ABD Başkanı Joe Biden'ın selefi Donald Trump'ın terk ettiği İran'la nükleer anlaşmaya geri dönüşü değerlendirmesi kapsamında Trump döneminin yaptırımlarını önemli oranda kaldırabileceği ileri sürüldü.
İran'la nükleer anlaşmaya bağlı kalan tarafların yanısıra Trump döneminde anlaşmadan çıkan ABD'nin de dolaylı katılımıyla Viyana'da yürütülen görüşmelerden ilerleme haberleri gelirken, Biden yönetiminin Tahran'ın ısrarlı talebini karşılayarak Trump yönetiminin geri getirdiği yaptırımları önemli oranda kaldırabileceği iddia edildi.
İlkin Lübnan kanalı el Meyadin, adını açıklamadığı İranlı kaynaklara dayanarak, Biden yönetiminin İran'ın dondurulan 7 milyar dolarlık malvarlığını serbest bırakabileceğini öne sürdü.
'Yaptırımların delinmesinde rol almış 4 İranlı'
Yanısıra iki ülkenin tutuklu takası yapabileceğini aktaran habere göre, Tahran, casusluk davalarının 4 zanlısını Washington'a teslim etmesi karşılığı Washington'dan ABD yaptırımlarının delinmesi çabalarında rol almış 4 ajanını geri alabilir.
El Meyadin, İran ile Britanya arasında da benzer 'güvenlik görüşmelerinin' yapıldığını yazdı, ancak bununla ilgili ayrıntıya girmedi.
5 yıldır hapisteki Nazanin için de anlaşma
Ardından Reuters'e göre İran devlet televizyonundan iddiayı doğrulayan yönde bir haber geldi.
İran devlet televizyonuna Tahran ile Washington'ın tutuklu takası ve ABD'de dondurulan İran fonlarının serbest bırakılması için anlaşmaya varıldığını doğrulayan İranlı bir yetkili, Londra'nın Tahran'a askeri borcunu ödemesinin ardından, casuslukla suçlanan Britanya-İran vatandaşı Nazanin Zaghari-Ratcliffe'in serbest bırakılacağını da söyledi.
Londra'ya 400 milyon sterlinlik borcunu ödemesi şartı
İranlı yetkili, "Nazanin Zaghari-Ratcliffe'in Britanya'nın İran'a 400 milyon sterlinlik askeri borcunu ödemesi karşılığında serbest bırakılması anlaşması da son şeklini aldı" dedi.
Washington'ın yalanlamalarındaki ton farkları
Ancak ardından ABD Dışişleri Sözcüsü Ned Price'dan "İran'la tutuklu takası anlaşması iddiası doğru değil" açıklaması geldi.
Reuters'e konuşan ABD Dışişleri Sözcüsü, "Tutuklu takası anlaşmasına ulaşıldığına dair haberler doğru değil. Daha önce de söylediğimiz gibi, İran'da gözaltına alınan veya kaybolan Amerikalıların vakalarını her zaman gündeme getiriyoruz. Onları aileleriyle yeniden bir araya getirene kadar durmayacağız" dedi.
Fakat Price'ın İran fonlarının serbest bırakılabileceği iddiaları hakkında yorum yapmaması dikkat çekti.
CBS'e konuşan Beyaz Saray Genel Sekreteri Ron Klain de "Maalesef haber doğru değil. 4 Amerikalının bırakılmasına yönelik anlaşma yok" demekle yetindi.
Sullivan: Anlaşmaya daha var
ABC'ye konuşan ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Viyana'da İran ile herhangi bir anlaşmaya varılmadığını söyledi.
Sullivan "Pozisyonlar arası mesafeyi kapatmak için gidilmesi gereken daha oldukça yol var. Ve o mesafe, ABD ile diğer ülkelerin hangi yaptırımları geri alacağı konusunda. İran'ın asla nükleer silaha sahip olmamasını garantilemek için nükleer programında kabul edeceği kısıtlamaların konusunda" ifadelerini kullandı.
Reuters'e konuşan bir Britanya Dışişleri yetkilisi de Zaghari-Ratcliffe'in serbest bırakılma olasılığına dair spekülasyonların 'önemsenmemesini' istedi.
Londra 40 küsur yıldır ödemedi
Sözkonusu 400 milyon sterlinlik askeri borç, 1979'da devrilmeden önce İran Şahı'nın sipariş ettiği 1500 Chieftain tankı için yaptığı ödeme. İran İslam Devrimi'nin ardından tankları teslim etmeyen Londra, 400 milyon sterlini de bugüne dek geri ödemedi.
Raab: Geri ödenmesi gerektiğini biliyoruz
Bugün Britanya Dışişleri Bakanı Dominic Raab, 2016'dan beri Tahran'da hapiste tutulan Zaghari-Ratcliffe dosyasıyla ilgili verdiği demeçte "Borcun geri ödenmesi gerektiğini biliyoruz ve bunu güvence altına almak için düzenlemelere bakıyoruz" dedi.
Anlaşmanın ayak sesleri mi?
Bu gelişmelerin öncesinde İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçı'dan 'Viyana'daki müzakerelerin ilerlediği ve gelinen noktayı daha fazla değerlendirmek için cuma gününe kadar ara verildiği' açıklaması geldi. Mutabık kalınan konuların olgunlaştığını aktaran Arakçı, 'İran'ın enerji sektörü, otomotiv sanayi, sigorta ve limanlar gibi tematik ve sektörel alanlarda yaptırımların kaldırılması konusunda bir anlaşma olduğunu, kişi ve kurumlara yönelik yaptırımların kaldırılması içinse müzakerelerin sürdüğünü' söyleyerek ekledi:
"İki taraf tutumlarında anlaşırsa, müzakere yapmaya gerek kalmayacak. Pozisyonlar yaklaşıncaya kadar pazarlık yapacağız ve devletin çıkarları karşılanırsa bu anlaşma gerçekleşecek."
İsrail'in Washington çıkarmasıyla eşzamanlı
Biden'ın İran'ın 7 milyar dolarlık malvarlığını serbest bırakabileceği iddiası, ABD'nin İran'la nükleer anlaşmaya geri dönmesini engellemek için her yolu mübah gören İsrail'den üst düzey bir savunma-istihbarat heyetinin Washington'a çıkarma yaptığı dönemde geldi. Heyetin başını çeken İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad'ın Başkanı Yossi Cohen, 29 Nisan'da ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 30 Nisan'da Biden'la görüşme gerçekleştirdi.
Son olarak İran'ın İsfahan eyaletindeki uranyum zenginleştirilen Natanz nükleer tesisini vuran sabotajın arkasında Mossad'ın olduğu, İsrail Kamu Yayın Kuruluşu'nun (KAN) haberlerine de yansımıştı.