Milletvekilliği düşürülen Enis Berberoğlu için eylül ayında Anayasa Mahkemesi hak ihlali kararı vermişti. Bunun üzerine CHP’li Berberoğlu'nun avukatı, mahkumiyet kararı veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne tekrar başvurmuştu. Ancak yerel mahkeme, "Yeniden yargılamaya gerek yok. AYM kararı bizim irademize müdahaledir" diyerek reddetmişti. Berberoğlu'nun bu karara itirazı üzerine dosya bu kez 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nin önüne geldi. O mahkeme de 'karara yer olmadığına' hükmetti. Enis Berberoğlu, avukatı aracılığıyla yeniden bir hak ihlali doğduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Başvuruya ilişkin açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, "İstanbul Milletvekilimiz Enis Berberoğlu’nun çok önemli hak ve özgürlüğü elinden alındı. Seçme, seçilme ve siyasi hakkı elinden alındı. Özgürlüğü elinden alındı. Anayasa Mahkemesi çok ağır hak ihlalleri tespit etti. Yerel mahkemeye 'Bu ihlali tüm sonuçlarıyla ortadan kaldıracak’ dedi Yeniden yargılama kararı vereceksin. Anayasa Mahkemesi kararları hepimizi bağlar. Anayasa Mahkemesi kararını kişisel gerekçe ve yorumlarla eleştirebilirsiniz ama ben uymuyorum diyemezsiniz. Bugün yaşadığımız 83 milyonun sorunu. Anayasa Mahkemesi kararı mutlaka uygulanmak zorunda. Aksi anayasayı askıya almaktır. Maalesef bugün anayasa askıda. Hukuk devletinin temeline dinamit koymaya kimsenin hakkı yoktur. Anayasa devletimizin işleyişini belirler, anayasa hak ve özgürlüklerimizin güvencesidir. Anayasayı koruyan organ da Anayasa Mahkemesi'dir. Bu karar bugün uygulanmayarak devletin sigortasını attırdılar" dedi.
Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanması gerektiğine vurgu yapan Erkek, şunları söyledi:
"Vatandaşların tüm hak ve özgürlükleri anayasada güvence altına alınmıştır. Bu kararları uygulamazsanız 83 milyonu güvencesiz bırakırsınız, hukuk devletini tümüyle yıkarsınız. Bugün ikinci başvurumuzu yaptık. Enis Berberoğlu avukatları Yiğit Acar, Murat Ergün ile birlikte. Bu konu Enis Berberoğlu’nu aştı, bir devlet krizine, anayasa krizine, hukuk devleti krizine dönüştü. İvedilikle yargı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı bu krizi ortadan kaldırmak zorunda. Bireysel başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesi'nin belirlediği ihlal tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmalı."