St. Petersburg ve İstanbul arasındaki kardeş şehir sözleşmesi bu yıl 30. yaşını dolduruyor. Bu yıldönümüyle ilgili karşılıklı ziyaretler ve geniş kültürel ve bilimsel programlar planlanıyor. İstanbul’da açılacak Petersburg Bilgi İş Merkezi’nin yanı sıra, Ankara ve İstanbul’da Visit Saint-Petersburg ofisleri açılacak. St. Petersburg’da da ilkbaharda ‘St. Petersburg-Türkiye’ iş forumu düzenlenecek.
St. Petersbug’da geçen yıl Rus-Türk işbirliği alanında bir dizi etkinlik düzenlenmişti. Stieglitz Akademisi’nde büyük başarıyla Türk resim sergisi gerçekleşti. Rusya Tarih Arşivi’nde de ‘Sultan 2. Abdülhamit’in fotoğraf koleksiyonunda Rusya İmparatorluğu’ adlı sergi düzenlenmiş, bu fotoğraflardan albüm yayınlanmıştı.
St. Petersburg merkezli İvan-Çay halk müziği grubunun Antalya, Kemer, Yalova ve Ankara’daki konserleri büyük ilgi görmüştü. Marmara Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve St. Petersburg Devlet Üniversitesi’nde Rusya ve Türkiye’den Türkologların seminerleri düzenlenmişti.
St. Petersburg’daki Rusya Ulusal Kütüphanesi’nde, geçen ekim ayında, ‘Rusya ve Türkiye. Barış ve Savaş’ adlı sergi düzenlenmişti. Sergide, kişisel arşivlerden belgeler, resimler, tablolar, 17-20. yüzyıllara ait Rusça ve Türkçe el yazması kitaplar sergilenmişti. Geçen yılın sonunda da Antropoloji ve Etnografya Müzesi’nde ‘Eberling. Zaman yolculuğu. 19-20. yüzyılların sınırında Rusya ve Türkiye’ başlıklı sergi düzenlenmişti.
St. Petersburg Türkiye Bilimsel ve Kültürel İlişkiler Topluluğu’nun kurucusu ve Başkanı Aleksandr Kolesnikov, "Hiç şüphesiz ‘Türk Petersburg ve Rus İstanbul’ teması, fotoğraf ve resim sergileri, ortak seminerler, kitap yayımcılığı ve diğer etkinlikler biçiminde devam ettirilmeli. Önümüzdeki yıl, Rus Çıkışı’nın 100. yılı olacak. Yaklaşık 250-260 bin Rus, Sovyet devriminden Türkiye’ye kaçtığını biliyoruz. Yurtdışındaki Rusya Merkezi’nde geçen yıl Türkler iki güzel kitap sundu. Bu kitaplar, Rus göçmenlerin torunlarının anılarını ve ilk dalga Rus göçmenlerin Türkiye’nin kültür ve bilimine katkısıyla ilgili araştırmayı içeriyor. Türkiye’de, Rus göçmenlerle ilgili 14 çalışma yayınlanırken bizde sadece bir tane çalışma var" diye açıkladı.
Kolesnikov, "Maalesef, Rusya ve Türkiye liderleri arasındaki ilişkilerin gerçek durumuna uygun olabilecek geniş kapsamlı işbirliği mekanizması henüz gelişme aşamasında. Politikacılar üst düzeyde güzel kararlar alıyor, ama kültür ve eğitim alanları bürokratik engeller yüzünden önemli ölçüde geride kalıyor. Bu yüzden halk diplomasisi, yani bilim insanları, sanatçılar, müzeciler, etnograflar ve diğer uzmanlar düzeyindeki işbirliği daha iyi gelişiyor. Burada genel olarak bürokratik engeller olmuyor, bunun yerine daimi karşılıklı ilgi var" diye ekledi.
"Rus arşivcilerin ve tarihçilerin çabaları sayesinde bu bilgiler şimdi yavaş yavaş açıklanıyor. Rus ve Türk genç tarihçilerin önümüzdeki yıllarda boşlukları dolduracağından ve Petersburg arşivleri üzerinde aktif olarak çalışacağından eminim. Türkiye’nin St. Petersburg Başkonsolosluğu, St. Petersburg ve Türkiye’deki çeşitli arşivler ve kuruluşlar arasında iletişim kurmak ve onları doğrudan açık diyaloga itmek için büyük çaba gösteriyor. 2021, Rusya-Türkiye Karşılıklı Tarih Yılı ilan edildi. Gelecek yıl, St. Petersburg’daki Rus ve Osmanlı arşivlerinin incelenmesinde çok daha büyük başarıların elde edildiğine dair rapor verebileceğimiz konusunda çok umutluyum."
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu da Türkiye’de Rusya’ya olan ilginin çok büyük olduğunu belirterek Rusya-Türkiye Yılı kapsamında iki ülkenin tarihine ilişkin birçok çalışmanın ve Rus Şarkiyatçıların kitaplarının Türkçe çevirilerinin yayınlandığını söyledi.
Türkiye’de Rusçaya olan ilginin de çok büyük olduğunu dile getiren Kemaloğlu, bu bağlamda, iki ülke arasındaki ilişkilerin araştırılmasına büyük katkı sağlayacak ortak bir Türk-Rus üniversitesi oluşturma projesinin hızla uygulanması çok önemli olduğunu vurguladı.
