Sağlık örgütlerinden oluşan Diyarbakır Sağlık Platformu, Dicle Üniversitesi’ndeki sağlık çalışanlarının çalışma koşulları ile ilgili açıklama yaptı.
Dicle Üniversitesi önünde yapılan açıklamada konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Başkanı Şiyar Güldiken, "Sağlıkta dönüşüm adı altında, sağlığın piyasalaşması ve sermayeye peşkeş çekilmesi her gün daha aşikâr bir hal almaktadır. Sağlığa erişim çok zorlaşmıştır" şeklinde konuştu.
‘MDÖ ile sağlığa ulaşım daha da güçleşti’
Sağlık çalışanlarının emeklerinin karşılığını alamadığını ifade eden Güldiken, şu ifadeleri kullandı:
- Dicle Üniversitesi Hastanesinde hastaların mağdur olmasıyla ayyuka çıkan, MDÖ (Mesai dışı ödeme) ile sağlığa ulaşımın daha da güçleştiği ortaya çıkmıştır. Dicle Üniversitesi Hastanesi her ne kadar Diyarbakır’da olsa da bütün bölgeye hizmet veren bir hastanedir. Çevre illerden bu hastaneye yoğun talepler olduğu herkesçe bilinmektedir.
- 10 milyonu aşkın nüfusa hizmet vermektedir. Kamu hastanesi statüsünde bulunmasına rağmen sunulan sağlık hizmeti özel hastane işleyişinden farksız değildir. Dicle üniversitesi hastanesindeki öğretim üyelerinin yüzde 90’ından fazlası ücretsiz hasta bakmamakta ve ameliyat etmemektedir. Buna neden olan sağlık bakanlığının çıkardığı MDÖ yasasının ta kendisidir.
- Sağlık bakanlığı artık sağlık çalışanlarına performans ödemesini hakkaniyetli yapmayacağını hastalardan para alımını MDÖ yasası ile meşrulaştırmıştır. MDÖ Yasal düzenlemesini bakanlık mesai sonrası acile başvuru sayılarını düşürmek için bu düzenlemeyi çıkardım dese de bu pratikte ki uygulama bunun tam tersini söylemektedir.
'Hastalar ameliyat için aylarca beklemektedir'
Muayenelerde asistan hekimlerin yalnız bırakıldığını dile getiren Güldiken şunları söyledi:
"Hastaneye başvuran hastalar öğretim görevlisinin isminin bulunduğu poliklinikte araştırma görevlisine (asistan hekim) muayene olmakta Hastaneye başvuran hastalar sadece asistan hekimlerin aktif olarak görev aldıkları polikliniklerde muayene olmakta, ilgili öğretim görevlileri sorumlulukları içerisinde olan poliklinik hizmetlerine dahil olmayıp asistan hekimleri yalnız bırakmaktadırlar. Hastalar ameliyat için aylarca beklemektedir. Ancak MDÖ adı altında ödeme yaptıkları takdirde hem öğretim görevlisine muayene olabilmekte, hem de bir hafta içerisinde ameliyatı ve girişimleri yapılabilmektedirler."
'Mesai saatlerinde ücretli hastalara öncelikli işlem yapılması, ücretsiz hastaları mağdur ediyor'
Mesai saatleri içinde hastaların muayenesi ve ameliyatları için ücret alınması kanunen yasak olmasına rağmen, işlemlerin ücretli yapılmaya devam edildiğini belirten Güldiken "Mesai saatleri içinde ücretli hastalara öncelikli işlem yapılması, ücretsiz hastalar için büyük mağduriyetler oluşturmaktadır" dedi.
Güldiken, hem vatandaşların hem de sağlık çalışanlarının yaşadığı mağduriyeti şöyle sıraladı:
- Hastalar öğretim üyelerine ücretsiz muayene olamamaktadırlar.
- Mesai saati dışında yapılması gereken ücretli ameliyatlar, mesai saatleri içinde yapıldığından ücretsiz ameliyatlara verilen randevular 6 ayı bulmakta, 6 ay sonunda bile randevusu sonraki tarihlere ertelenebilmektedir.
- Öğretim üyelerinin MDÖ hastalarına öncelik verdiği için mesai saati içinde ücretsiz hastaların ameliyatlarını veya girişimsel işlemleri sadece araştırma görevlileri(asistan hekim) tarafından yapmaktadırlar.
- Üniversitelerin öncelikli hedefi olan akademik eğitimdir. Ama bu tutum nedeniyle akademik eğitim ağır aksak işlemekte, Araştırma görevlileri(asistan hekim) kendi çabalarıyla akademik süreçlerini tamamlamaktadırlar.
- MDÖ uygulamasından ötürü sağlık çalışanlarının iş yükü artmaktadır. MDÖ düzenlemesinin kanuna göre uygulanmasını isteyen sağlık çalışanları mobinge ve tehditlere maruz kalmaktadır. Hastane yönetimi bu MDÖ uygulamasına tam biat edenlere, sorumluluk ve çeşitli yetkiler vermesi ile liyakatı ortadan kaldırmıştır.
- Bakanlık, CİMER ve hastane yönetiminin olanlardan haberdar olmasına rağmen bu işleyiş hala devam ettirilmekte ve herhangi bir tedbir alınmamaktadır.
Güldiken açıklamasının sonunda şunları söyledi:
"Bizler; halkımızın parası kadar sağlık hizmeti aldığı bir sağlık sistemini kabul etmiyoruz. Yetkilileri bu yanlış uygulamadan bir an önce dönülmesi konusunda uyarıyoruz. Ücretsiz, ulaşılabilir ve anadilde sağlık hizmeti almak herkesin hakkıdır."
