Rize Valisi Kemal Çeber, çay hasadı için kente gelenlerin yoğunluk oluşturduğunu belirterek ilgili kurumlarca pandemi nedeniyle her türlü tedbirin alındığını söyledi.
Çeber, “Başta İstanbul olmak üzere hastalık yoğun olan illerden 30 bine yakın hemşehrimizin Rize’ye geldiğini ve gelmekte olduğunu biliyoruz. Çay faaliyetlerimizi pandemi kurallarına uygun yürütmezsek vakalarda ciddi anlamda düşüş sağlamamıza rağmen yeniden sıkıntılı bir sürece gireriz. Hemşehrilerimizden kurallara hassas olarak uymalarını rica ediyorum. Özellikle dışarıdan gelen hemşehrilerimizin geldiklerinde konakladıkları evler ve çay bahçeleri içerisinde kendilerini mümkün olduğu kadar izole ederek, kurallara uyarak çayı toplamalarını rica ediyorum" ifadelerini kullandı.
'300 TL yevmiyeyi duyan gelmek istiyor'
Çay tarımında günlük 300 TL yevmiye olduğunu duyanların kentte gelmeye çalıştığını anlatan Vali Çeber, şunları söyledi:
“Basına yansıyan haberler tarım sektöründe çalışmak isteyen insanları özendiriyor. Çay işi çok sıradan yapılabilecek bir iş değil. Çay bahçesinde çalışmanın ve çay toplamanın incelikleri var. Bazen bir şekilde gelen bu kardeşlerimizi biz vakıflardan yardım ederek geri göndermek zorunda da kalıyoruz. İnsanları bu konuda da uyarmak lazım. Mutlaka önceden müstahsillerle irtibatı sağlamalılar. Dışarıdan gelip çalışma izni olmayan, gerekli bağlantıları yapmayan ya da çay sektöründe belli bir tecrübesi olmayan işçi kardeşlerimizi ya müstahsiller geri gönderiyor ya da biz hukuki eksiklikleri varsa idari ve gerekirse adli işlemleri yapıyoruz.”
Vali Çeber, çay işçisi olmayan, çay bahçeleriyle yakından tanışmamış olan gençlerin de bahçelerine girmeye başladığını anlattı:
“Böyle olunca çayın kalitesi arttı, herkes memnuniyetini ifade ediyor. Özel ve resmi çay fabrikaları yetkililerinin ortak kanaati, toplanan yaş çayın kokusunun bile değiştiği, çaydaki artık oranının azaldığı, saplı dediğimiz ayrıma çok giden çayların oranının azaldığıdır. Rize çayını gururla sunabileceğimiz çay toplayabilir hale geldik. Bu sene bunun daha da artacağını ümit ediyoruz ve insanların çay bahçesine girmiş olmasını, ‘bir an önce kurtulalım’ dediğimiz bu sürecin belki de olumlu etkisi olan boyutlarından biri olarak değerlendiriyoruz.”
