11 Eylül 2001 saldırılarının ardından 'pekiştirilmiş sorgulama programı'nın geliştirilmesinde rol alan CIA'in eski sözleşmeli psikologu James E. Mitchell, her şeyin olup bitmesinin üzerinden 15 yıldan uzun süre geçmişken, Guantanamo'da tanık kürsüsüne çağrıldı.
Bizzat uygulamışlığı var
11 Eylül'ün beyinlerinden olmakla suçlanan Halid Şeyh Muhammed'e su altında boğulma hissi yaratan 'waterboarding' işkencesini bizzat tatbik etmiş olan James E. Mitchell'ın karşısında kendi geliştirdiği işkence tekniklerinin uygulandığı beş esir vardı.
He may have been a psychologist, but this wasn’t psychology. However social science could have usefully and ethically informed interrogation, this wasn’t it. He’s not a hero and his angry rationalizations are not compelling.https://t.co/LKVo5lm1vY via @NYTimes
— George Kingsley (@GKingsleyPhD) January 22, 2020
'İşkence etkisi altında verilen ifade kanıt sayılamaz'
Ölüm cezası talep edilen 11 Eylül davasının sanıklarından olan beş esir, bu mahkemeden, Guantanamo'ya geldikten sonra FBI'a verdikleri ifadelerin kanıt olarak kabul edilmesinden vazgeçilmesini talep ediyor.
Taleplerini CIA tarafından gözaltında tutulurken geçirildikleri işkenceler yüzünden kendilerinden istenilenleri söylemek zorunda kalmalarına dayandırıyor.
Mitchell ise tanık sandalyesinde 11 Eylül kurbanları ile ailelerinin hayrına orada bulunduğunu söyledi.
Good morning from Guantanamo! We're hearing more testimony from former CIA interrogator Dr. James E. Mitchell today. pic.twitter.com/Zt84OQHPjL
— Gitmo Watch (@GitmoWatch) January 22, 2020
'Amerikalıların hayatları, teröristlere verilen rahatsızlıktan daha önemli'
"Gerekliydi" diye söz ettiği programın nasıl ortaya çıktığını anlatırken duygusallaşan psikolog, 'kendi tasarladığı teknikleri bizzat icra etmenin vatanseverlik görevi olduğu sonucuna vardığını' dile getirdi.
Gözleri dolarak ve sözleri boğazına takılarak "Bugün kalkar ve yine yaparım. Ahlaki görevim olan Amerikalıların hayatlarını korumak, bize karşı gönüllü şekilde silaha sarılan teröristlerin çektiği rahatsızlıktan çok daha ağır basar" dedi.
'Kaide'nin ABD'ye yeni bir uçaklı saldırı ya da nükleer saldırı düzenleyeceği korkusuyla'
Sanıklara ithafen, "Siz yıllardır bana ve Dr. Bruce Jessen'e karşı gerçek olmayan ve kötü niyetli şeyler söylüyorsunuz" ifadelerini de kullanan Mitchell, waterboarding ve diğer 'zorlayıcı fiziksel baskı' yöntemlerinin Kaide'nin ABD'ye yeni bir uçaklı saldırı ya da nükleer saldırı düzenleyeceği korkusunun hakim olduğu ortamda geliştirildiğini anlattı.
Her türlü işkenceden geçen, yargılanmayan süresiz esir
Pakistanlı Halid Şeyh Muhammed, Mart 2003'te Dr. Mitchell'ın de içinde yer aldığı bir ekip tarafından tam 183 kez 'waterboarding' işkencesinden geçirilmişti. Bunun ardından verdiği ifadede bir tek 'New York'taki Empire State binasına çıplak elle tırmandım' demediği kalmıştı.
Dr. Mitchell'ın ilk 'waterboarding' uyguladığı esir olan Ebu Zubeyde, aynı zamanda, uykusuz bırakmaktan kutuya kapatılmaya ve duvara sıkıştırılmaya uzanan 'pekiştirilmiş sorgulama programının' tamamının uygulandığı ilk esirdi.
Bugüne dek hiçbir suçla itham edilmemiş, hiçbir savaş mahkemesine çıkarılmamış olan Filistinli Ebu Zubeyde, Guantanamo'da 'süresiz esir' olarak tutuluyor.
'Esirlerin Mitchell'ı görmesine engel kaldırılsın'
11 Eylül saldırıları için komplo kurmakla suçlanan 5 sanık ise Guantanamo'daki mahkemede hazır bulunuyordu.
Bu, onların 'kara delik' diye nitelenen dünyanın çeşitli yerlerindeki gizli gözaltı merkezlerinden 2007'de Guantanamo'ya nakledilmelerinden beri Dr. Mitchell'ı ilk görüşleri oldu.
Halid Şeyh Muhammed ve Velid bin Attaş'ın avukatı, yargıçtan, müvekillerinin Dr. Mitchell'ı görmesini engelleyen tanık bölümündeki kordonların kaldırılmasını talep etti.
İfade verme sürecinin iki hafta sürmesi beklenen davayı, 11 Eylül kurbanlarından bazılarının 12 akrabası da takip ediyor.
Sözkonusu beş sanığın askeri mahkemede yargılanmasına ise 11 Ocak 2021'de başlanacak.
Beşli, 'terörizm' ve 11 Eylül kurbanlarına dair '3 bine yakın cinayetin' aralarında olduğu savaş suçlarıyla yargılanacak. Suçlu bulunurlarsa ölüm cezasıyla karşı karşıya kalabilirler.
İşkencehane yöneticiliğinden CIA Direktörlüğüne...
Mitchell ve meslektaşı Jessen'in tanıklık yapmaları Ammar el Beluşi isimli esirin avukatları tarafından talep edildi, ancak kendilerine savunma avukatlarının tümü tarafından sorular yöneltilmesi bekleniyor.
Sanıkların işkence gördüğü gizli gözaltı merkezleri arasında ABD Başkanı Donald Trump tarafından CIA Direktörü atanan Gina Haspel'in yönettiği Tayland'daki 'kara delik' de bulunuyor.