Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi, Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Erdem, Kovid-19'un çocuklarda görülen Kawasaki hastalığına yol açtığına dair ispatlanmış, net bir bilgi olmadığını söyledi.
Kawasaki hastalığının belirtilerini 'yüksek ateş', 'döküntü', 'gözlerde kızarıklık' şeklinde açıklayan Erdem, "Bu bulgular birçok viral hastalıkta da olabilir. Koronavirüs bu tabloya yol açabilecek virüslerden birisi pekala olabilir. Koronavirüsün ateşe sebep olduğu, çocuklarda her türlü döküntülü tabloya sebep olduğunu biliyoruz. Yine küçük çocuklarda karın ağrısı kusma ishal tablosuna yol açtığını da biliyoruz. Burada elbette bir sebep sonuç ilişkisi olabilir ama bugün için bunu ispatlamış durumda değiliz" diye konuştu.
"Bugün bildiklerimiz daha çok birbirine eşlik eden tablolar gibi durmaktadır. Elimizde 2020 yılına ait, 2 hastalığın da aynı çocukta görüldüğünü iddia eden sadece bir bilimsel yayın mevcut. Burada sebep-sonuç ilişkisi kurulmuyor, aynı hastada görüldüğü bildiriliyor. 2005 ve 2016'da yine eski tip koronavirüslerin Kawasaki hastalığı geçiren çocuklarda saptanmış olduğunu literatürden biliyoruz. Ancak sadece koronavirüs değil, diğer virüslerin de sıkça saptandığı bilinmektedir. Bu, şu an için bildiklerimizden daha fazla bir şey söylemiyor. Bunları zaten biliyorduk."
Erdem, Kawasaki hastalığının bulaşıcı olduğunun düşünülmediğini ifade ederek, "Bu tür bir tabloyla karşılaşılırsa, Kawasaki hastalığı kriterlerine uygun şekilde tanı konulursa hem Kawasaki hastalığı uygun şekilde tedavi edilmeli hem de Kovid-19 enfeksiyonu için destek tedavisi verilip her türlü izolasyon kuralına uyulmalıdır. Bugünkü bilgelerimiz ışığında Kawasaki hastalığının bulaşması veya Türkiye'de bir salgına dönüşmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Kovid-19 için de bilinen ve önerilen tedbirleri almaya çok sıkı şekilde devam edilmelidir" dedi.
'Hayati tehlike oluşturacak bir durum söz konusu değil'
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony de Kawasaki hastalığının gelişmekte olan ülkelerdeki çocuklarda sonradan gelişen kalp hastalıklarının başında geldiğine değinirken, hastalığın belirtilerini şöyle sıraladı:
"Ani başlayan ve genellikle uzun süren (5 günden fazla) dirençli yüksek ateş, vücutta yaygın görülebilen döküntüler, göz beyazında görülen ve iltihabı olmayan aşırı kırmızılık, lenf bezlerinde büyüme, el ve ayaklarda kırmızı döküntüler ve şişlik, ağız içinde yaralar, boğazda kızarıklık, dilde çilek yüzeyi görüntüsü. Eğer koroner kalp rahatsızlığı görülmeye başlandıysa belirtilerden 3 tanesi de Kawasaki sendromu tanısı için yeterlidir."
Kawasaki hastalığını, koronavirüs enfeksiyonuyla ilişkilendiren çalışmaların bulunduğuna değinen Antony, "Bu çalışmalardan en önemlisi 2005'te ABD'de yayımlanan ve çocuk enfeksiyon hastalıkları için çok önemli bir kaynak olarak görülen Journal of Infectious Disease dergisinde yer alan bir makaledir. Bu çalışmada, Kawasaki sendromu tanısı konulan 11 çocuktan 8'inde solunum yollarına yerleşmiş koronavirüs tespit edilmiştir" diye konuştu.
'Hayati tehlike oluşturacak bir durum söz konusu değil'
Antony, koronavirüsün çocukları yetişkinlerden daha az etkilediğine yönelik bulguların çoğunlukta olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Dünyada görülen koronavirüs vakalarında genel popülasyona göre en az riskli grup çocuklar olarak görülüyor. Koronavirüs enfeksiyonu çocuklarda daha hafif seyrediyor ve çocuklarda bildirilen koronavirüse bağlı olumsuz sonuçlar neredeyse sıfıra yakın. Avrupa'da bildirilmeye başlanan Kawasaki sendromu karşısında aileler sakin olsun ve panik yapmasın. Bildirilen Kawasaki sendromu vakalarında hastaların durumu iyi. Hayati tehlike oluşturacak bir durum söz konusu değil."