Eski Kuzey Kıbrıs Başbakanı Hakkı Atun, 25 yıl önce işlenen gazeteci Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili olarak Yenidüzen gazetesinden Ayşe Güler'e açıklamalarda bulundu.
Olayı her vatandaş gibi radyodan öğrendiğini ifade eden Atun, "Onun dışında bir şey biliniyor ise bunu ancak polis bilebilirdi. Ne varsa polis dosyasında var. O bile bizim bilgimize gelmedi" dedi. Altun, polis dosyasını hiç okumadığını söyledi.
Yeniden soruşturma açılmasının gündemde olduğunun belirtilmesi üzerine Atun, "Fırsat var. Bu karanlıktan kurtulabiliriz. Bunun başlangıç dosyası, polisteki dosyadır. Herkesten fazla bu dosyanın aydınlatılmasını istiyorum. Bugün, Kutlu Adalı’yı tanıyıp, hayatta olan çok az insan var. Eli, kalemi oldukça güçlüydü" ifadesini kullandı.
Yöneltilen sorular ve Atun'un bunlara verdiği yanıtlar şöyle:
- Kutlu Adalı cinayetinde dönemin Başbakanıydınız. Adalı, o dönemde St. Barnabas baskınına ilişkin yazıları kaleme almıştı. O gün neler yaşandı?
St Barnabas olayında hiçbir bilgimiz yoktu. O zamanki idare şekli, asker, güvenlik ve hudutla ilgili konularda Başbakanlık’tan kopuk hareket ederdi… Kendisi karar alır ve uygulardı. Bu konuda bize niçin yapıldı, sonucu nedir bilgi verilmezdi. Tamamen kendilerinin bildiği, yaptığı bir olaydı. Onun dışında hiçbir bilgi sahibi olmadık.
- Bu olaylar sonrasında Adalı, tehdit aldığını da defalarca kaleme almıştı.
Tehdit aldığını ben bugünkü (dünkü) haberlerden öğrendim. Bizim böyle bir şeyden haberimiz yoktu, polis bize bilgi vermezdi.
- Polis dosyasında ne vardı?
Başbakan olarak bu konuların hep dışındaydık. Vatandaş ne kadar bir şey duymuş, görmüş ise biz de o kadar öğrendik. Onun dışında bir şey biliniyor ise bunu ancak polis bilebilirdi… Ne varsa polis dosyasında var. O bile bizim bilgimize gelmedi.
- Başbakan olduğunuz dönemde, polis soruşturmasına ilişkin dosyayı okumadınız mı?
Dosyayı hiç okumadım…
- Peki, Adalı’nın öldürüldüğünü nasıl öğrendiniz, olay yerine gittiniz mi?
Herkes gibi olayı radyodan öğrendim. Bize kimse böyle bir olay olduğunu söylemedi. Bu olayın içine dahil olmadık. Olayı duyduğumuzda dehşete kapıldık…
- Olay sonrasında polisten bilgi almadınız mı?
Hatırladığım kadarıyla bilgi bile almadık.
- Başbakan olduğunuz dönemde faili meçhul bir cinayet işlendi, olayın ardından Adalı’nın ailesiyle görüştünüz mü? Bu olaydan endişe duydunuz mu?
Hayır, Kutlu Adalı’nın ailesiyle hiç görüşmedim. Araştırma yapacak bir makam değildik, neden hükümet bu konunun içine bulaşsın ki? Ama eşi hakkını aradı. Her vatandaş gibi biz de bu endişeyi yaşadık… Türkiye’den kaynaklanan bir olay olduğu için yapacak bir şey yoktu, ne yapabilirdik? Asker bize bu konuda hiç bilgi vermedi, sorumlu makam kabul edip, bir şey söylemedi.
- Şu anda yeniden soruşturma açılması gündemde…
Fırsat var. Bu karanlıktan kurtulabiliriz. Bunun başlangıç dosyası, polisteki dosyadır. Herkesten fazla bu dosyanın aydınlatılmasını istiyorum. Bugün, Kutlu Adalı’yı tanıyıp, hayatta olan çok az insan var. Eli, kalemi oldukça güçlüydü.