Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, kentte görülen pozitif vaka sayılarının düşürülmesi için sadece devletin değil, toplumun her kesiminin katılımıyla bu sorunun üstesinden gelineceğine işaret etti.
Erin, Valilik toplantı salonunda gazetecilere, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ilk gününden itibaren vatandaşları şeffaf bir şekilde bilgilendirdiklerini ve bunu yapmaya devam ettiklerini belirtti.
Pandemi sürecinde şu ana kadar beklentilerinin dışında bir durumla karşılaşmadıklarını aktaran Vali Erin, kentteki hastanelerin doluluk oranıyla ilgili endişe edilecek bir durumun olmadığını söyledi.
Erin, kentteki bütün çalışmaların Sağlık Bakanlığı ile koordine halinde gerçekleştiğini aktararak, salgın sürecinde resmi makamların açıklamaları dışındaki söylentilere itibar edilmemesini istedi.
Kentte yaşayan herkesin salgın sürecinde sorumluluk üstlenmesi gerektiğinin altını çizen Erin, sosyal mesafe, hijyen ve maske kuralına herkesin mutlaka uyması gerektiğini ifade etti.
Vali Erin, Şanlıurfa'da hazirandan itibaren pozitif vaka sayısının arttığın, alınan tedbirlere uyulması için il genelinde sıkı denetimler gerçekleştirdiklerini söyledi.
Türkiye'de en fazla ceza yazılan kentlerin başında Şanlıurfa'nın geldiğini aktaran Erin, şöyle devam etti:
"Bu övünülecek bir şey değildir. Arzu edilen ve beklenen bütün vatandaşlarımızın ve esnafın kurallara riayet etmesi idari yaptırım ve cezayla karşı karşıya kalmamasıdır. Bütün uyarılara, hatırlatmalara ve tavsiyelere rağmen kurallara riayet etmeyen kendisinden vazgeçip, yanı başındakini komşusunu toplumun diğer bireylerinin sağlığını tehdit eden vatandaşlara yönelikte hem idari hem adli işlemleri işin başından itibaren uyguladık. Sadece emniyet ve jandarma birimlerimiz bugüne kadar uyguladığı toplam ceza miktarı 31 milyon 801 bin 366 Türk lirasıdır. Bu idari para cezası 30 bin civarında vatandaşa uygulandı. Her günde devam ediyor."
Erin, kentteki toplam vaka sayısının yüzde 5'inin hastanelerde tedavi gördüğünü, yoğun bakımdaki hasta sayısının ise 50 olduğunu söyledi.
Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybeden kişilerin bulunduğunu üzülerek ifade eden Erin, "Şanlıurfada yaşayan 100 insanımız bu hastalıktan dolayı hayatını kaybetti. Toplum olarak, tanımadığımız bilmediğimiz için bizi çok fazla etkilemeyen ve böyle bir değerlendirme içerisinde olmamız kabul edilemez. Duyarsız davranırsak kim vefat ettiyse etsin ben değilim anlayışı ne Urfalıya ne Müslümana ne de insana yakışır" dedi.
Erin, kentte 1987 ev ile kırsaldaki 20 mahallede karantina tedbirlerinin uygulandığını, bu kişilerin kolluk güçlerince denetlendiğini kaydetti.
Kentteki vaka sayılarının ana kaynaklarının taziye, nişan ve bağ evlerindeki toplu yemeklerden kaynaklandığını aktaran Erin, şöyle devam etti:
"Vakaların yüzde 90'ı bu tür etkinliklerden kaynaklanıyor. Şehir merkezinde yayılım yoğun olarak alışveriş merkezleri ve çarşılardan. Biz taziye evlerini kapattık, bütün uyarılarımıza rağmen evlerde taziyelerin devam ettiğini görüyoruz, oralara gelen gidenin çok kişiye bulaştırdığına dair örnekleri var. Kontrolsüz önlem alınmadan yapılan düğünlerde bu bulaşımın ana kaynakları. Taziyemizi eskisi gibi yapmayacağız, sıra gecemizi eskisi gibi yapmayacağız. Eskisi gibi elimizi kolumuzu sallayıp dolaşmayacağız."
Yaklaşan Kurban Bayramı için de uyarılarda bulunan Erin, bayramlaşmaların ziyaret yerine telefonla yapılmasını istedi.
