Dışişleri Bakanlığı Yıllık Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan Mevlüt Çavuşoğlu, Kanal İstanbul tartışmalarından ABD'nin tartışma yaratan 'Ortadoğu Barış Planı'na ve Çin'den dünyaya yayılan koronavirüs salgına kadar gündemdeki pek çok konuya değindi.
Çavuşoğlu, emekli büyükelçiler tarafından dile getirilen "Kanal İstanbul, Montrö Sözleşmesi'ni tartışmaya açar" endişesini 'siyasi' diye niteledi.
'Hukuki değil, siyasi bir açıklama'
"Montrö’nün iptaliyle ilgili bir kanal açmaya da gerek yok" diyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti; "Montrö'ye baktığınız zaman savaş gemilerini Karadeniz’de kalış süreci ve tonaj limiti var. Nereden geçtiği önemli değil. İster Kanal İstanbul’dan isterse Boğaz'dan geçer. Yazık olmuştur. Biz eski büyükelçilerden her zaman yararlanıyoruz. Bu açıklama bakanlığımızın imajı bakımından da hiç iyi olmamıştır."
Büyükelçiler ne demişti?
'Dışışleri Bakanlığı Emekli Misyon Şefleri' adıyla ortak bir açıklama yayımlayan 126 emekli büyükelçi, Kanal İstanbul projesinin Montrö Sözleşmesi'nin tartışmaya açacağını belirtmişti.
Açıklamada, "Atatürk Türkiye'sinin, Lozan Antlaşması'ndan sonra en büyük diplomasi başarısı olan Montrö Sözleşmesi'nin tartışmaya açılması, Türkiye'nin İstanbul-Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizi üzerindeki mutlak egemenliğinin kaybedilmesine yol açar" ifadeleri kullanılmıştı.
'Kudüs'ün birliğini savunacağız'
Çavuşoğlu, "Arap Ligi'nin aldığı kararı doğru buluyoruz. En başından beri sert ve net açıklama yaptık. Bazı ülkelerin bu planla ilgili açıklamalarından dolayı tereddüt duymuştuk. Aynı netliği İslam İşbirliği'nden de bekliyoruz. Filistinli kardeşlerimizi asla yalnız bırakmayacağız ve Kudüs'ün birliğini savunacağız. Kabul edilemez plana karşı çıkacağız" dedi.
'Çin'e tıbbi malzeme gönderdik'
Bakan Çavuşoğlu, Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs salgınına ve dün akşam Türkiye'ye getirilen 42 kişiye de değindi.
Çavuşoğlu, şu bilgiyi verdi; "Orada yaşayan vatandaşlarımızı tespit ettik. Ülkemize getirilmeleri konusundaki çalışmalarımızı yürüttük. Dört buluşma noktası tespit ettik ve onları havaalanına getirdik. Sağlık bakanlığımızın ekipleriyle uçağımız kalktı. Çince bilen bir personelimizi uçağa koyduk. Giderken Çin'e de tıbbi malzeme gönderdik. Bir Japonya bir de Türkiye gönderdi. Zor günde dostluğumuzu gösterdik. Devletimizin tüm kurumlarıyla birlikte çalıştık. Arkadaşlarımız son iki gün hiç uyumadı. Gürcistan, Azerbaycan vatandaşlarını da getirdik. Getirilen kimsede hastalık belirtisi yok, karantina altındalar."
