Antalya'nın Kepez ilçesinde Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı AKSAM, Türkiye'de ilk kez 2017'de deneme üretimlerine başladığı kapalı devre multitrofik sistemle balık üretiminde, doğada geri dönüşümü olmayan balık dışkılarını, patlıcan ve marul üretiminde gübre olarak kullandı.
Bu üretim modelinin özel sektörde ve evlerde uygulanmasına yönelik de çalışmalar başlatıldı.
Balık ve sebze üretiminde birbirine bağlı tanklardaki suyun döngü halinde kullanılabilmesi nedeniyle su kaynaklarının korunması ve tasarruflu kullanımı büyük önem taşıyor.
'Su, kapalı devre bir sistemde dönüyor'
AKSAM Müdürü Serkan Erkan, bitkilerin topraksız ortamda suda yetiştirilmesine hidroponik denildiğini belirterek, "Bu zaten başarılmış bir konu. Bunun balıkla bir arada entegre yetiştirilmesine multitrofik yöntem deniyor. Su, kapalı devre bir sistemde sürekli dönüyor. Harici bir girişçıkış değil, aynı suyu hem bitki yetiştirmede hem de balık beslemede kullanıyoruz" dedi.
'Balık ve bitki aynı suda yetişiyor'
Erkan, sistemin işleyişini şöyle anlattı:
"Balığı yemliyoruz, balık yemi yiyor, yemin atıkları ve balık dışkıları bir sistemle bitkiye geliyor. Burada azot döngüsü var, amonyumun nitrata dönüşmesi olayı gerçekleşiyor. Bitkimiz istediği azotu buradan alıyor ve gelişmeye başlıyor. Bitki azotu alınca su temizlenmiş oluyor. Bu balık için istenen bir durum. Suyu tekrar balığa veriyoruz. Balık rahat bir yaşam ortamı buluyor. Bu şekilde kapalı döngü sistemde hem balığı hem bitkiyi aynı suda sürekli döngüyle yetiştirmeye çalışıyoruz."
'Büyük çaplı havuzlarda da yetiştirilebilir'
Bu sistemde çok farklı bitkiler denenebildiğini belirten Erkan, "Çok az bir alanda yüksek oranla yetiştiricilik yapılabiliyor. 2050 yılında her iki kişiden birinin evinde su akmaması bekleniyor. Buna bağlı olarak araştırma çalışmaları sonuçlarına göre, en az suyla en fazla bitki ve balık yetiştirme işlemi olacak. Geleceğin işleri bunlar olacak. Burada kullandığımız prototip tanklar, yaklaşık 80 litrelik. Ama bunlar 800 tonluk büyük havuzlarda da yapılabilir. Bu onun ön denemesi. Büyük çaplı havuzlarda da balık ve bitki aynı şekilde yetiştirilebilir" dedi.
'Bu yöntemle su kaynakları korunuyor'
Bu projede daha önce patlıcan ve marul denemeleri yaptıklarından bahseden AKSAM Müdürü Serkan Erkan, şu anki üretimin sazan balığı ile marul olduğunu kaydetti. Erkan, "Farklı oranlarda hümik asit, yani gübreleme çalışması yapıyoruz. Balık bunun bir kısmını tüketiyor, tüketmediği kısmı, balığın dışkısı ve yem, kapalı devrede bitkiye geçiyor. Çünkü dışarıya su çıkışı yok. Bitki bu sudaki azotu alıp, temizliyor ve tekrar temiz su balığa gidiyor. Hem daha az yem kullanıyoruz hem yem atıkları ve dışkılar değerleniyor hem de su kaynaklarımız korunuyor. Örnek tanklarımızın birinde 8 marul, yaklaşık 50 sazan balığı bulunuyor. Marullar 1.5 ayda yetişiyor" diye konuştu.
'Evlerde de uygulanabilir'
Bir sonraki çalışmanın ise evlerde uygulanabilirliğiyle ilgili olduğunu aktaran Serkan Erkan, insanların evlerinin çatıları, bodrum katları, kullanılmayan bir oda veya bahçelerinin bir kenarında bu sistemi kurabileceğini hem kendi balığını hem de sebzesini yetiştirebileceğini belirti. Erkan, "Örneğin Antalya, çatıları düz zemin olan bir şehir. Evin çatısının bu iş için değerlendirilmesi mümkün. Veya bodrum katları, kullanılmayan herhangi bir oda, bahçede kullanılmayan bir köşede de yapılabilir. Bir sonraki çalışmamız da kentler için 'Kentsel Su Ürünleri Yetiştiriciliği'olacak" dedi.