00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
11:00
5 dk
HABERLER
12:00
5 dk
EN ÇOK OKUNAN 5 HABER
12:35
19 dk
HABERLER
13:00
5 dk
HAFTA SONU HALLERI
13:05
115 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
6 dk
HABERLER
17:00
5 dk
HABERLER
18:00
7 dk
HABERLER
11:00
6 dk
HABERLER
12:00
6 dk
TARİHTE BUGÜN
12:11
3 dk
EN ÇOK OKUNAN 5 HABER
12:29
19 dk
HABERLER
13:00
5 dk
HAFTA SONU HALLERI
13:06
114 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:00
6 dk
HABERLER
18:00
5 dk
TARİHTE BUGÜN
Yeni nesil sizlerin eseri olacaktır
20:30
3 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
Dünya haritası - Sputnik Türkiye, 1920
DÜNYA
Rusya, ABD, Avrupa ve Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından son dakika haberleri, analizler ve özel dosyalar.

Botoks sonrası ölüm davasında sanığa tahliye

© İHA / ERDAL AKBUĞABotoks sonrası ölüm davasında sanığa tahliye
Botoks sonrası ölüm davasında sanığa tahliye - Sputnik Türkiye, 1920, 15.03.2021
Abone ol
Beylikdüzü’nde bir güzellik merkezinde yaptırdığı botoks işleminin ardından fenalaşan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Kübra Boyraz’ın ölümüne ilişkin davanın görülmesine devam edildi. Maktulün kız kardeşinin ablasıyla telefonda görüşürken 'Ölmek istemiyorum' dediğini söylediği davada, sanık hekimin tahliyesine karar verildi.

Beylikdüzü'nde 19 Eylül 2020'de bir rezidansta bulunan güzellik merkezinde kalçasına botoks yaptıran 38 yaşındaki Kübra Boyraz işlemin ardından fenalaşmıştı. Güzellik merkezi çalışanları tarafından evine bırakılan Boyraz, durumunun kötüye gitmesi nedeniyle hastaneye kaldırılmış ancak yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetmişti.

Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede pratisyen hekim Öner Ö.'nün 12 yıla kadar hapsi istenirken, doktor olmadığı halde enjekte işlemini yaptığı iddia edilen Erdal D.'nin ise 17 yıla kadar hapsi talep edilmişti. Diğer iki sanık Ömer E. ve Bülent B.'nin ise 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.

Duruşmaya hayatını kaybeden Kübra Boyraz'ın babası, annesi ve kız kardeşi de SEGBİS sistemi ile bağlandı.

'Beni hastaneye götürün dedim götürmediler'

Beyanı sorulan baba Solmazgül, olay günü kızının annesini cep telefonu ile aradığını söyleyerek, "Kızım adresi sordu. Çocuğumu eve bir kadın getirip bıraktı. Biz ne olduğunu sorduğumuzda kadın bize 'Tansiyonu düştü' dedi. Kadın bıraktıktan sonra ayrılıp gitti. Biz ne olduğunu sorduğumuzda kızım 'Ne tansiyonu, kalçama dolgu yaptılar çok fenayım, beni hastaneye götürün dedim götürmediler' dedi. Kızımı eşim hastaneye götürdü. Sanıklardan şikayetçiyim. Kızımı bilerek ve tasarlayarak öldürmüşlerdir" şeklinde konuştu.

'Nöroloji doktoruna gittiğimde bana bilinmeyen sıvılar enjekte edildiğini söyledi'

Duruşmada tanık olarak dinlenen Nalan Küçükakyüz ise kendisine de sanık Öner Ö. tarafından işlem yapıldığını anlatarak, "Bana yapılan uygulamalar neticesinde baş ağrısı çekmeye başladım. Nöroloji doktoruna gittiğimde bana bilinmeyen sıvılar enjekte edildiğini ve bunun baş ağrısına sebebiyet verdiğini söyledi. 5-6 ay boyunca ağrı kesici aldım, hala alıyorum. Bende ilgili kişiler hakkında dava açacağım" dedi.

'Ablam 'ölmek istemiyorum diyordu'

Maktulün kardeşi Emine Göktürk ise olay günü ablası ile annesinin telefonundan görüştüğünü söyleyerek, "Ablam 'Beni hastaneye kaldırın ölmek istemiyorum' diyordu. Annem de 'Ne yaptın, nasıl bu hale geldin' diye soruyordu. Ablam yaptırdığı işlemden bahsetti, babam ambulansı aradı" ifadelerini kullandı.

Maktulün annesi tanık Aysel Solmazgül ise, kızının olay günü telefonla aradığını ve adres sorduğunu söyleyerek, "5 dakika sonra kapının zili çaldı. Kızımı bir bayanın eşliğinde eve getirdiler. Kızım eve geldiğinde perişandı. Daha sonra kızımı kardeşi aradı. Telefonda ikisi konuşurken öğrendim ki kendisine dolgu yaptırmaya gitmiş. Aldım hemen hastaneye götürdüm ancak kızım vefat etti" dedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Öner Ö.'nün suç delillerini gizleme, yok etme ya da değiştirme ihtimali bulunmaması nedeniyle adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Sanık Erdal D.'nin tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала