TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, ziyaretçi sayısının geçen yılın yüzde 60-70 üzerinde olmasını ve bu yıl için 20 milyon ziyaretçi sayısına ulaşılmasını beklediklerini söyledi.
Son yıllarda iç pazarın sektör açısından öneminin de ciddi biçimde artmaya başladığını, geçtiğimiz yıl pandemi nedeniyle yurt dışından talep azalınca iç pazarın öneminin daha da iyi anlaşıldığını belirten Bağlıkaya, 17 Mayıs’a kadar devam edecek tam kapanma kararının ardından iç pazarda aşamalı bir hareketlenme başlayacağını öngördüklerini ifade etti.
Bağlıkaya fiyatlarla ilgili olarak da, yaz döneminde nasıl bir değişim göstereceğine dair genel bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığını, otellerin fiyatlarının dönemsel biçimde tesis ve destinasyon bazlı olarak arz talep dengesi içerisinde şekillendiğini söyledi.
'Ciddi finansal desteğe ihtiyaç var'
Kısa Çalışma Ödeneği uygulamasının haziran sonuna dek uzatılması ve Mayıs sonu sona eren KDV indirimlerinin Haziran sonuna kadar devam etmesi yönündeki son kararların bir nebze sektörü rahatlattığını belirten Bağlıkaya, bununla birlikte turizmde beklenen hareketliliğin yaz aylarına doğru ötelenmesi ve nakit akışının henüz oluşmamasının sektörün yaşadığı finansal zorlukları artırdığını, kredi borçlarının uygun şartlarda ve faiz oranlarıyla yeniden yapılandırılması ve alınan önlemlere ek olarak bankacılık kayıtlarına ilişkin sicil affı getirilmesinin önem arz ettiğini söyledi.
'En kritik ihtiyaç finansman yapısının güçlendirilmesi'
TTYD Başkanı Oya Narin de, Dünya Turizm Örgütü’nün ortaya koyduğu iki farklı senaryoya dikkat çekerek, “Küresel ölçekte turizm sektörü için biri temmuzda biri de eylülde iki toparlanma senaryosu üzerinde çalışıyor. Temmuz toparlanma senaryosunda, 2021’de, geçen yıla göre uluslararası turizmde yüzde 66’lık bir artış olacak. Bu artış 2019 rakamlarının ise yüzde 55 altında kalacak. Kötümser senaryoyu işaret eden eylülde toparlanmada ise, turizm gelirleri geçen yıla göre yüzde 22 artacak, 2019 rakamlarının ise yüzde 67 altında kalacak. Bizim tahminlerimiz birinci senaryoya daha yakın” dedi.
Millî gelirin yüzde 5’ini doğrudan ve yüzde 12’sini dolaylı olarak oluşturan ve toplam istihdamın yüzde 10’a yakını düzeyinde iş gücü kapasitesi sağlayan turizm sektörünün yüksek borç stokunu yönetmek ve sınırlı gelir düzeylerine rağmen faaliyetlerini sürdürmek durumunda olduğunu hatırlatan Narin, sektörün en kritik ihtiyacının finansman yapısının güçlendirilmesi olduğunu belirtti.