Partisinden henüz resmi olarak ayrılamayan ve kurduğu 'Memleket Hareketi'ni partileştirme kararı alan CHP’li Muharrem İnce’nin çalışmalarına ilişkin bir yazıyı kaleme alan Hürriyet yazarı Yalçın Bayer, şu ifadeleri kullandı:
“2023 seçim dönemine ilişkin en ciddi hazırlığı Muharrem İnce’nin yaptığı ortaya çıktı. İnce’nin, bahar ayına gelmeden ‘bombaları’nı patlatmaya başlayacağını söylemesi, yeni kurulan partileri umutsuzluğa sevk etti. Yakın çevresine 40 yıldır üyesi olduğu CHP’den 1 Mart’ta istifa edeceğini söylediği öğrenilen İnce’nin ‘Memleket Hareketi’ için Çankaya’da 4 bin 500 metrekarelik bir bina tutması, partileşme konusunda ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor.”
“Muharrem İnce parti işini ciddileştirdi! CHP’den 1 Mart’ta istifa ediyor” başlıklı yazısında, “Eski CHP milletvekili olan Muharrem İnce, geçen Kurban Bayramı öncesinde bize bugünkü gelişmelere yol açan ‘bombasını’ patlatarak, parti kuracağını açıklamıştı. Bu haber, bırakın iktidarı, muhalefeti, esas olarak da CHP yönetimini şaşkınlık içinde bırakmıştı” diyen Bayer, yazısını şöyle sürdürdü:
“O zaman İnce ile ilgili gündeme oturan sorular şöyleydi: Gerçekten parti kurar mı? CHP’yi bırakır mı? Partisinden bu kadar umutsuz olur mu? Cumhurbaşkanlığı’na ikinci kez adaylık için soyunmayı düşünür mü?
İlk olarak köşemizden duyurduğumuz İnce’nin partileşme konusu, ete kemiğe bürünmüş. İnce’yi duruma sarmalarken, kimlerle yolu çıkacağı henüz bütünüyle öğrenilemedi.
‘Çelebi ve Türkşen var’
Partinin siyasal çizgisinin Silivri duruşmalarına kadar uzanan bir ‘kadrosu’nun olacağı anlaşılıyor. Bu isimlerin başında Mehmet Ali Çelebi ile Ali Türkşen geliyor. Her iki ismin Atatürkçü olması kamuoyunda ‘güven’ sağlamaya yönelik bir ‘çıkış’ olarak kabul ediliyor.
Parti binasının önümüzdeki günlerde basına duyurulacağı belirtiliyor. Partinin gösterişten uzak bir yapısı olacak. 4 bin 500 metrekarelik genel merkez binası bu mütevazılığın bir örneği olarak nitelendiriliyor.”
İnce'nin "İktidar medyasına da muhalefet medyasına da karşıyım" açıklamasını hatırlatan Bayer, "Bu hatırlatma ile birlikte İnce’ye Halk TV’den ‘destek’ geleceğinin konuşulması, yani konunun farklı bir mecraya yöneleceği hususunun dikkatle izlenmesi gerekiyor" diyerek yazısının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Ekibindeki bir ismin söyledikleri ilginç değil mi? 'Partide yeni isim var mı?' sorusuna yakın çevresi 'Yok' yanıtını veriyor.
‘Kılıçdaroğlu, Erdoğan’laştı’
Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirilerden bazısı şöyle:
"Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’laşmaya başlamıştı; tek adamlığa ‘dönüşümü’ çoktan evrimleşmişti. Partiye üye ve adaylıklara getirilen isimler güven vermiyor. Onların çoğu CHP ilkelerinden uzak, rantçı isimlerden oluşuyor. Partide hesap sorulmuyor, AKP’nin ele geçirdiği son belediye başkanlıklarına neden olan isimler sorgulanmayacak mı? Onların bir ‘cezası’ olmayacak mı?
Tüm bu soruların yanıtı şöyle özetlenebilir:
‘Muharrem İnce uzun süredir izleniyor, anlaşılmaya çalışılıyor. Artık siyaset değişiyor; CHP kaçınılmaz olarak bir dönüşümden geçmeli.
Zaten İnce, son kurultaydan beri büyük bir nezaketsizlikle karşı karşıya bırakılmıştı. Kendisini dışlanmış hissediyordu İnce. İYİ Parti, SP ve öteki ilişkili olunan partilere tercih edilmiş sayıyordu.
Evet, ayrı parti kurabilirdi. Evet, CHP’yi bırakabilirdi. Evet, CHP yöneticilerinden bu kadar ayrı düşmüş olabilirdi. Evet, partisinden tamamen umudu kesmiş olabilirdi.’”
