Filistin Ekonomi Bakanı Halid el-Usayli, İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşimleri ve Ürdün Vadisi'ni ilhak kararı ve ekonomik krize ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
El-Usayli, Sputnik'e verdiği özel röportajda şunları kaydetti:
Her şeyden önce, İsrail hükümetinin Ürdün Vadisi'ni ilhak etme çabalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
"İlhak politikası kesinlikle suçtur ve yasadışıdır. İsrail-Filistin sorunu bağlamında var olan tüm uluslararası hukuk normlarını ihlal ediyor. ABD'nin desteğiyle İsrailliler, topraklarımızdan daha fazlasını koparmaya çalışıyorlar ve o topraklarda insanların yaşayıp yaşamadıkları umurlarında değil. Üstelik, yerel halkın görüşü de onlar için önemli değil."
Sizce İsrail neden bu topraklara ihtiyaç duyuyor?
"Ürdün Vadisi stratejik olarak avantajlı bir yerdir: Verimli topraklar, yeterli miktarda tatlı su. Eriha ve Kudüs gibi antik şehirler ise ayrı bir konu. İsrail bu topraklara yatırım yapmaya ve burada geliştirilecek tarımdan milyarlarca dolar almaya hazırlanıyor. Filistinlileri bu topraklardan çıkarmak ve buraya kendi yerleşimcilerini getirmek istiyorlar. Bu topraklara sahip olmanın ne kadar avantajlı olabileceğini anlıyorlar."
En son yayınlanan Dünya Bankası raporunda, Filistin'de koronavirüs salgınından sonra, vatandaşların dörtte birinden fazlasının yoksulluk sınırının altına düştüğüne dikkat çekiliyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
"Öncelikle, Filistin topraklarındaki ekonomik durumun ani bir şekilde bozulmasına iki önemli faktörün neden olduğunu söylemem gerekir. Birincisi koronavirüs pandemisidir. Ancak burada Filistin ekonomisinin küçük olduğu ve kişi başına düşen gelirin de buna göre düşük olduğunun anlaşılması gerekiyor. Bu nedenle, karantina önlemleri çok fazla sorunun ortaya çıkmasına neden oldu.
İkinci faktör, gelir kaynaklarını engelleyen İsrail ekonomik ablukasıdır. Ayrıca, donör ülkeler tüm bu süre boyunca halkımıza yardım sözü verdiler, ancak ne Filistin Yönetimi ne de Maliye Bakanlığı şimdiye kadar hiçbir yardım almadı. Bu durum, gelir yetersizliğine ve Filistin topraklarında büyük iflasların yaşanmasına neden oldu."
Filistin’in mevcut ekonomik durumdan çıkabilmesi için yol haritası ne olmalıdır?
"İsrail üzerinde artan uluslararası baskılar ışığında krize karşı bazı çözümler bulmayı umuyoruz. Ayrıca, Trump'ın inisiyatifini geçersiz kılacak ve Filistin’e onurlu ve özgür bir yaşam hakkı tanıyacak uluslararası bir formülün bulunacağını umuyoruz. İsrail ablukası ve topraklarımızın işgaline yönelik tehditlerin sona ermesiyle, ekonomiyi de kalkındırabiliriz."
Filistin, Arap devletleri liderlerinin ‘Yüzyılın Anlaşması’nın uygulanmasıyla ilgili son toplantıda organize etmeye söz verdiği Arap finansal güvenlik ağı desteğine güveniyordu. Filistin bu finansal ağ üzerinden ne elde etti?
"Hâlâ bekliyoruz ve bu sözlerin gerçekten yerine getirilmesini umuyoruz. Filistin yönetiminin ayda 100 milyon dolarlık bir mali hava yastığı desteği alacağı tahmin ediliyordu. Bu miktar, İsrail'in ekonomik ablukası şartlarında bölge ekonomisini ayakta tutmak için gereklidir. Ancak Arap kardeşlerimize böyle zor bir zamanda destek için başvurmamıza rağmen, yardım henüz gelmedi. Yine de Arap devletlerinin Filistin'i İsrail işgaline karşı kaderine terketmeden yükümlülüklerini yerine getireceklerini umuyoruz."