Arda Erel: İnsanların cinsel yönelimine dair yanlış bilgilerin sorumlusu ataerkil düzen

Psikoloji, toplumbilim ve felsefeyle ilgilenen ve aforizma kitaplarıyla adından söz ettiren Arda Erel, 5. kitabı ve 2.psikolojik romanı ‘Sarsıntı’ ile Serhat Sarısözen’le Gündem Dışı’nda stüdyo konuğu oldu.

‘Kadın dünyasına çok aşinayım’

Her iki romanında da kadın başkarakter üstünden kadının iç dünyasını anlatan Erel, “Kadın dünyasına çok aşina ve kadının dünyasını baştan beri çok iyi gözlemleyen biriyim. Cinsiyet araştırmaları da çok yaptım. Kitaplarımı yazarken toplumsal cinsiyetle de çok ilgilendim, cinsiyet perspektifleri kazandırdım kendime. Bu da empatiyi çok güçlendiriyor ama en önemlisi okumak, romanlar okumak” ifadelerini kullandı.

Aforizmalarıyla ilgi odağı olan ve Instagram’da 1.3 milyon kişinin takip ettiği Arda Erel, “İnsan beyninde çok ikilikler olduğunu düşünüyorum. Bizim her şeye dair algılamalarımız da zaman içinde çok değişiyor” dedi.

‘Toplumsal baskılar yüzünden insanlar kendilerini tanımaya geç kalıyorlar’

“Aşkın varoluşu etik değerlerle ne kadar yan yana gidebilir bunu da sorguladım. Etik ile (aşk) bazen yan yana gelmeyebilir, bu nedenle baş kaldırmak gerekebilir” diyen Erel, şöyle devam etti:

“Bir eşcinselin de bir seks işçisinin de hayatını yazdım. Onları arka sokaklarda bıraktığımız için o kadar uzağız ki hiçbir fikrimiz yok. Zor hayatları olduğunu bilmemize rağmen bir de zorluk biz çıkartıyoruz onlara. Homofobinin, ırkçılığın, kadın düşmanlığının konuşulması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’de çok fazla eşcinsel, çok fazla kadın ön yargılara, zorbalığa maruz kaldığından çok kötü hayatlar yaşıyor. Toplumsal baskılar yüzünden insanlar kendilerini tanımaya geç kalıyorlar. Cinsellik bir tabu olduğu için insanlar kendi bedenlerine, kendi cinsel yönelimlerine, cinsel kimliklerine dair bile yanlış bilgiler taşıyorlar. Bunun sorumlusunun toplum olduğunu düşünüyorum. Ataerkil düzen ve psikolojik şiddet...”