İran nükleer programının 'babası' suikasta kurban gitti: Tahran, İsrail'i sorumlu tuttu

ABD ve İsrail'in nükleer bilimcilerine yönelik suikast dalgasına maruz kalan İran'da bu kez nükleer programın en üst düzey isimlerinden biri, Tahran yakınlarında öldürüldü.

Rajanews, yarı resmi haber ajansı Fars haber ajansı, İngilizce yayın yapan devlet kanalı Press TV ve İran Radyo Televizyon Kurumu, Batı'da 'İran nükleer programının babası' diye nitelenen Muhsin Fahrizade'ye Tahran eyaletine bağlı Absederd ilçesinde suikast düzenlendiğini duyurdu. The New York Times, haberin gelmesinden saatler sonra, "Üç istihbarat yetkilisi, saldırının gerisinde İsrail'in olduğunu söyledi" duyurusunu yaptı.

ABD ve İsrail'in İran'ın nükleer silah geliştirdiği iddialarına köşetaşı yaptığı ve ABD'nin yaptırım listesine aldığı Fahrizade'nin kaldırıldığı hastanede doktorlarca kurtarılması çabası sonuçsuz kaldı. İranlı sosyal medya kullanıcıları da olay yerinden fotoğraf ve video paylaşarak, patlama ve silah sesleri duyduklarını aktardı.

İlkin haberi yalanlayan İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü, ülkenin nükleer sanayinde görevli tüm bilim insanlarının güvende, sağ ve salim olduğunu söyledi. Ama ardından Savunma Bakanlığı'ndan doğrulama geldi. 

Bakanlığın açıklamasında Fahrizade'ye suikastın 'terör saldırısı' olarak değerlendirildiği vurgulanarak şöyle denildi:

"Bugün öğleden sonra silahlı teröristler Savunma Bakanlığı Araştırma ve İnovasyon Kurumu Başkanı'na saldırdı. Korumaları ile teröristler çatışırken, Fahrizade ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Tüm kurtarma çabalarına rağmen hastanede vefat etti."

Muhsin Fahrizade'nin adını İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Mayıs 2018'de İran'ın nükleer silah geliştirdiğine dair temelsiz iddialarda bulunduğu sunumda özellikle vurguladığından, gözler İsrail'e çevrildi.

Netanyahu 2018'de 'Fahrizade, bu ismi unutmayın' demişti

Netanyahu, İsrail istihbarat servisi Mossad’ın İran'da çok sayıda belge ele geçirdiği iddiasıyla ilgili sunumda "Fahrizade, bu ismi unutmayın" demişti.

İlk etapta İsrail başbakanlık ofisi, suikastla ilgili sorular karşısında yorum yapmayı reddetti.

Ama ardından İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, Netanyahu'nun suikastla ilgili "Size Ortadoğu’da bir hareketlenme olduğunu söylemek istiyorum. Gergin günler bizi bekliyor" ifadelerini kullandığını duyurdu.

Yedioth Ahronot'a göre Netanyahu, düzenlediği basın toplantısında, Fahrizade suikastında İsrail’in rolü olduğuna işaret etti. Gazete, daha fazla ayrıntıya yer vermedi.

Maariv, Netanyahu’nun "Bu hafta yaptıklarımın tamamını sizlerle paylaşamam" dediğine yer verdi.

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, suikasta İsrail'in rolüne dair ciddi işaretler olduğunu söyledi.

"İsrail'in rolüne dair ciddi belirtiler gösteren bu alçaklık, faillerin çaresizce savaş çığırtkanlığı yaptığını gösteriyor" diyen Zarif, "İran uluslararası toplumu - ve özellikle de AB'yi - utanç verici çifte standartlarına son verip bu devlet terörü eylemini kınamaya çağırıyor" diye ekledi.

Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami de Twitter'da çeşitli açıklamalar yaptı.

İranlı nükleer bilimcilere yönelik suikastların, egemen güçlerin İran'ın modern bilime erişimini engellemeye çalışmasının en şiddetli göstergesi olduğunu dile getiren Selami, Fahrizade suikastından İsrail'i sorumlu tutarak şöyle dedi:

"Siyonistler nükleer bilimcimizi öldürdü, ancak bu adımın karşılığını nerede verdiğimizi kendileri bilir. Biz açıklamıyoruz, fakat onlar biliyor. Geçmişte sahada hiçbir adımı karşılıksız bırakmayacağımızı gösterdik."

Savunma Bakanı Emir Hatemi "Düşmanların İran nefretinin derinliğini gösteriyor" yorumunu yaparken, dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in askeri danışmanı ve eski Savunma Bakanı Hüseyin Dehkan, İsrail'i savaş çıkarmaya çalışmakla suçladı: 

"Kendi müttefiklerinin (ABD Başkanı Donald Trump) siyasi hayatının son günlerinde, Siyonistler, İran'a baskıyı artırarak tam teşekküllü bir savaş kışkırtmaya çalışıyor. Bu mazlum şehidin katillerine gök gürültüsü gibi saldırıp, yaptıklarından pişmanlık duymalarını sağlayacağız."

2020'ye ocak ayında İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'ye suikast düzenleyerek kanlı giriş yapan Trump'ın İran'la savaş çıkarabileceğine dair spekülasyonlara Kovid-19 pandemisi ket vurdu, ancak son dönemde Trump'ın giderayak İran'ın nükleer tesislerini vurma değerlendirmesi yaptığı iddiaları ABD basınına yansıdı. Önceki gün Axios'un Tel Aviv muhabiri Barak Ravid "Üst düzey yetkililer, Trump'ın başkanlıktan gitmeden önce ABD'nin İran'a askeri saldırı düzenlemesi ihtimali için İsrail ordusuna hazırlıklı olma talimatı verildiğini söyledi" haberini geçti.

Trump'ın arabuluculuğunda İran'a düşman Körfez Arap krallıklarıyla normalleşme anlaşmaları imzalamaya başlayan İsrail Başbakanı'nın son olarak Suudi Arabistan'a gidip Veliaht Prens Muhammed bin Selman (MSB) ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile görüştüğü iddia edildi. İsrailli güvenilir kaynaklara dayanan gizli üçlü görüşme haberinde gündemin İran olduğu kaydedildi. 

Trump'ın yerine ABD Başkanı seçilen Demokrat Partili Joe Biden, 8 yıl Yardımcılığını yaptı eski Başkan Barack Obama'nın kotardığı İran'la nükleer anlaşmaya geri dönmeyi vaat ediyor. Trump'ın anlaşmadan çıkmasıyla rahat nefes almış Netanyahu açısından Washington'ın anlaşmaya geri dönmesi ihtimali bile kabul edilemez nitelikte.