Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, koronavirüsle mücadele amacıyla uygulanan sokağa çıkma kısıtlamaları ile tedbirlerin hastalık seyrine etkisini değerlendirdi.
Eylülden sonra kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirilmesinin de etkisiyle vaka sayılarının nisan ayı rakamlarının üzerine çıktığını, bunun üzerine tekrar bazı tedbir kararları alındığını anımsatan Kayıpmaz, hafta içi akşam saatlerinde ve hafta sonları sokağa çıkma kısıtlaması uygulamasına gösterilen uyumun vaka sayılarındaki azalışa olumlu yansıdığını anlattı.
‘İyileşenler yeni tanı konan vaka sayısını geride bıraktı, bu sevindirici’
"Yaklaşık 7 haftayı geride bıraktığımız kısıtlamaların yeni vaka, hasta ve ağır hasta sayılarında önemli ölçüde düşüşe neden olduğunu görüyoruz” diye konuşan Kayıpmaz, şunları kaydetti:
“Günlük vefat sayılarımız ne yazık ki hala yüksek seyretmekle birlikte önümüzdeki günlerde bu sayının daha da azalacağını öngörebiliyoruz. Ayrıca uzun bir aranın ardından 11 Ocak’ta iyileşen vaka sayısı, yeni tanı konan vaka sayısını geride bıraktı. Bu da sevindirici bir gelişmedir."
‘İnsan hayatı söz konusu olduğunda akan sular durmak zorunda’
Salgında yaklaşık bir yıllık sürenin geride bırakıldığını, etkisi sürdüğü için kısıtlamaların devamının hayati önem taşıdığını vurgulayan Kayıpmaz, "Bu süreçte elbette esnafımız müşterilerinden, öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz okullarından ayrı kalmanın sıkıntısını yaşıyor olsa da sağlık ve insan hayatı söz konusu olduğunda akan sular durmak zorunda" dedi.
Doç. Dr. Kayıpmaz, bu hafta sonu okulların yarıyıl tatiline gireceğini hatırlatarak bu süreçte daha fazla tedbirli olunması gerektiğini vurguladı.
Hem sektörün, hem sağlık çalışanlarının hem de tüm vatandaşların salgının etkisini azaltmak için büyük fedakarlık gösterdiğini ifade eden Kayıpmaz, şu ana kadar büyük emekle elde edilen kazanımların sürdürülebilmesi için herkesin sorumluluk içinde hareket etmesi gerektiğini söyledi.
‘Toplu bir şekilde ev içinde bir araya gelinmemeli’
Kayıpmaz sözlerine şöyle devam etti:
"Alınan tedbirler ve kısıtlamalardan çok olumlu sonuçlar elde edilmeye başlandı. Yarıyıl tatili için şu an yeni bir karara ihtiyaç olmasa bile mevcut tedbirlere uyum konusunda tereddüt gösterilmemeli. Maske, fiziksel mesafe ve hijyen başta olmak üzere tatilde de tüm tedbir kararlarına harfiyen uyulmalı. Toplu bir şekilde ev içinde bir araya gelinmemeli. Çocuklar, ailelerinin kontrolünde kurallara uyarak vakit geçirmeye çalışmalı. Yarıyıl tatili, başka insanlarla bir araya gelmek için fırsat olarak düşünülmemeli. Yarıyıl tatili, çekirdek aile olarak ev içinde paylaşımların artacağı günler olarak değerlendirilmeli. "
‘Mutasyonlu virüs, tedbirleri daha da önemli hale getiriyor’
İngiltere'de saptanan ve Türkiye dahil birçok ülkede varlığı görülen mutant virüsün daha bulaştırıcı olduğunu düşünüldüğüne de dikkati çeken Kayıpmaz, mutasyonun son dönemde İngiltere'de artan vaka sayılarından da sorumlu tutulduğunu belirtti:
"Ocak, şubat ve mart aylarında hava sıcaklıklarının düşük seyredeceği, bireylerin kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçireceği göz önünde bulundurulursa maske, mesafe ve temizlik temelinde 14 kurala sıkı sıkıya bağlı kalınmalı. Mutasyonlu virüsün bulaştırıcılık özelliği doğrultusunda, tedbirlere daha sıkı sarılmak gerekiyor. Bu nedenle mutasyonlu virüs, tedbirleri daha da önemli hale getiriyor."
Havaların soğumasının diğer üst solunum yolu hastalıkları açısından da riski beraberinde getirdiğini vurgulayan Kayıpmaz, bu günlerde grip, nezle, zatürre gibi sağlık sorunlarının da yaşanmamasının birey sağlığının korunması açısından önemli olduğunu söyledi. Kayıpmaz, sağlık çalışanları üzerindeki yükün farklı sağlık sorunları ile artırılmaması gerektiğini ifade etti.
‘Etkinliği ve güvenilirliği ortaya konulmuş her aşı bizim için değerlidir’
Türkiye'de de virüsle mücadele sürecinde aşılamanın başladığını hatırlatan Kayıpmaz, bir sağlık çalışanı olarak ilk gün kendisinin de aşı olduğunu, kendisine aşı hakkı tanınan herkesin sağlığını korumak için aşılanması gerektiğini sözlerine ekledi.
Doç. Dr. Kayıpmaz, ilk etapta ülkeye getirilen Çinli Sinovac firmasının CoronaVac aşısının 3 milyon dozunun sağlık çalışanlarından başlamak üzere uygulandığını hatırlatarak, "Etkinliği ve güvenilirliği ortaya konulmuş her aşı bizim için değerlidir. Pandemiyle mücadelede tek bir aşıya da odaklanmamak gerekiyor" ifadesini kullandı.
