Dün ABD yönetimine yakın yetkililerle istihbarat raporlarına dayanarak, Başkan Donald Trump'ın ocak ayında Bağdat'ta İran Devrim Muhafızları Kudüs Kuvvetleri Komutanı Kasım Süleymani'yi füze saldırısıyla öldürtmesine karşı Tahran'ın misilleme planlarıyla ilgili iddialar ortaya atan Politico'ya Dışişleri Sözcüsü Sait Hatipzade yanıt verdi.
İddiaları 'temelsiz' diye niteleyen Hatipzade, "Amerikalılara uluslararası arenada İran karşıtı ortam oluşturmak adına içi boş yöntemlerden uzak durmayı tavsiye ediyoruz" dedi.
'Uluslararası diplomatik ilke ve geleneklere bağlıyız'
Tahran'ın Süleymani'nin intikamını almak amacıyla ABD'nin Güney Afrika Büyükelçisi Lana Marks'ı hedeflediği iddiasına 'İran'ın uluslararası toplumun bir üyesi olarak uluslararası diplomatik ilke ve geleneklere bağlı kaldığı' karşılığını veren sözcü, şöyle devam etti:
"İran'ın tam tersine ABD ve Beyaz Saray'daki yönetim, özellikle son yıllarda uluslararası anlaşmalardan çekilme, diğer ülkelerin toprak bütünlüğünü ihlal etme, askeri ve istihbarat yetkililerine suikast düzenleme ve General Kasım Süleymani'yi namertçe terör saldırısı düzenleme gibi eylemlere başvurarak en temel diplomatik ilkeleri ayaklar altına almış ve uluslararası arenada haydut ülkeye dönüşmüştür."
'Devam edecek ama sonuçsuz kalacak'
Bu tür iddiaların Trump yönetiminin karşı istihbarat ve propaganda çabalarının bir parçası olduğunu belirten Hatipzade, '"ABD rejiminin başkanlık seçimleri öncesi suçlama ve yalana başvurması, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki mekanizmaları kötüye kullanmaya çalışmasıyla eşzamanlı olarak İran halkına baskıyı artırma hedefini gütmesi, beklediğimiz bir eylemdi. Bunların gelecekte de devam etmesi muhtemeldir, ama kesinlikle sonuçsuz kalacaktır" diye ekledi.