. Altaylı şöyle devam etti:
- "Gazeteci sorar. Yanıt alamazsa ve işin içinde kamu çıkarı ya da güvenliği var ise bu soruları sorması gereken 'onurlu savcılardır'. Çağırırlar konunun taraflarını, sorarlar 'Kimin için tehdit etti' diye ya da 'Kimin için tehdit ettin' diye, 'O ekip kimlerden müteşekkil' diye. Baran Korkmaz’ın nedense yayınlamadığı 12 dakikalık bantta başka neler var diye! İstenen tek şey 10 milyon euro muydu diye!
- Yazmaktan ödü patlayan, izinsiz satır yazamayan haysiyetsiz gazeteci bozuntuları şimdi bana saldırıyorlar. Bu yalaka taife bilsin ki, ben hep yazdım. Özneye bakmadan yazdım. Toplumun bilgi edinme hakkı için risk alarak yazdım. Ender olarak yanıldım, yanıltıldım. Onu da yazdım. Sizin anlamadığınız bu işte. Gazeteci değil bir partinin, bir holdingin, bir şirketin, bir sanatçının PR danışmanı olmayı gazetecilik zannedenler beni anlamazlar. Üstünde fiyat etiketi taşıyan yalakaların anlamalarını da beklemiyorum zaten."
Altaylı, yazısını noktalarken "Sevgili Uğur Dündar’a da ayrıca teşekkür ederim" notunu paylaştı.