Türkiye ile Yunanistan arasındaki Doğu Akdeniz geriliminin hızla tırmandığı bir dönemde, ABD’den Türkiye karşıtı çarpıcı bir hamle geldi. Yunan basını, 14-18 Eylül tarihlerinde Batı Trakya'da Türklerin yoğun olduğu İskeçe Kayalar'da ABD ve Yunanistan’ın ortak tatbikat yapacağını duyurdu. Türkiye’yle birlikte NATO üyesi olan ABD’nin bu kararı hem tatbikatın yeri hem de zamanlaması göz önünde bulundurulduğunda pek çok soru işaretini yanında getiriyor.
Türkiye sınırında ortak tatbikata girişen ABD’nin amacı ne?
ABD’nin böyle bir dönemde hem Türkiye sınırına bu denli yakın hem de Türklerin yaşadığı bir bölgede ortak tatbikat kararı hangi mesajı vermeyi amaçlıyor? ABD, Türk-Yunan gerilimininde Atina’yı destekleyen taraf olmanın da ötesine mi geçiyor? Eğitim başta olmak üzere pek çok temel hak ve özgürlükler konusunda önemli sorunlar yaşayan Batı Trakya Türkleri, böylesi bir tatbikatın yapılmasından nasıl etkilenir? Sputnik’in bu sorularını 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Balkanlar ve Kıbrıs Araştırmaları Merkezi Başkanı Gözde Kılıç Yaşın yanıtladı.
‘Bu tatbikat süregelen müzakere çabalarına vurulan bir darbedir’
Yaşın’a göre, ABD ile Yunanistan’ın bu tatbikat girişimi, Almanya’nın öncülüğünde Ankara ve Atina’yı masada buluşturma çabalarına vurulmuş bir darbe niteliğinde:
“Eylül sonuna varmadan Yunanistan ve Türkiye arasında diyaloğun kurulması beklenirken; ABD’nin Batı Trakya İskeçe’de Yunanistan’la gerçekleştirdiği tatbikat AB’nin, özellikle de Almanya’nın, tarafları masada buluşturma, diyalog kanallarını güçlendirme ve gerilimi dindirme girişimine vurulan darbedir. Dolayısıyla burada konu sadece Türkiye değil. Yunanistan da bunun çıkarlarının kollanması olmadığının farkında.”
‘Yunanistan, Balkanlar’da Rusya’nın etkisizleştirilmesi ve Çin’in yatırımlarının durdurulması için araç olarak kullanılıyor’
Yunanistan’ın ABD’nin çıkarı için kullanıldığının altını çizen Yaşın “Mısır’la yaptığı deniz sınırlandırma anlaşmasında kendisine söz hakkı tanınmayan Yunanistan, Makedonya ya da genel olarak Balkanlar’da Rusya’nın etkisizleştirilmesi, Çin yatırımlarının durdurulması da dâhil tüm bu süreçte bir araç olduğunun da farkındadır. Üstelik Yunanistan silahlanma yarışı nedeniyle ekonomik krizine düştüğünü unutarak yeniden ve yeniden silahlandırma borçlanmasına sokuluyor” diye anlattı.
‘Washington’ın Kosova-Sırbistan görüşmelerine müdahalesi de mevcut dengeleri sarsar nitelikteydi’
Yaşın “Kosova-Sırbistan görüşmelerine yapılan Washington müdahalesi de AB’nin ve yine daha çok Almanya’nın Balkanlar için yürütmeye çalıştığı ve mevcut dengeleri, en azından haritayı ve sınırları bozmadan ilerletmeye çalıştığı bölge istikrarını zedeleyebilecek mahiyetteydi. Nitekim taraflar imzaladıkları metnin içeriğini yine sonradan okuma fırsatı bulabildiler. Dolayısıyla tatbikat ya da genel anlamda ABD’nin Doğu Akdeniz meselesinde takındığı tutum ve keza Fransa’nın AB içerisinde konsensüs sağlanmamasına rağmen kavgayı kızıştıracak türden açıklamalar yapması, AB ve yakın çevresinde istikrarın korunmasıyla da ilgili” diye devam etti.
‘İskeçe’deki bu tatbikat, Türkiye’nin sinir uçlarıyla oynamaktır’
Balkanlar’daki dengeler üzerinde oynamaya dönük hamleleri hız kesmeyen Washington’ın bu son tatbikat kararı için Yaşın “Türkiye’nin sinir uçlarıyla oynanması” değerlendirmesi yapıyor:
“Türkiye-Yunanistan gerilimi had safhadayken ABD ve Yunanistan’ın, hem de Türkiye’nin hassasiyetini arttıracak bir yer seçilerek, Batı Trakya’da Türk nüfusunun yoğun yaşadığı İskeçe Kayalar’da tatbikat düzenlemesi, Türkiye’nin sinir uçlarıyla oynanmasıdır. Üstelik NATO’nun amaç, hedef ve yöntemlerine de aykırı bir durum oluşturuluyor. Tatbikatın ertelenmesi gerekirdi.”
ABD’nin nükleer bombalarını Dedeağaç, Ege’de bir ada veya Güney Kıbrıs’a ‘taşıma ihtimali’
Yaşın, ABD’nin İncirlik’teki üssünü boşaltarak nükleer bombaları Dedeağaç’taki üsse taşıyacağı yönünde Yunan basınında yer alan haberlere de işaret ederek “Kimi iddialara göre taşınacak yer Ege’deki bir ada da olabilirmiş. Yine Kıbrıs Rum Yönetimi’nde bir bölgeye taşıyacağı da iddialar arasında. Her biri tartışmalı yeni sorunların habercisi olur. Ve böyle bir senaryonun sadece Türkiye’yi ilgilendirmediği de açık. Bunların tümü gerilimin artacağının işaretidir. Hâlbuki bir yandan da Yunanistan ve Türkiye’ye gerilimi düşürme çağrısı yapılıyor. Burada Trump yönetiminin bölge halklarının güvenliğini ve huzurunu tehdit eden hamlelere yöneldiğini söylemek gerekiyor. Tarafları diyaloğa teşvik etmek yerine diyalog ihtimalini zedeliyor” ifadelerini kullandı.
‘Batı Trakya Türkleri üzerinden Türkiye’nin tehdit edildiği algısı oluştu’
Söz konusu tatbikatın Yunanistan’da Türklerin yoğun yaşadığı bir beldede yapılmasının İskeçe civarındaki Türkleri “tedirginliğe sürüklediğini” aktaran Yaşın “Türklerin ve Batı Trakya Türkleri üzerinden Türkiye’nin tehdit edildiği algısı oluştu. 1913 Atina Anlaşması, 1920 Sevr ve 1923 Lozan Antlaşmaları hilafına iç hukuk düzenlemeleri yapan Yunanistan zaten ülkesindeki Türklerin haklarını gasp ediyordu. Şimdi ise geçmişte de örnekleri görüldüğü üzere Türkiye ile yaşadığı sorunlarda kendi vatandaşı olan Türkleri tehdit eder bir pozisyona giriyor. Yunanistan Türklerini kendi güvenliklerinden endişe eder hale sokuyor. Buna da dünyanın hak ve özgürlük ihlalleri çetelesini tuttuğunu iddia eden ABD’yi ortak ediyor” dedi.