Lavrov, Libya krizine müdahil dış güçlerin kapsamlı bir diyaloğun sağlanması için katkıda bulunması gerektiğini, Türkiye ve Mısır’ın bu konuda hemfikir olduğunu belirtti.
Çin ve Hindistan dışişleri bakanları ile videokonferans yoluyla yaptıkları görüşmenin ardından Moskova’daki basın toplantısında konuşan Lavrov, “Dış aktörler Libya içindeki taraflar arasında kapsamlı bir diyaloğun koşullarının sağlanması için elinden geleni yapmalı” dedi.
Lavrov, Türkiye ve Mısır dışişleri bakanlarının temasları sırasında bu fikri desteklediğini ifade etti.
Lavrov, “İki meslektaşım da kesin surette Libya’da askeri bir çözümün olamayacağını, müzakere masasına oturulması ve herkes için kabul edilebilir bir anlaşma arayışına girilmesini destekledi” diye konuştu.
Lavrov’a göre, Libya’daki krizde bir tarafın diğer tarafa göre askeri üstünlüğü son yıllarda daima geçici nitelikte oldu ve eylemlere sürekli başka eylemlerle yanıt verildi. Karadaki durum kimin saldırıp, kimin çekildiğine, ya da müzakerelere saldıran tarafın hazır, geri çekilen tarafın hazır olmayışına bağlı olarak değişti. Bu durum da uzun zaman önce anlaşıldı.
Lavrov, “Bu nedenle çatışmaların derhal durdurulmasından ve geriye kalan tüm sorunların çözümü için de Berlin Konferansı deklarasyonunda varılan anlayış doğrultusunda bir müzakere sürecinden başka bir seçenek göremiyorum” ifadelerini kullandı.
Lavrov, Libya’nın üç ana tarihi bölgesinin müzakere sürecinde ve sonrasında devletin tüm yeni yasama ve yürütme organlarında eşit olarak temsil edilmesi gerektiğini, ekonomi ile ilgili konuların da tüm tarafların çıkarları gözetilerek çözüme kavuşturulması gerektiğini ifade etti.
Lavrov, “Libya’da meşru olarak askeri güç kullanma hakkına sahip tarafın kim olacağı da müzakerelerin konusu olmalı” dedi.
